Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kur'an'da bildirilen kıyamet belirtilerinden haberi olan birkaç imanlı insan o an yanında olan sevdiklerini alarak dağlara gitme hazırlığı içinde olurlar kıyamet süresi 11 ayetinde "sığınmak için sarp ve sağlam dağlara kaçacaklar lakin kaçacak sığınacak yer yok " bundan yaklaşık bir yıl sonra yeryüzünün tamamında bile sayılı insan kalacaktır, tabii ki bu durumda hemen ölenleri şanslı sayıyoruz çünkü yaşanacak felaket çekilecek bir durum değil doğrusu, bugüne kadar o kadar rahat bir dünyada yaşayanılıyorumuş o zaman anlayacağız meğer dünya cennet ayarında imiş. araf suresi 10 ayette "andolsun sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada geçiminize yarayacak nimet ve imkanlara vücut verdik, ne de az şükrediyorsunuz" o günlerde bu nimetleri verene şükür etmediğimizin farkında farkına böyle varacağız işte bu nimetleri kendimize yaratıyormuş havasına kapılmış halde idik, şimdi o yaratma gücümüze ne oldu?
Biz fikirlerini açıkça söyleyenlere karşı kılıç elde dolaşanlardan değiliz
Reklam
Bir insanın gülme sesi çok güzel diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Hani sevdiğiniz bir şarkının melodisi gibi. Hani melodiyi duyunca gülümsersiniz, içinizde kuşlar öter. Yavuz'un gülme sesi bana öyle geliyordu. Gülmüyormuş da şarkı söylüyormuş gibi. Bana bu kadar katlanması ve sabırla ilgilenmesi, beni de beynimi de sakinleştirmişti. Gülümsedim.
Sayfa 134 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
Akhisar cephesinde kocası şehit düşen bir Türk kadını, kocasının cesedini köyüne getirmiş ve bu cesedin başında altı aylık çocuğuna aşağıdaki şekilde hitap etmişti: "Senin baban bir koçyiğitti; Galiçya'da, Çanakkale'de savaştı da ölmedi. Şimdi yurduna, evine, ehline giren gâvuru kovmak için savaşırken işte öldü. O, sen erkek doğdun diye bayram etmişti. Seni, yavuz bir erkek görmek isterdi. O, görmedi, ben yaparım. Babanın öcünü sen de alacaksın dedi ve bir tek gözyaşı dökmeden, kadınlar ve köyün ihtiyarlarıyla beraber kocasını gömdü, gömerken de "Bire on alamazsam bana Türk anası demesinler diye haykırdı ve çocuğunu kız kardeşine bırakarak silahı ile Milli Kuvvetlere katıldı". Bak, Nüzhet Bolca, s. 20.
Sayfa 235Kitabı okudu
Durmadan yağmur yağmasına rağmen, 22 Mayıs 1919'da Kadıköy belediye binası önünde yapılmış olan mitingde 20.000 kişi bulunmuştu, öteki mitinglerde görülen heyecan bunda da aynen vardı, özellikle bir Türk kadınının, çocuğuna vereceği öğüdün ne olacağını burada bağıra bağıra açıklaması, dinleyicileri cidden coşturmuş ve söylediği sözler Türk
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
CEZÂYiR'i, kendi hesabına Oruç Reis fethetti. Kardeşi Hızır Reis, müstakbel Kapdân-ı Deryâ Barbaros Hayreddin Paşa, ülkenin fethini tamamladı ve Yavuz Sultan Selim'e tâbi oldu. Böylece Cezayir'de tarihte ilk defa olarak Türk hâkimiyeti kuruldu. Kanunî devrinde Cezâyir,bir Türk beylerbeyiliği yani eyaleti şeklinde teşkilâtlandırıdı ve 1830'a kadar Türk idaresinde kaldı. Avrupallar tarafından krallık sayılan ve iktisadi, askeri gücü bakımından bir Avrupa krallığına denk kuvvette olan Cezayir eyaleti,hemen daima denizcilikten yetişmiş beylerbeyinin idaresine verildi.
Benim çirkef ve ruhsuz mesajıma verilebilecek en tatlı mesajdı. Sezai Karakoç'un 'köşe' şiirinden alıntı yapmıştı. Bu şiiri severdim. 'Konuştun güneşi hatırlıyordum. Gariptin yepyeni bir sesin vardı. Bu ses öyle benim öyle yabancı, Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz kardı' Sezai Karakoç'u çok severdim. Karşılık olarak sadece gülücük attım. Şiiri biliyordum. Devam edecek mi diye cevap olarak sadece gülücük attım. Beklediğim cevap geldi. Şiirin başka bir dizesi: "Ve güldün rengârenk yağmurlar yağdı İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı.' Mesajı gülümser halde okurken Esin'in bağırmasıyla yerimden sıçradım. "Oh! Bize çemkir, kaldır! Kendin otur mesajlaş, gül!" Kahkaha attım. "Yavuz bana şiir yazmış, yani Sezai Karakoç'un şiirini yazmış da ona güldüm. Biliyorsun kitapları, şiirleri severim." "Bir de Yavuz'u seversin!" diye bağırdı Betül içerden kafasını çıkarmadan.
Sayfa 122 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
Bir insan ölümle yüz yüze geldiği anda bile nasıl bu kadar sakin, böyle pervasız olabilirdi?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.