Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelecekten beklediği nelerse onları kafada keyfince şekillendirip sonra onlara uymayan durumlarla karşılaşınca hayalleri yıkılan kimselerden değilim.Güvendiğim dağlara kar yağmış falan değil.Derinden Bir düş kırıklığı benimkisi geçen her gecenin leyle-i kadr karşılaştığım her kişinin Hızır olmadığını anladığım zaman kırılıyorum.Böylece Kırılan bir düş haline dönüştüğümü görüyorum.Evet bizzat kendim Bir düş kırıklığıyım,kırık bir rüyayım ben. Ve hepimiz öyleyiz.
Sayfa 19
Sahip olduğum in­san biçimiyle ne-ise-ne değilim, çünkü ne'li­ğim bende mündemiç değil ve yönelerek ne'lik kazanıyorum. Ne-ise-ne değilim çünkü çekip çevrilmekle ilgi alanı içindeyim. Sahip olduğum insan biçimiyle öz-ne değilim çünkü hiçbir şey bende başlamıyor ve bende bitmiyor. Öz’lük bende değil. Bende bulunan yalnızca kulluğumdur: Oluşa ve ölüşe, olduruşa ve öl­dürüşe açık kulluğum.
Reklam
Dile getirmeye çalıştığımız şeyler konuşmaya, yazmaya, işaretlerle anlatmaya başladığımız zaman kaynağından öyle çabuk, öyle değişmeye uğramış halde uzaklaşır ki sonunda or­taya çıkan ifadeye razı oluruz.
Hazır olan huzurdadır. Zaten huzursuzluk hazırsız­lıktan başka nedir ki?
Zihnin dışına çıkabilmek için bile bir zihin etkinliği gereklidir.
İnsana yaratılıştan verilen ve onu zayıf kı­lan özellik, onu aynı zamanda kuvvetli kılan özelliktir. İnsanın en zayıf yanı en kuvvetli yanıdır da diyebiliriz.
Reklam
Sevgi dünyada sakin kalınabilir bir ilişki kurar; aşk sükûketi bozar, insanı varoluş eylemine fırlatır.
Her an en vahim durumdayız. Vehamet bu dünyada bulunmaktan başka bir şey değildir.
Sayfa 161
İnanma belli düşüncelere ulaşmanın bir sonucu değil, bir istikamet edinmenin sonucudur.
Ne kendini de iman etme yükümlülüğü altına sokarak bizi iman etmeye çağıran var, ne de bu tarzda bir çağrının gereğini hisseden.
Reklam
Uğraşılan gerçeklik hiçbir zaman bir durma noktasının ifadesi değildir. Yani ancak hareket halinde olunduğu takdirde yakalanabilen bir değerdir gerçeklik. Hareket kaybedilince gerçeklikte kaybolur. Bu yüzden insan gerçekliği yalnızca tadabilir. Unuttu sabır edip edinemez.
Her an en vahim durumdayız. Vehamet bu dünyada bulunmaktan başka bir şey değildir.
“Tutkularını haklı çıkarmak kastıyla aklını küçük düşürmektense tutkularına bile bile boyun eğmek yeğdir.” Jean Rostand
Düşüncenin yalnızca bir zihin hüneri olmadığı, beraberinde bir ahlak getirdiğini anlatıyor: Düşünmekle şükretmek arasında kurulan yakınlık.
Baskının olduğu yerde yalnız baskı altında kalan değil, baskıyı uygulayan da ezilir. Kendi dokuduğu düşünce kumaşını başkasına giydirmeye kalkanlar da mecburiyetler altında kalır. Mecburiyetler, mecburiyetleri doğurur: sonuç, şiddet ve acımasızlıktır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.