İnceleme spoiler içermektedir.
Aslında oldukça tipik bir Rus edebiyatı örneği. Özellikle ortaokulda bu tarz kısa kısa Rus edebiyatı örnekleri okumuştum o yüzden Akakiy'i ve ortamın atmosferini kafamda çabucak kurdum. Bir palto alabilmenin yalnız ve oldukça fakir bir adam için ifade ettiği anlam soğuğun Rus insanına kazandırdığı o hüzünlü sarı rengiyle adeta birleşmişti. Oldukça iyi yürekli ve biraz da farklı bir adam olması da dikkatimi çekti. Ama palto çalındığında gerçekten şok oldum çünkü bunun üzerinden devamında bir toplum eleştirisi bekliyordum doğrusu ama aksine, paltonun peşine düştü. Ve böyle hastalanıp ölmesi, ruhunun tabiri caizse insanlara "musallat" olması oldukça dikkat çekiciydi. "Önemli adam", general, gerçekten tam bir "ne oldum" örneği. İnsanlara yardımcı olunması gereken kurumlarda bile doğru düzgün kimsenin işini yapmaması, yozlaşması problemine de dikkat çekilmiş, ayrıca hoşuma gitti. Ama o incecik, neredeyse yelek gibi olan eski paltosuyla böyle hasta olmayıp yenisini çaldırdıktan sonra ölümüne hasta olması aslında hastalığın psikolojik yönünü de ortaya koydu bence. Ruhunun insanların yakalarına yapışması gerçekten çok güzel bir metafordu. Aslında herkes ona doğru düzgün yardım etmediğinin farkında, bunun vicdan azabını yaşıyorlar. Ne kadar birey merkezli bir kısa hikaye olsa da aslında çok güzel toplum eleştirisi yapılmış.