Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

şevval️

''Üzülme, metin ol. Her karanlığın arkasında ışık vardır.''
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
''Çoğu insan, yapabileceği en büyük fedakârlığın bir şey uğruna ölmek olduğunu düşünürdü. Yanılıyorlardı. Yapabileceğiniz en büyük fedakârlık; bir şey uğruna yaşamak, onun benliğinizi tüketmesine ve sizi hiç tanımadığınız bir hale dönüştürmesine izin vermekti. Ölüm unutulurdu; yaşamak ise mutlak olan şeydi, var olan en sert gerçekti.''
Sayfa 150Kitabı okudu
''İnsanlar çok şey isterdi ama her kalp tek bir gerçek arzuyla atardı. Her düşüncemizi ve eylemimizi şekillendiren, tek bir şeyle. Benimki intikamdı...''
Sayfa 149Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Birini gerçekten çok iyi tanıdığınızı sanıyordunuz ama sonra, onu aslında hiç tanımadığınızı kanıtlayan bir şey oluyordu.''
Sayfa 139Kitabı okudu
''Ben iyileşmek istemiyordum. Yanmak istiyordum. Kanamak istiyordum. Her yakıcı acıyı hissetmek istiyordum.''
Reklam
''Daha çok ağladım. Fiziksel bir ağlama değildi çünkü artık ağlamak ile var olmak arasındaki farkı anlayamıyordum. Yüreğimle ağladım.''
''Artık bir daha ağlamayacaktım. Bir daha hiç kimseyi asla sevmeyecektim. Hiç kimseyi. Dünya çok kötüydü.''
''Natal'in en güzel çocuğu olduğunu söylüyorlar. Bu da bana gurur veriyor. Sana olanlardan kaygılanma. Sonunda hayatta önemli biri olacaksın. Senin geleceğine büyük inancım var benim.'' Babam bana bu kadar güzel bir şey hiç söylememişti. O ânı yıllarca beklemiştim. Bana çok şeye mal olmuştu, ama hiç olmamasından iyiydi.
''Bekleyecek misin?'' ''Hayatım boyunca. Ya sen?'' ''Sonsuza dek.''
Sayfa 240Kitabı okudu
''Unutmakla bağışlamak arasında ne fark var?'' ''Bağışlarken kişi her şeyi unutuyor. Ama yalnızca unutmakla, pek çok kez insan yeniden anımsamaya başlıyor.''
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
''Odama gelip bana iyi geceler dileyen bir babam olsun isterdim. Elini başıma koyan bir baba. Odama giren, üstüm açılmışsa uyandırmamaya dikkat ederek üstümü örten. Bana iyi geceler dileyerek yanağımdan öpen.''
''Unut Zezé, bir işe yaramaz. Yavaş yavaş unutacaksın, unutacaksın, yeniden düşününce de her şey öylesine uzaklarda olacak ki, artık hiç acı çekmeyeceksin.''
''Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insan sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.''
Sayfa 169Kitabı okudu
''Madem dayak yemekten başka bir işe yaramıyordum, en azından filmlerde başkalarının sevgiyle kaynaştığını izleyebilirdim.''
Sayfa 141Kitabı okudu
''N'oldu?'' ''Ağlarsam ayıp olur mu?'' ''Ağlamak asla ayıp değildir, sersem. Niye ki?'' ''Bilmem, henüz alışamadım. İçimdeki kafes bomboş kaldı sanki...''
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.