Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tayyip ALATLI

Tayyip ALATLI
@tayyipalatli
Öğrenci
Lisans
Ankara
78 kütüphaneci puanı
604 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Fantastik dediğimiz zaman akla mutlaka J.R.R Tolkien gelir. Kitap başlangıçta önsöz yapıyor; Hobbitler, Shire düzeni hakkında ve Yüzük'ün bulunuşu ile ilgili bilgiler veriyor. Bazen anlamakta güçlük çekilebiliyor betimlemelerden ve karakterlerden dolayı ama biraz okudukça olayları anlamlandırabiliyorsunuz. "Tek yüzük" Zamanın birinde bu yüzük Gollom denilen bir canavarın eline ulaşmıştı ama yüzük Gollom'u terk etmişti. Onu Bilbo Baggins buldu ve senelerce sakladı. Frodo (Bilbo'nun yeğeni) Shire'da amcası için büyük bir doğum günü partisi düzenledi. Bu partiye Gandalf (büyücü) de geldi. Bu yüzüğü kullanan kişi görünmez oluyordu. Bilbo doğum günü partisinde konuşma yaptığı esnada yüzüğü parmağına takarak görünmez oldu ve Shire'a veda etti.. Yüzük'ü götürmedi onu Frodo'ya bıraktı, Gandalft ise yüzüğün sırrını çözmüştü. Frodo bu yüzüğün sırrını öğrenmek istiyordu. Onu burada anlatmayacağım tabi ki okuduğunuzda öğrenmenizi istiyorum. :) Gandalf, Frodo'ya yüzükle beraber burdan gitmelerini söyledi çünkü yüzük'ü isteyen "karanlıklar efendisi" yüzüğün izini bulmuştu Shire'a geliyordu. Çetin ve zorlu geçecek bu yolculukta elbette Frodo'yu yalnız bırakmamışlardı.. . İşte bundan sonra başlamıştı Yüzük Kardeşliği ve o eşsiz macera... . . .
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük KardeşliğiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayıncılık · 202318,6bin okunma
Reklam
261 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
"Canavarı gebert! Gırtlağını kes! Kanını dök!"
Altı ile on iki yaş arasında olan çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğrar ve bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ralph keşif yaparken biri seslenmişti ona bu kişi; şişman ve gözlüklüydü aynı zamanda ileri derece miyop ve astımı vardı. Adı bilinmiyordu Ralph'e adını sordu ama Ralph ona ismini sorma gereksinimi duymamıştı. Ona domuzcuk diyorlardı. Ralph ile domuzcuk su üzerinde deniz kabuğu gördüler bunların öttürüldüğünü söyleyen domuzcuk heyecanlanmıştı. Öttürmeye çalışan Ralph sonunda başarmıştı. Kendileri gibi birçok çocuk sese doğru geldi. Jack ve kabilesi de geldi. Avcıydı bunlar. Herkes geldiğine göre bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda kurallar belirlendi ve bir şef seçildi. Bundan sonra söz hakkı Şeytanminaresi yani "deniz kabuğu" kimdeyse onda olacaktı ve şef oy birliği ile demokratik bir yöntemle Ralph seçilmişti. Bu adadan kurtulmanın tek bir çaresi dumandı. Ateş yakıp ufuklardan geçen bir geminin bu dumanı fark etmesiydi. Ateşi yaktılar. Zaman ilerledikçe Jack ve kabilesinden birkaç kişi ava gitmişlerdi et istiyorlardı bir domuz yakalamışlardı ama ateşle sürekli ilgilenecek kimse kalmadığı için sönmüştü. Uzaklardan ise bir gemi görünmüştü bunu gören Ralph hayal kırıklığına uğramış, sinirlenmişti. Tek umutları yok olmuştu. Avdan dönen Jack ve kabilesine tepkiler büyüdü.. Canavar öyküsü, kavgalar, ölümler ve ayrılıklar başladı. Ama sonu.. Kitabı okumayanlar için her şeyi anlatmak istemiyorum yoksa bir anlamı kalmaz :) Okuyun ve o heyecanı yaşayın, hissedin...