Bir gün büroma gözü dayaktan morarmış bir kadınla gözünü morartan bir erkek geldi. Yanlarında da 7-8 yaşlarında kızları vardı. Erkeğe neden karısını dövdüğünü sordum. Her zaman dövmediğinin, ama bazen karısının dayağı hak ettiğini söyledi. "Hak etmek gibi?" Diye sordum,"Buna kim karar veriyor?" Erkek şaşırdı. Öyle ya, karısını dayağı hak ettiğini kendisi karar vermişti. (yani hakim görevini üstlenmişti) Oysa aynı zamanda karısının bayağı hak ettiği yolunda bir iddia sahibiydi(savcı)... Nihayet kararı infaz eden kişi (infaz memuru yahut gardiyan) oldu. Erkeklerin bakış açısını anlatması açısından bu örnek bana çok çarpıcı geldi. Tabiî erkeği hak etmesi halinde ona kimin dayak atacağı belli değil. Çünkü güç erkekte. Şu halde adamın "hak ediş" dediği şey bir hakka ve hakikatten çok fiziki güce dayanıyor...)
Sayfa 136 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
385 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Evet sıkı bir okur olarak bu kitabı yeni okuyorum. Çünkü neden ? Daha önce bahsetmişimdir, bir anda popüler olan şeyleri tüketmeyi sevmiyorum. Kitap çıktığı dönem çok okunan, herkeste olan bir kitaptı. Ama şöyle ki çoğu insan bazı şeyleri popüler diye yaptıkça ürünün de boş bi şekilde popülaritesi artıyor, ürün kalitesiz de olsa. Herkes izliyor diye, herkes okuyor, dinliyor diye yapılan şeyleri o yüzden sevmiyorum. Ama bu kitabın hakkını da vermek lazım gerçekten okunası bir kitap. Ben böyle güzel kitapları biraz da “kötü ruh hali” dönemlerime saklıyorum. Çünkü kendimi esere kaptırıp, okurken yaşayarak okudukça kendimi dış dünyaya kapatıp o ruh halinden çıkıyorum. Bitirince de üzülüyorum haliyle. Kitaba gelince İran Şahı İsmail’i ve Yavuz Sultan Selim’i anlatıyor. Aşkı, şavaşı, kızılbaşlılığı ve sunniliği anlatıyor. Akıp giden çok güzel bir kitap.
Şah ve Sultan (Midi Boy)
Şah ve Sultan (Midi Boy)İskender Pala · Kapı Yayınları · 202132,7bin okunma
Reklam
...Laiklik uğruna dindarlara zarar verilmediğini savunmak, iki şekilde izah edilebilir. Ya gerçekleri saklamak istiyorlar ya da yakın tarihi bilmiyorlar...
Tarihle hesaplaşmaktan çekinilmemelidir. Geçmiş geçmiştir. Geriye ibret dersi kalmıştır. Olayı olduğu gibi görelim ki, alınması gereken dersi alabilelim.
Kısaca söylemek gerekirse, Müslümanlık, İslamiyet değildir. Her Müslüman'ın her davranışı da İslami değildir, İslamiyet'i bağlamaz. Zaten Müslüman'ın her hareketi İslami olsaydı, asır, fesat asrı olmazdı.
Laik yönetim biçimlerinde devlet Kur'an'a, İncil'e, Tevrat'a uymak zorunda değildir. Öte yandan dinleri de kendi yasalarına uydurmaya çalışmaz. Ve hiçbir vatandaşını din ile devlet arasında bunaltmaz. Başını örtmek isteyen örter, çarşaf giymek isteyen giyer ve bunlar devlet kurumlarında çalışabilir, devletin bütün okullarında okuyabilir. ... Allah rızası için söyleyin, Türkiye'mizde böyle mi oluyor?
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.