Lotr, Metro, Witcher, gibi fantastik serileri okumayı severim. Ayrıca Küçük mucizeler dükkanı gibi hayat üzerine olan romanlara bayılırım. Kendim de hayat üzerine uzun soluklu seri yazıyorum. Buraya ekleneceği gün için sabırsızım
Artık kimse dinlemiyor. Duvarlarla konuşamıyorum, çünkü bana bağırıyorlar. Karımla konuşamıyorum; duvarları dinliyor. Söylemem gereken şeyleri birilerinin duymasını istiyorum sadece. Ve yeterince uzun konuşursam belki anlamlı gelirler.
Canın konuşmak istiyorsa konuş, derdini anlatmak istiyorsan anlat, istemediğin bir şey için altını çizerek istemediğini söyle ya da istediğin bir şey için mücadele et...
Kelimeler bunun için var. Söylemezsen bilmeyecekler, anlatmazsan duymayacaklar asla.
Kimseden ihtiyacım olan sevgiyi bana vermesini beklemeden olduğum gibi, her halimle sarılmalıyım kendime...
Varlığına saygım sonsuz ama varlığıma saygı gördüğüm sürece.
Her şey istediği gibi olmasa da olduğu kadarına sıkıca tutunarak, tutunduğu ne varsa olduğundan daha güzel hale getirerek hayatı yaşar... Bazıları ise "Ne gerek var.." diyerek ölüme yakın bir nabızla...
Manzaraya rağmen önüne bakarak yol almayı seçersen düşmezsin, kesin... Hiçbir yerin kanamaz, canın yanmaz. Güvenli bir şekilde yolu tamamlarsın, ama manzara kaçar.
"Neyden korkarsınız hanımefendi?" diye sordu adam.
"Kafesten," dedi kız. "Ta ki yaşlılıktan ve alışkanlıktan parmaklıkları kabullenip, büyük işler başarma isteği hatırdan veya gönülden silininceye kadar parmaklıkların arkasında kalmaktan."
"Bazen kendi kendime vakit geçirmeye o kadar dalıyorum ki, tesadüfen tanıdık birine rastlarsam küçük bir şok yaşıyorum ve uyum sağlamam biraz vakit alıyor."
“Eğer istediklerin için bir şeyler feda etmezsen, istediğin şeyi feda edersin.”
“If you don’t sacrifice for what you want, what you want becomes the sacrifice.”
"Bu dünyada, nerede bir ışık varsa, yanında karanlık da vardır;
Kazanan kavramı var olduğu sürece, kaybedenler de olacaktır.
Barışı sürdürmeye yönelik bencil arzular, savaşları yaratır
ve nefret, sevgiyi korumak uğruna doğar..."
“Ben hayatım boyunca hep bir şeyleri bekleyip durdum. Bütün hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim. Bütün bu zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değil de bir tür bekleyişti."
"Kötülük kötülüktür. Azı, çoğu, ortası... fark etmez. Derecesi keyfidir. Tanımı bulanıktır. Eğer bir kötülük ile diğeri arasında seçim yapacaksam... hiçbirini seçmemeyi tercih ederim."
"Bir oyun oynuyorlar. Oynamıyormuş gibi yapma oyunu.
Oyunlarını gördüğümü belli edersem onlara, kuralları bozmuş olurum, o zaman cezalandırırlar beni.
Onların oyununu oynamaktan başka çarem yok, oyunu gördüğümü görmeme oyunu."