Blofumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerebilir. Oldukça keyifli ve akıcı bir kitaptı. Sadece anlatımın yoğunluğu ve dili kullanım şeklini çok sevmedim. İngiltere'den Güney Amerika’ya gemiyle yapılan bir seyahatı ele alıyor ve sömürgecilik yapan Güney Amerikan el Gemi olmak üzere iki mekan var. Birde Rachel’ın dışa açılma, seyahati, eğitimi söz konusu. Kalıpların dışına çıkan bir yolculuk olması, toplumun alaycı anlatımı güzel ama anlatım şekli beni çok yordu.
Güney Amerika’da Otel ve Rachel’in ailesiyle kaldığı tepedeki ev olmak üzere iki mekan var. Mekanları kişilerle birlikte vermesi oldukça baydı. Karakterler ile mekanlar içiçe geçtiği için beni sıktı. Yazarın okuduğum iki kitabında da çok koptum. Çünkü mekan, kişiler, anlatım çorba oluyor bende; içiçe bir şekilde verildiği için. Keyifli okumalar.
"Zamanın bu kadar kısaldığı bilinmiyordu. Dostluklar ve günler en önemsiz rastlantılarla tüketiliyordu. Başkaları ile ve başkaları için yaşanıyordu ya da öyle sanılıyordu."
"Şimdi sivil savaşın ne olduğunu gördükten sonra biliyorum ki, savaş eğer bir gün biterse herkes şunu sormalıdır: Peki ya şehitleri ne yapacağız? Neden öldüler?"
Zamanın bu kadar kısaldığı bilinmiyordu. Dostluklar ve günler en önemsiz rastlantılarla tüketiliyorlardı. Başkaları ile ve başkaları için yaşanıyordu, ya da öyle sanılıyordu.
“… ben yalnızca uzun bir yalnızlık, yararsız bir tatil yaşamışım: Hani saklambaç oynarken bir çalılığa girip de mutlu olan, yaprakların arasından göğe bakıp oradan çıkmayı unutan bir çocuk gibiymişim.”