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,5bin okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bugün anne öldü. Belki de dün, bilmiyorum. Bakımevinden bir telgraf aldım: "Anneniz vefat etti. Cenaze yarın. Saygılar." Bundan bir şey anlaşılmıyor. Belki dün ölmüştür... Annesine bakabilecek maddi duruma sahip olmadığı için bakımevine vermişti. Meursault kitabın başlangıç cümlesinden de anlaşılacağı üzere (annem) ölmüş değil anne ölmüş diyordu. Yabancı.. Her şeyden kendini soyutlamış, her şeye yabancı olan kendine dahi yabancı olan bir adamdı.. İşlediği bir suç yüzünden, yargıç karşısında da bir şey söylemedi. Sustu.. Annesinin ölümünden bir gün sonra sinemaya gitti, gezdi başka şeyler yaptı bundan dolayı da yargılandı konunun bu olmamasına rağmen.. Meursault, anlamın olmadığı yerde bir anlam varmış gibi davranmayı reddeder. Bu davranışı arada beni sinir ediyordu okurken. Yazarın ilk kitabını okudum. Dikkatimi çekmişti çoğu kişi tarafından da öneriliyordu. Birçok kişi tarafından beğenilmese de beklentileri karşılamasa da çok dikkatli okuduğunuzda bazı şeyleri anlayabilirsiniz ve beğeneceğinizi düşünüyorum. Okumayanlar varsa mutlaka okusun. Şimdiden keyifli okumalar.. :)
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021111,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine hayranlıkla okuduğum, sonunu merakla beklediğim, tahminlerde bulunup çözmeye, bulmaya çalıştığım ama ters köşe olduğum muhteşem bir kitap. Öldürmeyi seven, kendini buna mecbur hisseden biri. Suçlu olup ama suçsuz gibi yargılanmayan ve dışarıda gezenleri.. On kişi vardı listesinde. Planını yaptı ve on kişiyi "asker adası" denilen yere topladı. Gelen herkes şaşkınlık içerisinde birbirini tanımayan insanlar. Ama "Owen" ev sahibi yoktu. Evi gezerken duvarda çerçeve içerisinde bir tekerleme gördüler ama kimse önemsemedi. Bilmiyorlardı ki katil tekerlemeye göre hareket ediyor.. Bir akşam yemeği sonrası, bir ses duyuldu; on kişinin işlediği suçlar tek tek sayıldı başta kabullenmediler suçumuz yok dediler. Sonra bir ölüm gerçekleşti, işte katil başlamıştı.. Masanın üzerinde bulunan on adet biblodan kalmıştı dokuz... Her bir ölümden sonrası bir biblo eksilmeye başlamıştı. O zaman anladılar ki buradan kurtuluş yok öylece ölümü beklediler.. Katilin adada bir yerde olduğunu düşündüler. Aradılar ama bir şey bulamadılar. Evde gizli bir bölme de yoktu. Biz okuyucular da katilin kim olduğunu bulamadık ta ki her şey mektupta yazana kadar. :) Ustaca planlanmış ve seçtiği kurbanları tek tek öldüren bir katilin planı.. Bu tarz kitapları seviyorsanız mutlaka okumalısınız.
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,4bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlere sürüklenmiş gemi gibiyim.
Denizci Martin Eden.. Bir gün yine denizlerin o sert dalgaları arasında bulunan gemide olan Martin Arthur'u kurtarmıştı. Evde karşısında bir kız gördü. "Ruth" Arthur'un ablası. Martin bu kıza tutulmuştu ama farkında olduğu bir şey vardı ki; kız okumuş, eğitim almış soylu bir ailenin kızıydı. Kendisi ise bir denizci.. Aynı
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ben Bir İnsandım! Bunu unutmayın..
