Öne Çıkan Üstün Dökmen Gönderileri
Öne Çıkan Üstün Dökmen kitaplarını, öne çıkan Üstün Dökmen sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Üstün Dökmen yazarlarını, öne çıkan Üstün Dökmen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... Bilgisi eksik olanların inadı fazladır.
Sayfa 77Kitabı okudu
Tedbir, tesadüfü tesirsiz hala getirir.
Sayfa 174Kitabı okudu
TANIŞMA
Eğer bir gün,
yüzünün renginden ötürü
çıkarsan mahkemeye,
'vallahi kalıtımdan oldu' diye
korkma, ben sana tanıklık ederim.
İnsanların,
yüzlerinin ve gözlerinin rengi başka başka da olsa,
gözyaşlarının rengi hep aynıdır.
Ne bir kelimede anlaştılar,
ne aynı avuçtan su paylaştılar.
Yalnızca gözyaşında,
bir de kahkahada buluştular.
Yer tanık olsun, gök tanık olsun,
Bütün doğmuşlarla ve doğacaklarla
tanışmak mümkün.
Akıllarda ve yüreklerde göz göze geldik bugün.
Bin yıl önceden bana selam söylediler;
Bin yıl önceki anneler, annemden az mı sevdiler?
#17 Ağustos 1989/ Üstün Dökmen
Sayfa 11
Rahat bir vicdandan daha yumuşak yastık yoktur.
Sayfa 18Kitabı okudu
"Tanrı, insanı insandan korusun!"
Sayfa 85Kitabı okudu
“ Erkek kadından farklı olabilir. Ancak erkeğe ait özellikleri üstünlük, kadına ait olanları gerilik kabul etmek bir ön yargıdır. Orta parmağınızın işaret parmağınızdan uzun olması, onun ötekinden daha değerli olduğu anlamına gelmez. “
Sayfa 193 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Bir düğüne giden insanların, bir şeyleri övmekten çok, negatif eleştiri yönelttiklerini görürüm. Ufacık ufacık ayrıntıları yakalayıp kurabiyeleri, limonataları, gelinin, damadın kaşını, gözünü, kayınvalidelerin elbiselerini
eleştirdiklerini duyarım, insanlar eleştiriyorlar, eleştiriyorlar, ondan sonra da "Amann bize ne, Allah mesud etsin" diyorlar. İyi de, şu 'bize ne'yi en başta
demeyi öğrenebilir miyiz acaba?
Kadın ikinci sınıf bir varlıktı bu dünyada. Bir erkek ile bir kadın evlilik dışı ilişkide bulunduklarında, erkek elini ağzını yıkayıp işin içinden tertemiz sıyrılabilirdi. Kadınlar ise, üzerlerine içlerine bulaşan şeyden kolay kolay temizlenemezlerdi.
... sürekli geçmişe gidenler, bazen geçmişte kalıp kayboluyorlar, günümüze gelemiyorlar, Geçmişten elbette ders alınabilir ama bugünkü dersini çalışmayanlar yarın sınıfta kalır. Geçmişimiz değil, bugün yaptıklarımız önemlidir. Geçmişle övünmek gereklidir; ancak bu övün, pardon bu öğün önünüze gelen yiyecek, geçmişte değil, günümüzde pişmelidir."
Sayfa 59Kitabı okudu
Varoluşumuzu yaşayamadığımız zaman sahip
olduğumuz toplumsal rolleri,
giderek öz varlığımızdan
üstün tutmaya başlıyoruz.