Orman, orman değildi artık, kıvıl kıvıl dev bir karıncalar yumağıydı. Yeryüzü, gökyüzü karıncaya kesmiş, iğne atsan karıncadan yere düşmeyecekti. Bütün dünya bir kıvıltının hışmındaydı. Milyarlarca göz, bir ışıltının öfkesinde, acısında ipileşiyor, milyarlarca ışık hep birden çakıp, hep birden sönüyordu. Bacaklar, kuyruklar, gövdeler ağaç gövdelerinde, dallarda yapraklarla biribirlerine karışmış kaynaşıyorlardı.