Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mina

"Şefkat artık burada bitmeliydi, toprak onu almalı ve saklamalıydı. Ne güzel bir istirahattı bu! Duyacağı tek şey ot saplarını ezen kuşların hafif ayakları olacaktı. Başının üstünde kimse yürümeyecek, rahatsız edilmeden yıllarca evinde kalacaktı. Bu günlük güneşlik bir ölüm, kırların dinginliğinde sonsuz bir uykuydu."
Reklam
Kırlara gitmeyi hak etmiştim, sana kırları özlemediğimi söyleyemem.
Anlamlar bazen kayabilir, karışabilir, kaybolabilir; insanı şaşırtabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onun zamana ihtiyacı vardı. Durgun, telaşsız, hatta sonsuz zamana. Zamanın durduğu mekana. Belki de yeni kazılmış bir mezara.
Aramızdaki tek farkın, kendisinin hiç bilmediği bir konuyu katılarak çözümlemeye duyduğu heves, benimse çok iyi bildiğim konuları uzaktan izlemekteki kararlılığım olduğunu anlatmaya çalıştım ona.
Reklam
Yine de bilmek başkaydı, iliklerinde duymak başka.
İnsan tıpkı bir roman gibidir, son sayfasına kadar nasıl biteceğini bilmiyorsun. Diğer bir deyişle okumaya değer mi, değmez mi?
Devlet (insanlık adına) tek bir bireyin öldürülmesini yasaklıyor, ama her gün milyonlarca kişinin yavaş yavaş öldürülmesine karşı çıkmıyordu.
Kişisel deneyimlerime dayanarak o anda gülmenin ne korkunç bir silah olduğunu fark ettim: Gülmeyle her şey öldürülebilirdi - öldürmenin kendisi bile.
Anlıyor musun? Yarın bilinmezdir. Bilinen her şeyin bir sonu vardır, anlıyor musun? Artık sıra yeni, daha önce görülmemiş ve hayal edilmemiş olanda.
Reklam
Yarın küllerimden doğup yeni bir hayata başlayabilirim! Tamamen mahvolmadan önce içimdeki insanı keşfedebilirim...
Ciddi bir kitap okuyarak veya ciddi bir meşgale bularak yakın geçmişin büyüsünü bozmaktan korkar gibiyim.
Son zamanlarda, eylemlerimi ve düşüncelerimi sürekli birtakım ahlaki ölçüte uydurmaya kökten karşıyım. Bana yol gösteren farklı bir şey var.
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.