Yine bir Livaneli klasiği ile karşınızdayım. Suriye iç savaşından kaçan Türkiye toprakları Mardin'e sığınan mülteci topluluğu.. Hüseyin ve ailesi Mardin'de yaşıyordu. Hüseyin merhametli sanki bu dünyaya sadece iyilik yapmak için gelmişti herkes onun bu merhametli yanını çok seviyordu. Hüseyin nişanlı olmasına rağmen mülteci kampından bir
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,7bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Auschwitz dövmecisinden sonra bu kitapta da bir umut vardı.. Yine toplama kampı, her cinsten insanlar, çocuklar onların anne babaları, acımasız SS subayları.. Bir okul ve eğitim varmış gibi görünse de sanki her şey tiyatrodan ibaret gibiydi. Yaşama tutunan bu mücadelede kitaplara olan ilgi ve sevgi çok güzeldi. Ama bu sevgi mahkumlar tarafından
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,859 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Küçük kasabalardaki Yahudilerin toplanıp Almanlar için çalıştırılmak üzere başka yerlere gönderildiği haberinin yayılması üzerine Lale evine geri dönmüştü. Ailesinden kimsenin gitmesini istemeyen Lale Nisan 1942'de Auschwitz-Birkenau toplama kampına götürülmüştür. Laleyi ilk başta kız zannetmiştim. Ta ki "Lale aslında canlı hayvan
Auschwitz Dövmecisi
Auschwitz DövmecisiHeather Morris · Pegasus Yayınları · 20191,199 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Polisiye romanları beni her zaman heyecanlandırıp meraklandırmıştır. Bu yazarın ikinci kitabını okudum oldukça keyifli ve akıcı bir kitaptı. Merak, heyecan, tutku, istek, şüpheci, katili bulmak vs gibi duyguların olması beni ayrıca tatmin ediyor. . Adından da anlaşılacağı üzerine Doğu Ekspresinde geçen bir cinayet Doğu ekspresi denildiği zaman akla tren yolcuğu gelir. Evet bu olayda bir trende gerçekleşiyor. Trende bir cinayet işleniyor. Bu cinayet geçmişte yaşanılan bir olayla bağlantılı ama biz bunu anlayamıyoruz. Çünkü planlı yapılan bir cinayet oldukça titiz ve kusursuz planlanmış ve uygulamaya geçilmişti ama bir pürüz vardı ki o da trenin kar yığınına saplanıp kaza yapması her şeyi değiştirmişti. Bilmedikleri bir şey daha vardı o da trende tesadüfen bulunan dedektif "Hercule Poirot" olaya hemen el koydu ve soruşturmalara başladı. Dikkati, olasılıkları, öngörüleri, zekası ve tecrübesine dayanarak olayı çözümledi.. Katil kim diye düşünerek okumaya başladığınız bu kitapta; kesin bu katil, yok yok budur diyeceksiniz ama sonunda da şaşıracaksınız. :) Şimdiden keyifli okumalar.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,9bin okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Yaşlı bir ressamın, kızının ve damadının birkaç günlüğüne şehir dışında seminere gitmesiyle torununa bakmak üzere Napoliye bir zamanlar yaşadığı eve gelerek şaka başlar. Eve geldiğinde her şey değişmişti. Eskisi gibi değildi. Kızı ve damadının evliliklerini iyi gitmediğini anlamıştır. Bitmek üzere bir evlilikti bu. Dede torun ilişkisi başlarda zorlu geçiyor ama sonradan bir hayli keyifli olmaya başlıyor. Çocuk oldukça zeki. Ama yaptığı şakalar dedesini oldukça yoruyordu. Yaptığı çalışmaları beğenilmeyen ressam üzüntülü ve dalgındı. Artık eskisi gibi yetenekli olmadığını yapamadığını düşünüyordu. Yaptığı çalışmaların nasıl olduğunu torunuyla paylaşırdı ona sorardı. Çocuk bazen çok koyu yaptığını bazen de sarıyı çok kullandığını söyleyerek ressamı yani dedesini bilgilendirip uyarıyordu. Ressam zamanla torununu kıskanmaya başladı. Çocuk onunla beraber resimler yapmaya başladı ressam artık yaşlandığını fark ediyor... Yeni ile eski, başarı ve başarısızlık. Yıkılmaya yüz tutmuş bir evlilik. Güzel ve akıcı bir eser.
Şaka
ŞakaDomenico Starnone · Sahi Kitap · 2021190 okunma
Reklam
101 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Balıkçı Kino, karısı Juana, bebekleri Coyotito'nun bir kasabada geçen ve bulunan dev incinin hikayesi anlatılıyor.. Bir gün Coyotitoyu akrep sokar ne yapacaklarını bilemeyen Kino ve Juana doktora giderler. Doktor bunların kızıldereli olduklarından parasız, yoksul olduklarından bebeği kontrol bile etmez çaresizce geri dönen aile bir kanoya biner ve inci arayışına çıkar. Dev bir inci.. büyük bir sevinç.. Bütün kasabaya yayıldı incinin bulunduğu. İlgilenmek istemeyen doktor bile ayaklarına kadar geldi ne büyük bir şeydi bu zenginlik tıpkı doktorun kibri kadar.. Kino hayaller kurmaya başladı. İnci aileye umut olmuştu ama başlarına ne geleceğini bilmiyorlarlardı sadece zenginliği düşünen Kino hayallere dalmıştı. Uğursuzluğu düşünmemişti bile. Sınıf farklılıkları ve yoksulluk denilen şey seni zengin olma içgüdüsü ile yanlış şeyler yapmana zorlayabilir. Bunun bedelini ise sevdiklerini kaybetmekle ödersin...
