Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
720 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İlk bölümü okurken daha karaktere bağlanmamışken bile Shannon’un çektiği acıya empati duyarken onun için üzülürken buluyorsunuz kendinizi. Yazar duyguları o kadar iyi işlemiş ki siz Shannon ve Johnny oluyorsunuz. Shannon’un aile, okul travmaları; Johnny’nin sakatlığı, çektiği fiziksel acı ve kaybetme korkusu bir parçanız haline geliyor.
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024261 okunma
Eşler birbirlerine empatik olarak yanıt verdiklerinde beyinlerinin prefrontal kortekslerindeki, son dönemdeki araştırmalardan öğrendiğimiz, "ayna nöron” denilen özelleşmiş sinir hücreleri birbirleriyle temas kurar. Bu nöronlar, başkalarının ne hissettiklerini anlamamızı sağlayan en temel mekanizmalardan biri gibi görünmektedir. Bu başka birisinin deneyimini akılla düşünerek idrak etmekten farklı bir anlama şeklidir. Bir insanın bir eylemde bulunduğunu izlediğimizde, beyin hücrelerimiz o eylemi kendimiz yapıyormuş gibi ateşlenir. Ayna nöronlar, genel mirasımızın bağlanmak için ağ örmüş parçalarıdır, bizi aşka ve sevmeye sürüklerler.
Sayfa 142 - CK Yayınevi, 1. Baskı, Eylül 2015.Kitabı okuyor
Reklam
Beşir bu otobüs yolculuğunun hızlı mı yoksa yavaş mı geçmesini istediğinden emin değildi. Eğer çabuk geçerse daha erken el-Ramla’da olurdu ama zaman daha yavaş akarsa o zaman her kıvrımı, her sınır taşını, kendi tarihini taşıyan her parçayı daha çok özümseyebilirdi.
229 syf.
8/10 puan verdi
Üç kadın karakterin ve Dört beş erkeğin Jale’ye mektuplarını bir Roman havasında okuyorsunuz. Okurken acaba Jale ne yazardı diye meraktan Çatlıyorsunuz o ayrı, Önce Ahmet konusunda Jale’ye çok sinirleniyor Kitabın sonunda Ahmet’e sinir oluyorsunuz. Finalde Jale den bir mektup okuyoruz ki tüm kitabın özeti toplamı oluyor. Harika kitaptı
Mektup Aşkları
Mektup AşklarıLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 20101,060 okunma
Ben Gece Evet hâlâ sinir krizleri geçiriyorum
Şafak

Şafak

@Senveyildiz
·
25 Nisan 23:26
Ben Şafak Evet hâlâ ailem alışverişten geldiğinde bana birşey almadılar diye üzülüyorum...
Oncelikle Aristo'nun, yasadigi dönem için çok iyi bir gözlemci oldugunu belirtelim. Özellikle solucan, böcek gibi küçük hayvanlarda yaptigi gözlemler çok ilginç bir sonuçla karsilasmasina neden olmustu. Zira inceledigi hayvanlarin hiçbirinde belirgin bir beyin yapısı yoktu. Eger beyin, aklin ve ruhun bulunduğu merkezi bir yapi ise bu canlilarda da muhakkak olmalıydı. Çünkü bu canlılar hareket edebiliyor, besleniyor ve çoğalabiliyorlardı. Eğer bu canlilarda beyin yoksa o zaman aklin ve ruhun bulundugu yer baska bir organ olmalıydı. Aslına bakarsaniz Aristo'nun bakis açisi oldukça mantıklı gözükmektedir. O nedenle burada hemen araya girerek bir konuya açiklik getirelim. Solucan ve böcek gibi insana göre daha ilkel olan canhlarda bildigimiz anlamda bir beyin olmasa da gangliyon adini verdigimiz yapilar bulunmaktadir. Bu yapilar bir bakıma beyin görevi görüp canlının sinir sistemini idare ettirerek hareket etme ve beslenme gibi birçok olay kontrol edebilirler.
