Yıllarca okudum, durmadan okudum. Artık yazmanın vakti gelmişti ben de yazdım. Gurur kaynağım kitabımı sizlerle paylaşıyorum🫂
Bilim kurgu seven, bir ışık bekleyen, anlamını arayan herkes için…
Bu kitapta çok şey bulacaksınız.📖
Kitabı alıp, paylaşıp beni X’te beni etiketleyebilir, buradan da bana okuduktan sonra fikirlerinizi iletebilirsiniz. Yorumlarınız, eleştirileriniz benim için çok önemli olacaktır. 🍀
X: shakinotlari
kitapyurdu.com/kitap/bir-sonra...
“Zaten görünüş olarak değil, yüzündeki o acı ifadeyi benzetmiştim kendime. Hâlim acıydı ama buna
rağmen tutunmaya çalışıyordum. Buna sebep olanları bulma isteği içimde alevleniyordu.”
bkmkitap.com/bir-sonraki-gun...
“Bir yanılsama dünyasına hapsolanlar, gerçek ile illüzyonun
sınırında gezenler ve kendi yansımasında gerçeğin izini arayanlar bile yıkılanların öfkesi altında kalır.”
“Gerçeklerin saklı olduğu karanlık bir yolda yürürken yüreğinde aydınlığı taşıyorsan, karanlığın gizemini aydınlığa dönüştürecek bir yolcu olur ruhun.”
Kılıç Gibi Keskin Bir Kalemle Yazılan Eşsiz Bir Kitap
"Bir Sonraki Güneşe Kadar", kendini arayışı, merakı ve aşkı iç içe geçirerek büyülü bir senfoni sunan, okurunu ilk sayfalardan itibaren içine çekip, ahenkle örülmüş atmosferinin ritmine kapılmaya davet eden özel bir kitaptır.
Kitap, sizi hızla içine çekebilme yeteneğiyle dikkat çekiyor ve kelimelerin büyülü notasını kullanarak, okurunu
Bir kitapta şunu okumuştum,
“Eğer bir yere gideceksen oraya varabileceğine inanmalısın; ne şekilde ne yolla olursa olsun.”
Bir yılı daha geride bırakırken bu cümle dönüp duruyor aklımda. “Varmak” kelimesini düşünüyorum, edebi, felsefi… Bir yere varmak zordur, hele ki söz konusu istediğiniz bir yerse. Zamanın geçiyor oluşu varışımızı
Alıştığım tarzda bir kitap değildi öncelikle. Yerli yersiz betimlemelerin yoğun olduğu bu kitabı okurken tamamen hayalinizde canlandırdığınız bir yerde var oluyorsunuz ve her seferinde betimlemeler değişiyor. Konuşan Saz adlı karakterin gökyüzü şehrinde melek ile olan diyaloğu ile oluşan bir kitap (aslında melek sandığı insan fakat hikayelerden ötürü melek sanıyor). Fırtınadan, insanların felakete sürüklendiğinden, azizlerden ve hikayelerin anlatılması gerektiğinden bahsetmesinin yanı sıra kendini arayan bir gencin hikayesi. Aynı zamanda bu genç kendini aramaya bir kızın peşinden giderek başlıyor diyebiliriz. Sonu beklemediğim bir şekilde biterken sonunun son olduğunu da anlamadım. Çünkü son sayfaya kadar olayın ne olduğu ve nereye gideceği belirsiz. Normalde bu durum (belirsizlik) okuyucuyu heyecanlandırır ama bu kitapta sıktı. Felsefi yönden -az çok- zengin bir kitap olabilir fakat ne olduğunu son sayfalara kadar anlamaya çalıştığım betimlemelerin içinde kaybolduğum bu kitap orta halliydi diyebilirim. Şunu da eklemeliyim; kitap, olan olayı anlamaktan çok kelime kalabalığı ile o mekanı hayal etmeye zorluyor bu da kitabın esas konusunu kaçırmanıza neden oluyor.
“Patika, yalnızca kendini içinde bulduğun bir yerin ismidir. Onun üzerinde nereye gittiğin yalnızca bir hikayedir. Onun üzerinde nerede bulunduğunsa başka bir hikaye.”
“Aslında o eski insanlar, bu milyonlarca talimat kitabının hiçbirinde yazılan talimatları yerine getirmeyi akıllarının ucundan bile geçirmiyorlardı. Her şeyin zaten bir zamanlar böyle olmuş olması onlar için yeterliydi.”