july

july
@vitruviangirl
ince, narin parmaklar giriş taşını arar dalgalanır keten eteği sahilde kafka’ya bakar.
“Tanrı, ‘İntikam benimdir; ben geri ödeyeceğim,’ der. Savaşı kimin kazanıp kimin kaybettiğinin önemi yok. Tanrı’nın gözünde kim dürüst değilse cezasını çeker. İntikam bizim işimiz değildir.”
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Ondan iki sözcük duymuştum ve somurtuk kayıtsızlığımın şuna dönüşüverdiğini görmüştüm: Senin için her şeyi çalarım, sen bana dur deyinceye kadar, öğle yemeğine kadar, parmaklarımın derisi kat kat soyuluncaya kadar, çünkü senin için bir şey yapmak hoşuma gidiyor, senin için her şeyi yaparım, söylemen yeter, senden daha ilk günden hoşlandım ve benim yeni arkadaşlık teklifime buzla karşılık versen bile, aramızda geçen bu konuşmayı ve kar fırtınasının ortasında bile yazı geri getirmenin kolay yollarının olduğunu hiç unutmayacağım.
Ve anlıyor ki mutlu olmak, mutluluğa elverişli ruhsal bir durum sahibi olmaktan başka bir şey değildir. Bu eğilm, istenince edinilebilir. Bu eğilimi bir kere yerleştirince, her şeyin bir mutlu yanını mıknatıs gibi bulur çıkarırsınız. Bu çeşit bir mutluluğa açık ruhsal durum benimsenince mutluluk sürekli olur. Belki iddialı değil, alçak gönüllü her fırsatta bile böyle bir zeminde hemen yerleşir. Aslında en arı mutluluk, hiçbir dış neden yokken duyulan mutluluktur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biz ki, bakmayı çok iyi bilen bir millettik. Genel hoyratlık ve yavanlık içinde, bakılacak bunca güzel şeyler ortasında bakmayı bile unuttuk
Yaşam değişimdir, gelişimdir. Her şey gibi İstanbul da gün günden değişiyor. Ne var ki iyiye doğru, güzele doğru gideceğine gerisin geriye, kötüye doğru, pisliğe doğru, bakımsızlığa, estetiksizliğe doğru iteleniyor.
Reklam
Reklam
48 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.