Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Niyazi Berkes

Niyazi BerkesTürkiye'de Çağdaşlaşma yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
211 Kişi
930
Okunma
130
Beğeni
8,7bin
Görüntülenme

Niyazi Berkes Sözleri ve Alıntıları

Niyazi Berkes sözleri ve alıntılarını, Niyazi Berkes kitap alıntılarını, Niyazi Berkes en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
François de Volney
Türk karakterinin temelini "derin cehalet" ve "özünde saçmalık" olarak niteler. Türkler, "kendilerinin dışında her şeye düşman, kendini beğenmiş, fanatik" bir millettirler... Zayıf taraflarını göremeyecek kadar mağrur, bilginin üstünlüğünü anlayamayacak kadar cahildirler..."
Sayfa 85
An itibariyle ülkücü değilim...
Atatürk Turancılık ve İslam­cılık görüşleri için daha kesin, daha sert bir dil kullanır. Nutuk’ta Panislamizm, Panturanizm, halifecilik üzerine yer yer sert yargılar verir; bunları, demokratik ulusu Türkiye’nin amaçlarına aykırı düşler olmakla, Türk ulusunu uçurumlara sürüklemekle suçlar; halkı bir daha böyle hayaller peşinde koşanların arkasından sürüklenmemeye çağırır. Bu görüş Türk siyasal düşününde başarılmış ilk büyük devrimdir, ve o Zamandan sonra Osmanlıcı rejimin ürünü olan İslamcılık ile Turancılık, Kemalizmin bağdaşamayacağı iki görüş olmuştur.
Reklam
Türkiye'de sağın da, solun da Mustafa Kemal'e bakış açısı, nesnel gerçeklere, tarihsel verilere dayanmıyor, 'kuyruk acılarına dayanıyor. Açıkça görülen bir şey var, Mustafa Kemal şu ya da bu şekilde 1919'dan itibaren Anadolu'da kademe kademe vaziyete hâkim olmuş, o kargaşalıkta her birisi kendisine göre bir devrime ya da bir iktidara oynayan çeşitli kişi ve kuruluşları birer birer haklayarak, kendi anladığı iktidarı, kendi tasarladığı Cumhuriyet'i kurmuştur. Bu derece büyük ve çalkantılı bir olayın, arkasında 'gayr-i memnunlar' bırakmaması olası mı?
Sayfa 25 - Attila İlhanKitabı okudu
Batıya Yaklaştığımızı Zannettiğimizde Asıl Mayamız Olan Doğu Maneviyatından Soyutlanıyoruz.
Politikacılar gömlek değiştirir gibi fikir değiştirirler, dün ak dediklerine bugün hiç tınmadan kara derler.
Reklam
#30Ağustos
Bu büyük bir iş ve başarı oldu. Hiçbir zaman ve hiçbir zerresinin feda edilmemesi şart olan büyük bir zafer...
Anlatamayız çünkü: Atatürk bir fikirdir kıt akıllara sığmaz!
Atatürk ilericiliğe öyle bir ateş, öyle bir heyecan katmıştır ki, o günleri yaşayanların bugün hasretle hatırladığı gibi, gericiliğin her çeşidi o ateşin karşısında erimiş, zavallılaşmış, gülünçleşmiştir. Bunun derin psikolojik niteliğini yalnız şimdiki günleri görenlere böyle bir iki satırla anlatmak kolay bir iş değildir.
Emperyalistlerin pençesine düşen bir kuş gibi yavaş , sefil bir ölüme mahkum olmaktansa babalarımızın oğlu sıfatıyla vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ederiz .
Bu düşüş , bu alçalış , yalnız maddi şeylerde olsaydı , hiçbir önemi yoktu . Ne yazık ki , Türkiye ve Türk halkı , ahlak bakımından da düşüyor.
Reklam
Türk siyasal düşünüşünün güdük kalması, toplumun çağdaş bir ulus haline gelmemiş olmasının sonucudur.
İngiltere’de, Hollanda’da, Fransa’da modern bilimler ve teknikler 17.yüzyılda başlamıştır.O yıllarda bizde ulema,”Firavun’a veya Yezid’e sövmek şart mı? El sıkışmak mübah mı? Kabirleri ziyaret etmek mekruh mu?” gibi konular tartışıyorlardı.
Sayfa 172 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Bir yanda, her devrimde olduğu gibi o zaman da çoğunluk olarak ortaya çıkan gericilik güçlerinin temsilcileri olan şeriatçılar, eşraf, toprak ağaları, aşiret derebeyleri; diğer yanda Batı lib­eralizminin ve Osmanlıcılığın temsilcisi olan politikacılar ve aydınlar, Mustafa Kemal’in halkçılık fikrini bir yengeç kıskacı içine almışlar, sosyalizme gidecek korkusu ile, onun arkasındaki ilerici eğilimlere nefes aldırmıyorlardı. Bunların temsil ettiği görüşün, bütün savaşı döndüre dolaştıra hilafetin ve Bati emperyalizminin kucağına atacağını çok iyi bilen Mustafa Kemal, halkçılık davasını bu kıskacın iki kolunun arasın­dan, sosyalizme gitmemek koşulu ile zor kurtarabildi. Döğüş, çıkar zümreleri ile yerleşik-çıkar bağlantısı olmayanlar arasın­da bir savaştı. Çıkarcılar, yerleşik-çıkar değil, yerleşik yeri bile olmayan Mustafa Kemal’i aşağılık oyunlarla “ekarte” etmeye bile kalkıştılar. Onun ve onun yanını tutanların arkasında ağır basacak sınıflar yoktu: o zamanın harap geri Anadolusu’nda ne köylü, ne fakir ve emekçi halk siyasal bir varlıktı. Geri kalmış toplumlann aydınlarına kıyasla, başka yanlardan üstünlükleri olan ilerici Türk aydınlarının bu en zayıf yanı toplumsal devrim çabalarında onu bu kez de güçsüz bir duruma sokmuş­tu. Mustafa Kemal ve ordu olmasaydı, gerici çıkarcıların gücü, bunları bir kaşık suda boğacaktı. Bunun içindir ki ilerici Türk aydını Mustafa Kemal’e bu kadar bağlıdır; bunun içindir ki ordu ile ilericilik kendileri­ni her zaman aynı saflarda bulmuşlardır.
Atatürk'ün ölümünden sonra Kemalizm öksüz kaldı; parti çıkarlarının hizmetlerini gören bir evlatlık haline geldi.
Kemal , kuşkusuz büyük: Bir ortaçağ toplumunu Batı düzeyine çıkaracak reformlarla zorladı . Teokratik dini kaldırarak laikliği getirdi. Reformları tepeden inme oldu , zamanında zorla yürütüldü , çünkü bunların uygulandığı toplum ilkel bir toplumdu. Böyle toplumlarda direnme gücü olmadığından bir avuç aydının desteği ile Kemalist reformlar uygulanabildi
Sayfa 116 - YKYKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.