Çocukluğumuzun ay dedesi dalların arasından göz kırparken üşüyerek uyandım. Bir yıldız sağanağı aktı geçti. Seyyah pirimizin şefaat dilerken dili sürçüp, "seyahat Ya Rasulallah" dileğine mazhar oluyordum yeniden, sırtüstü uzandığım yerden bunları düşündüm. Yaktığım ateş sönmüştü. Kıvılcımların çatırtısı hayatın sürdüğüne dair içimizi ısıtacak bir şeylerin daha olduğunu ima ediyordu...