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,7bin okunma
198 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ah Bruno.. Ne kadar meraklı ve merhametlisin sen öyle.. Babasının mesleği gereği (Asker, kumandan) Berlin'den gideceğini öğrenen 'Bruno' gitmek istemiyordu. Arkadaşlarından ve Berlin sokaklarından ayrılmak zor gelecekti ona.. Gittikleri yer: Out-With ama hiç kimsenin olmadığı, tel örgülerle kaplı bir yer. Bu durum Bruno ve ailesinin canını sıkmıştı ama görev buydu kutsal görev! Bu babasına göre öyleydi. Canı sıkılan Bruno keşife ve araştırmaya çıkar. Tel örgülerine kadar (sınır) yürür. Çizgili pijamalı bir çocuk.. (Shmuel) Arkadaş bulmuştu. Ama neden bu tel örgü neden çizgili pijama? Sorgulamaya başlar. Cevabını aradı ve ona kız kardeşi tarafından şu sözler söylendi: Onlar Yahudi biz ise Yahudi karşıtıyız. Irkçılıktı bu. Ama Bruno bunu anlayacak kadar büyük değildi...
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,1bin okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hayat oldukça acımasız
Zenginliğin getirdiği rahatlığın kumarda olan kaybedişin ve sevdiklerinin tek tek gidişi.. . Zenginlik Fugui’yi şehir hayatına itmesi ile başlamıştı her şey. Keşke sadece gidip gelseydi bunun yerine kumar batağına düştü kaybetti zenginliğine güvendi yine kaybetti yine güvendi ama her kaybedişte bilmiyordu ki para da bir yere kadardı. Bütün mal varlığına kaybettiği kişi tarafından el konuldu. Sahibi olduğu evde sahibi olduğu tarlada artık söz sahibi değil bir çalışan haline gelmişti. Bu çöküş ailenin sıkıntılar içerisine girmesine sebep oldu ve ilk babasından başladı. Ailesini tek tek kaybeden Fugui’nin öyle bir hayatı oldu ki hiçbir zaman gülemedi sadece kayıplar yaşadı. Kendisi ise yaptıklarının pişmanlığı ile yaşamını sürdürmeye çalıştı.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,7bin okunma
556 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Her şey Oklahoma’da başladı.. Yıllardır üzerinde yaşadıkları ve kendi ektikleri topraklara “Banka” denilen canavarın el koyması ile başlamıştı. Düşünün ki birileri geliyor bu topraklardan gideceksiniz artık buralar sizin değil diyor. Ne yaparsınız? düşünmekten kafayı yersiniz değil mi? Hayır ben hiçbir yere gitmiyorum diye kafa tutarsınız ama içinizden de kafa tutsam ne olacak ki mecbur buradan gideceğiz bizi gönderecekler diyorsunuz. Tom, McAlester’dan (hapishane) çıkmış memleketine doğru gelirken yolda Casy ile karşılaşır zamanında papazlık yapmış biridir. Yolculuklarını beraber yaparlar. Tom evine geldiğinde ise kimse yok herkes gitmiş evler yıkılmış harap olmuş.. ne olduğu merak eder ailesine bir şey olmadığını düşünür hep. Ailesini bulan Tom ve ailesini uzun, çetin ve zor günler bekliyordur. Para bulabilmek için, çalışabilmek için Kaliforniya’ya doğru yola çıkarlar. Bu yol sanıldığı üzere kolay olmamıştır. Yolda can kayıpları yaşayan Joad ailesi yola devam etmek zorundadır. Kamplarda kaldılar ama uzun süre duramadılar iş yoktu. Bekledikleri gibi değildi hiçbir şey. Aile yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı.. Ailenin kontrolü artık Annenin elindeydi. . Yaşanılan ekonomik kriz ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu harika bir şekilde anlatılan kitap.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,4bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumadıysan oku!
Kitap bittikten sonra keşke daha önce okusaydım dediğim kitaplardan bir tanesi.. Altı yaşındayken ‘Yaşanmış Öyküler’ kitabında vahşi bir hayvanı yutan ‘Boa’ yılanını görmüş ve bu resimden esinlenerek kendisi de çizmeye başlamıştı. Resmini büyüklere gösterdiğinde aldığı cevap çokta hoşuna gitmemişti. Daha anlaşılır olabilmesi için boa yılanının
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020235,3bin okunma
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.