Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat
Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
꧁Funda Usta꧂ hanımefendinin bir iletisi üzerine okuma listeme alıp okudum.
Filistinli yazar Adania Shibli'nin LiBeraturpreis Ödülü'nün töreninin, Filistin-İsrail çatışması nedeniyle Frankfurt Kitap Fuarı'nın organizatörü LitProm tarafından iptal edilmesine yönelik tepkiler kitabın basımını
_Aristo, uçan kuyruklu yıldızlar için “keçi yavruları” demiştir. Aristoteles'in bu ateş toplarına niçin keçi dediğine şaşırmaktansa konuyu irdelemek daha uygun olacak. (Eski çağ'da Arabacı takımyıldızındaki iki yıldıza, oğlaklar(capella-keçi yavruları) denmiştir. Eski insanlar, kuyruklu yıldızlar hakkında pek bilgileri olmadığından,
"Eski fotoğraflarıma baktım dün. Ve o fotoğraflarda donan zamanları anımsamaya çalıştım tekrar.
Gençliğim, iki büyük toplumsal hastalığın en ateşli seyrettiği yıllara denk düşmüş;
Milliyetçilik ve İslamcılık...
..........................................................
Artık bana hiç de benzemeyen o çocuğa baktım da... "O donanımsız,
Artık anlıyorum, kişi için yalnızlıktan kurtuluş yok! Beraberliklerin, beraber olunduğu sanılan vakitlerin geçiciliğini öğrendim. Şimdi daha güvenliyim. Ama aşk o kadar güzel ki! Aldatıcı bir oyun. Islak kaldırımlarda ayaklarının hafif, aldatıcı oyunu. (Seni gördüğüm zaman dünya benim olsun isterdim.) Yalanı, aldatıcı hayalleri bir yana bırakmalı. Bırakmalı mı?
"Heine'nin şiirini hatırlamıyor musun?" deyip hemen sonra da ezberden Almanca dizeler okumaya başladı. Almancayı küçük yaşta, lisede öğrenmişti; yirmili yıllarda mümkün, şimdiyse hayal edilemeyecek bir şey; Goethe'den, Novalis'ten, Hölderlin'den, klasiklerden şiirleri baştan sona ezbere bilmek onun için hep gurur
ve bu benim
yani bir yalnız kadın
ve soğuk bir mevsimin eşiğinde
belirsizliğini anlamanın başlangıcında, tüm yeryüzü varlığının
yalın ve kederli umutsuzluğunu, gökyüzünün
güçsüzlüğünü, bu betona kesmiş ellerin
akıp gitti zaman
gitti zaman ve saat tam dört kez çaldı
dört kez çaldı
aralık ayının yirmisi bugün
ve artık mevsimlerin gizini
Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için
Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için
Kusur ise her saniye her yerde seni anmak
Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için
Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir
Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür
Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu
Aydan dökülürcesine kana kana içilir
"Yalnızsınız bu kentte. Ne olursa olsun, karınız da olsa, çocuğunuz da olsa yalnızsınız. Geceler, kışın çok karanlık oluyor ve çok koyu bir karanlık bastırıyor. Güneş çok uzaklara çekilmiş çünkü.''
"Yalnızsınız bu kentte. Ne olursa olsun, karınız da olsa, çocuğunuz da olsa yalnızsınız. Geceler, kışın çok karanlık oluyor ve çok koyu bir karanlık bastırıyor. Güneş çok uzaklara çekilmiş çünkü."