Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özlem Talay akbulut

İslam yaşayan bir yapıdır ve bu yapının gelişimi hiçbir zaman sekteye uğramaz. Herhangi bir zaman diliminde, insanlığın maruz kaldığı bir probleme çözüm üretirken tökezlemez. Eğer İslamın kriz içerisinde olduğu izlenimi uyandıran bir döneme rastlarsak bu durum bize, dinin temel sabiteleri ve gelişen insan aklı arasında kurgulanan etkileşim denkleminin bozulduğunu gösterir. Temel sabiteler tam ve eksiksiz olduğuna göre mesajın kendisi değil, mesajla mükellef kılınan bir kriz ve durgunluk yaşıyor demektir.
Reklam
Zaman geçtikçe , birlikte yaşama faliyetleri ve genetik değiş tokuşun etkisiyle sonunda vicdanımızı kanımızın rengine, gözyaşımızın tuzuna karıştırdık ve bu da yetmezmiş gibi, gözlerimizi içeriye dönük aynalar haline getirdik ve onlar da sonuçta çoğu zaman ağzımızla inkar ettiğimiz şeyleri hiç çekinmeden gösterir oldu.
Biz gelince sonuçta kör adam sahte alicenabın ikinci teklifini karısı gelene kadar yanında kalma teklifinden söz ediyoruz kabul etmiş olsaydı iyiliğin hala galip gelebileceği o kader anında kim bilir belki de böylelikle kendisine bahşedilen güvenin getireceği ahlaki sorumluluğun etkisi , onun suça eğilimini baskılayacak ve en kayıp ruhlarda bile bulunması daima mümkün olan o ışıltılı ve soylu şeyi gün yüzüne çıkaracaktı diye düşünme iznini veriyoruz kendimize.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sabırsızlanan sürücüler debriyaj pedalındaki ayaklarıyla arabaları,havadaki kırbacı hisseden sinirli atlar gibi bir ileri bir geri tetikte tutuyorlardı.
Evet diye bağırdı var gücüyle bu adamı,bir anneyi bir katilin merhametsiz kalbiye gömmüş olmakla suçluyorum.
Reklam
Sıradan bir insan bedensel gelişimine duyarlıdır, değişimleri, hatta ufacık acıları bile fark eder, çoğu insan sağlıklı olmanın nasıl olduğunu bildiğinden bu tip rahatsızlıkları ayırmak kolaydır. Kişinin düşünsel süreçlerine aynı şekilde hassas olması güçtür, çünkü kişi tam verimle çalışan bir insan tanımamıştır. Anne babalarının ve akrabalarının davranışlarını ölçüt olarak kabullenirler, bunlarla uyum içinde oldukları kanısındadırlar ve başka bir şey gözlemlemeye gerek duymazlar .İnsanların çoğu seven biriyle tanışmamıştır. Kişinin kendine duyarlı olabilmesi için sağlıklı bir insan fikrine sahip olması gerektiği açıktır ve eğer kişi çocukluğunda veya sonraki yaşamında böyle bir deney edinmediyse bu olası mıdır?
Sayfa 135Kitabı okudu
Çağdaş insan kendini dönüştürmüştür, yaşama gücünü en fazla kar getirecek bir yatırım olarak görmekte, kişilik pazarında yerini almaktadır. Artık dileği, hünerlerini, bilgisini ve kendisini, yani kişilik paketini alışverişin kendisi gibi dürüst ve karlı olmasını isteyen biriyle değiştirmektir. Yaşamın ilerlemekten başka amacı, karlı bir alışverişten başka ilkesi, tüketmenin dışında başka doygunluğu yoktur.
Sayfa 124Kitabı okudu
Bagislama yetisine sahip değildim.Ama unutusun denizine atmak?Havaya kaldırıp ışıkta incelemek, onaylamak,kabul etmek ve sonra unutusun denizine atmak? Bunu beceremedim.Cunku bu tek tek olaylardan ibaret değildi.Bitmiş bir hikaye değil ardı arkası gelmeyen bir incelemeydi, çıkmazlarla ve sinir bozucu geri dönüşlerle dopdolu, elzem bir kazı çalışması.Ve kayıp çocukluğum,bu kaybın durmaksızın geri gelmesi olduğum kişi olmamı sağlamıştı,varlığımın bir parçasıydı bu,içimdeki en ufacık duyguya bile nüfuz etmisti
Sayfa 307Kitabı okudu
Hayatın hedefi ve anlamı acıları dengeleyecek bu türden pek çok ani biriktirmek olmali,zor günlerde kacabilecek böyle anlardan kurulu bir ev inşa etmeli insan kendine.
Sayfa 256Kitabı okudu
Birisiyle ya da bir olguyla karşılaştığımda şaşırtıcı bir biçimde güçlü bir tepki verdiğimde bunun açıklamasının muhtemelen diğer kişide ya da olguda değil bende olduğunu hatirlamaliyim diye düşündüm.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
Tel Avivdekiler yorgun gorunuyorlardi dedi güneş battıktan sonra insanlar güneş gözlüklerini cikardiklarinda bunu görmüştü.Filistinlilerin etrafına duvar oruyorlar,bunun nedeni yalnızca guvenliklerini sağlamak değil, onları görmekten, onlarda kendilerini görmekten kaçıyorlar,kurban konumunda oldukları kendi aşağılayıcı tarihlerinin hatırlatılmasıni istemiyorlar çünkü onlara geçmişte yaptıklarına ve hala yapmakta olduklarına dayanamiyorlar.
Sayfa 237Kitabı okudu
Bencil kişi kendini çok fazla değil çok az sever hatta kendinden nefret eder.
Başkalarına karşı duyduğumuz sevgi kendimize olan sevginin almaşığı değildir. Tam tersine kendine karşı sevgi, başkalarını sevebilme yetisine sahip olanlarda görülmektedir. Gerçek sevgi üreticiliğin sergilenmesi, ilginin ,saygının, sorumluluğun ve bilginin ifadesidir.
Bebeği kendi parçası olarakkabul ettiği sürece, annenin sevgisi ve aşırı düşkünlüğü narsizmini doyurmaktan başka bir şey olmayabilir.Bir başka dürtü annenin güce ve sahip olmaya duyduğu istekte bulunabilir.
Olgunlaşmamış sevgi; seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var der.Olgunlaşmış sevginin söylediği ise;Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum dur.
185 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.