1984 yılında Bursa'da doğdu, İstanbul'da büyüdü. İlköğrenimini Oruçgazi İlköğretim Okulu'nda, ortaöğrenimini Pertevniyal Anadolu Lisesi'nde tamamladı. 2007 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu. 2011'de Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nden, Sinema Anabilim Dalı'nda yüksek lisans derecesi aldı.
'Aylık Paldır Kültür Dergisi Hayvan'da ve Birgün Gazetesi'nde çalıştı. Uzun süre gitar ve resim dersi aldı, izcilik ve dağcılık yaptı. Dönemsel olarak, garsonluk, konfeksiyonda el işçiliği ve makinecilik yaptı.
2006 yılında Varlık Dergisi'nin düzenlediği Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri'nde, "Gelin Başı" isimli öykü dosyası "Dikkate Değer" bulundu. 2007 yılında "Gelin Başı" isimli kitabı Can Yayınları'nca yayımlandı.
Sırrı Süreyya Önder 'e senaryo asistanlığı yaptı. 2008'de İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen 'Yedi Tepeli Aşk' oyununda, "Gelin Başı" kitabında yer alan üç öyküsü sahnelendi. 2010-2011 sezonunda "Gelin Başı"ndaki öykülerden uyarlanan "İadesiz Taahhütsüz" adlı oyun, Tiyatro Boyalıkuş tarafından sahnelendi. 2011'de ikinci öykü kitabı 'Hanımların Dikkatine' Can Yayınları'nca yayımlandı.
Arkadaşlar herkese merhaba. Kendime göre uzun bir okuma listesi oluşturdum. Daha önce okuyan varsa ya da fikri olan kitaplar ile ilgili buyurun sohbet edelim. Buradaki dostların da kitapları var. Her ay kendime belirli bir miktar bütçe ayırdım almak için. Fikirlerinizi bekliyorum.
1)
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Adı Leyla. Mecnun'u olmayan Leyla. Daha doğrusu Mecnun'u bir gün ansızın askere gidip parkta tek başına bırakılan Leyla. En doğrusu konfeksiyon atölyesinde patron Hayri Bey'in tecavüz ettiği Leyla. Ailesinin para karşılığında -sözde kocası- Remzi'ye sattığı Leyla. Kocasının her içtiği gün tecavüz ettiği fakat yaşadığı tecavüzlerin tecavüzden
Kocasından yıllarca şiddet gören, üçüncü sayfa haberlerine konu olmamak için bir gece evinden kaçan, parası ve kalacak yeri olmadığından hastane odalarında refakatçilik yaparak kendine yeni bir hayat kurmaya çalışan fazlasıyla tanıdık bir karakter Ülker Abla.
"Ağlayanın bir gülenin bin derdi var" diyor Ülker Abla. Ölümü göze almak
Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi zamanda olursa olsun ve hangi kültürde, hangi lisansa olursa olsun KADIN olmak zordur. Ama kadin olmak en çok ta Müslüman kültüründe zordur .(Ben ulusa sesleniş yapmiyorum , o yüzden bu düşüncemden dolayı kimse şimdi kavga çıkartmaya, ve ya nutuk çekmeye kalkmasın... Başkalarının ne düşündüğü beni pek ilgilendirmiyor ,ben onlara "baskalari" dediğim sürece. Siz de öyle yapın )
Kitapta bu yuzyıl da bile değişmeyen tek şey kadının bazen var olmak için, bazen aşkı için bazen boyun eğmemek için verdiği mücadeleyi devam etmesini okuyoruz .
Günümüz kadını çok vurucu bir şekilde anlatmış yazar. Öyle ki her sayfada ya kendimizden ya da tanıdığımız birinden izler bulabiliyoruz .
AntabusSeray Şahiner · Can Yayınları · 20143,544 okunma