Reklam
Kendine olan hayranlığının sınır tanımadığını bir kez daha kanıtladın.
Çarpık Nefret
Çarpık Nefret
Bütün keşkeler, belki de en ağır sınır ihlaliydi..
Bizzat özgürlüğün zorlamalara yol açtığı kendine has bir tarihsel dönemde yaşıyoruz. Yapabilme özgürlüğü, emir ve yasaklar dile getiren yapmalısından daha fazla zorlama üretiyor hatta. Yapma­lısının bir sının vardır. Yapabilme ise sınır tanımaz. Bu yüzden de yapabilmeden kaynaklanan zorlamanın sınırı yoktur. Böyle­ce kendimizi bir ikilemin içinde buluruz.
Sayfa 12 - Metis Yayınları , 3.baskıKitabı okuyor
Sabah uyandım, bir şeyler dinleyerek enerjimi yükseltmeyi amaçladım, öyle de hastaneye gittim. Gittiğimde kod vardı müdahaleye katıldım. İlk defa bir hasta sadece hasta olarak göründü gözüme. Fakültedeki hocamın hep böyle ağlamayacaksın beyin bir süre sonra psikolojik olarak kendi korumak için duygusal shot down yapıyor endişelenme dediği olmuş artık sanırım. Müdahaleden çıkıp hastalarımı gezdim, sadece yemek yerken oturabildiğim bir gün oldu. Yeni sorumlumuza da biraz sinir oluyorum. Yeni olduğu için otorite kurmaya çalışıyor, gıcıklık yapmasa iyi olur. Eve gelip elimi yüzümü yıkadıktan sonra yüzüstü yatağa bir yığılmışım akşam 10 da uyandım. Yalnız yaşamak da ne kötü ya başıma bir şey gelse kimsenin haberi yok. Neyse ki uyandım, sabaha kadar uyuyup işe geç de kalabilirdim. İşe mutlu gitmiyorum açıkçası. Staj yaptığım hastane buradan 10 kat iyiydi her açıdan. Hep orayı arıyorum. Ama kendimi mutlu olmaya zorluyorum çünkü mutsuzluğun hiçbir getirisi yok. Hem mutsuz olunca güçsüz hissediyorum ki onu da hiç sevmiyorum.
Reklam
reşit galip..
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi. Rodos doğumluydu. İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı. Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi. Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
Göçün Desenleri
“Sınır sadece kuma çizilmiş bir çizgi olabilirdi ama korkarken kendi bahçende dolaşmakla komşunun bahçesinde dolaşmak arasında fark vardır.”
Sınır koymayı öğrenin. İyi insan olmak her şeye katlanmak anlamına gelmez.
Türkiye’de egemen tarih anlayışı, Kurtuluş Savaşı’nı esas olarak bir “Toprak ve Sınır Savaşı” olarak ele alır. Bu bakışı kabaca şöyle özetleyebiliriz: “1918-1923 arasında yaşananlar, Birinci Cihan Harbi sonunda, elinde kalan son toprak parçasını korumak isteyen Türkler ile bu topraklan aralarında paylaşmak isteyen diğer uluslar arasındaki bir savaştı. Biz Türkler, esas olarak, 1918 Mondros silah bırakışması antlaşmasıyla belirlenmiş, daha sonra “Misak-ı Millî” olarak ilan ettiğimiz topraklan ve sınırlan korumak istedik. Buna karşı, Ermeni, Yunan, Kürt gibi diğer uluslar ise, özellikle İngilizlerin desteğiyle, kendi ulusal devletlerini kurmak ve Anadolu’yu, İngiliz, Fransız ve İtalyanlarla anlaşarak aralarında paylaşmak istediler.” Bu bakış açısıyla ele alınan tarih anlayışını sembolize eden iki önemli antlaşma Sevr ve Lozan’dır.
Sayfa 51
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.