Hepimiz ilgilendiren bir mevzu değil mi?
Hepimiz meşgul ediyor, hem alakadar ediyor.
Bir, ilk önce akılları bozulur diyor.
İki, aklı bozulunca kapleri söner, kapleri söner.
Aklı bozulunca bak bozulma, kalbi sönüyor bu sefer.
Kaptık enerji, bu ikisi olunca üçüncü oluyor.
Nefislerine mağlup olup, lezzetli, tamlardan başka hiçbir şey iltifat
Zamanda yolculuk edebilseydiniz kiminle buluşmak isterdiniz? Ama öyle hiç olmamış bir ana, hiç görmediğiniz biriyle buluşmaya gidemiyorsunuz. Daha önce yaşadığınız bir anı seçip kısacık bir an oraya gidiyorsunuz. Üzücü kısmı şu ki geriye dönük hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Geleceği de hatta ... Ve keşke burada bitse tüm mesele. Bu zamanda yolculuğu sadece üç masası olan küçük bir kafedeki tek bir masada gerçekleştirebiliyorsunuz. Ve o masa da bir hayalete rezerve durumda. Ve bu hayalet günde sadece bir defa masadan kalkıyor. O kalktığı anda masaya oturmak, bir kahve almak ve kahve soğumadan önce kendi zamanınıza geri dönmek zorunlu. Aksi halde sıradaki hayalet siz olabilirsiniz. Bir kaç ayrıntısı daha var tabi ama kitabın asıl konusu bu değil. Zamanda yolculuk yapan 4 ayrı kişinin hikayesini okuyuruz.
Aşıklar
Karı-Koca
Kız Kardeşler
Anne ve Çocuğu
Ben son hikayede oldukça duygulandım
Farklı tarz bir kitap için gayet güzeldi.
"Anlamını yitirirse bir gün hayat, nasıl yaşayacağını bilemez insan. Ne yiyeceğini, nasıl konuşacağını, nasıl yürüyeceğini dahi bilmez hale gelir. Vahşi bir hayvan mıdır yalnızlık?"
Herkese merhaba
Bugün @gregorsamsat_fikretdagli tarafından yazılan
Özlem editörlüğünde hazırlanan ve @salonyayinlari tarafından
kişinin ne olursa olsun kendine yetmesi gerektiğini öğrenmesi gerekiyor. maddi yahut manevi. hayatın birçok yerinde birilerine bağlı olarak devam etmek bizi tam olarak hayata karşı hazırlamış olmaz. bazen çevremdekiler 'babana da borcun olmaz' diyorlar ama ben ondan aldığım parayı -kendisi borç olarak vermese de- geri veririm. bu elli altmış liradan bin liraya kadar varır. liseden beridir harçlıklarım veya herhangi bir parayı üçe bölüp -ihtiyaç, istek, birikim- maddi olarak bir şekilde kendime yetmeye çalıştım. tâbi o zamanların ekonomisi ile birikim yapmak kolaydı. şu ân ki mevcut durumda ihtiyaç ve istek diye ikiye ayrılıp birikim biraz erteleniyor. lâkin miktarı ne kadar olursa olsun birikimin de yapılması mühimdir. manevi hususunda ise evet, fikirlerine, yönlendirmelerine değer verdiğimiz; bizim iyiliğimizi isteyen arkadaş veya akrabalarımızdan destek almak, onlarla istişare etmek elzemdir lâkin hayatımızın her ânında yanımızda, yamacımızda mütemadiyen ol(a)mayacaklar. ayrıca böyle bir beklentiye girmek kişide hayal kırıklığını da beraberinde getirebilir. her ne kadar insan olarak sosyal bir varlık olsakta günün sonunda tek ve tenhayız.
Evet, evet biliyorum mahkeme sahnesinde hepimiz oradaydık.
Bazı ruhlar vardır hani asla mutluluğa ulaşamazlar, hep dışlanmışlık, huzursuzluk, mutsuzluk hiçbir yer kabul etmez onları; işte Atsız öyle bir karakterdir, zaten hayatı sürekli mahkemelerde ve cezaevlerinde geçer. Çocukluk emelini gerçekleştiremez, asker soylu bir ailedir onunki
Bulunduğumuz kasaba civarında bir köy vardı. Arasıra atlarla bu köye gezmeğe giderdik. Köyde 102 yaşında bir Kürt tanımıştık. Köye her gidişimizde birkaç saat ihtiyar dostumuzun yanında geçirirdik. Bir aralık 15 gün kadar köye gitmemiştik. Dostumuzu adeta göreceğimiz gelmişti. Atlarımıza bindik ve köyün yolunu tuttuk. Köye vardığımızda doğruca