Ali İsra Güngör Gönderileri
Ali İsra Güngör kitaplarını, Ali İsra Güngör sözleri ve alıntılarını, Ali İsra Güngör yazarlarını, Ali İsra Güngör yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Diğer Dinler
Başvuru Kaynakları:
● 
Dinler Atlası
Eğitim Kitapları:
● 📕 Mitoloji ve Din, Kolektif, Anadolu Üniversitesi Yayınları
● 📕 Kavram Atlası: Dinler Tarihi I, Durmuş Arık, Gazi Kitabevi
● 📕 Kavram Atlası: Dinler Tarihi II, Ahmet Hikmet Eroğlu, Gazi Kitabevi
● 📕 Yaşayan Dünya Dinleri, Kolektif, Anadolu Üniversitesi Yayınları
Ek Okuma:
● 
Din
● 
30 Saniyede Dünya Dinleri
● 
Dinler Kitabı
● 
Yahudi Tarihi-Yahudi Dini
● 
Kabala
● 
Masonluk
● 
Siyonizm
● 
Hıristiyanlık
● 📕 Evanjelizm: Medya ve Muhafazakarlık, Heather Hendershot, çev. Güneş Ayaz, Salyangoz Yayınları | 
Evanjelikler
● 
Buda: Doğunun Bilgeliğini Anlamak için Çizgibilim
● 
Budacılık
● 
Hinduizm
Belgeseller:
● 🎬 The Story of God with Morgan Freeman, Morgan Freeman ile İnancın Hikayesi, 2012
"Cizvit eğitim sisteminin bir diğer özelliği, okullarına laik öğrencileri de kaul etmesi veya bir başka ifadeyle herkese açık olmasıdır. Cizvitler bu tavırlarıyla, Ignatius'un bakış açısını örnek alarak, Hristiyan doktrinini ve ruhunu laik öğrencilerin dünyasına hakim kılmayı planlamışlardır. Bu nedenle Cizvit eğitiminin, apostolik bir motivasyona sahip ve Hristiyan doktrin ve geleneklerini aşılamaya dayalı bir özellik taşıdığı kabul edilmektedir."
Sayfa 85 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Cizvit eğitim felsefesinin temelinde, 'Spiritual Exercises'da ifade edildiği gibi, 'İnsanoğlunun Tanrı'yı övmek, onun önünde saygıyla eğilmek ve ona hizmet için ve bu suretle ruhları kurtarmak için yaratıldığı' fikri vardır. Dolayısıyla 'yeryüzünde bulunan diğer bütün mahlukat, insanoğluna, yaratılış amacına ulaşmada yardımcı olması için yaratılmıştır.' İşte bu fikir, Ignatius'un eğitimle ilgili yaklaşımının özünü ve temel felsefesini oluşturmuştur."
Sayfa 82 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Hristiyan ruhaniyetinde derin tefekkür, bu dünyayı aşan Tanrı'ya bağlılığı; aksiyon ise, kişinin kendi kişiliğine uygun bir şekilde bu dünyadaki görevini yerine getirmesini talep eder."
Sayfa 71 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Cizvitlerin bu şekilde baskılara ve sürgünlere maruz kalmasının ardındaki gerçek sebepler araştırmaya konu olmuştur. Bu sebeplerin arasında tarihi gerçeklere en uygun olanı, Cizvitlerin kendi etki ve nüfuz gücünü kullanarak siyasi işlere bulaşmalarıdır. Bundan rahatsız olan liberal yönetimler, onların Roma merkezci faaliyetlerinden de huzursuzluk duyarak, cemaate karşı sert tavır takınmışlardır."
Sayfa 53 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Cizvitlerin başta teoloji olmak üzere tarih, felsefe ve sanat alanında yaptıkları çalışmalar, onlara dünya çapında bir şöhret kazandırmıştır. Cizvitler ilahiyat alanında, 'Tomizm'e bağlanmışlardır. Skolastik yaklaşımdan farklı olarak onlar, teoriye, pozitif teolojiye ve sapkın fikirleri çürütmeye daha fazla yönelmişlerdir. Cizvitlerin 16. yüzyılda Protestanlarla ve daha Jansenistlerle yaptıkları fikri mücadelelere ilaveten, Dominikenlerle ve diğer Katolik ilahiyatçılarla; ilahi inayet, hür irade ve kader gibi meşhur konularda yaptıkları tartışmalar dikkat çekmektedir."
Sayfa 47 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Probabilizm, bir davranışın caiz olup olmadığı şüpheli ise, karşıt görüş daha muhtemel olsa bile özgürlük lehine olan muhtemel görüşü izlemenin yasal olduğunu savunan ahlak ilahiyatı sistemidir. 16. yüzyılda İspanya'da gelişen bu sistem, özellikle Dominikanlar ve Cizvitlerce benimsenmiştir(Şinasi Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, 311)."
Sayfa 47 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayımları | DipnotKitabı okudu
"Cizvit tarikatının, tabiatı icabı, daha önceki dini tarikatlardan örnek aldığı birçok husus vardır. Bununla birlikte bu tarikatı diğerlerinden ayıran, kendine has birtakım özellikler mevcuttur. Bunları; otoritenin ileri derecede merkezileşmesi, tarikat başkanının görevde kalabilme hakkı, tarikata giriş usulüyle ilgili olarak ilk ve son deneme dönemlerinin bulunması, üyelerin derece derece değişmesi, maddi kazançların yasaklanması, ilahileri topluca söyleme yerine özel söyleme, herkesi yükümlü tutacak düzenli kefaret veya oruç uygulamalarının olmaması, özel bir dini elbise giymemek ve kadınların tarikata alınmaması gibi hususlar olarak sayabiliriz. Buna ilaveten Cizvitlerin kendine has itaat anlayışı ve eğitim sistemleri ile misyoner karakteri ve ruhaniyet anlayışları özellikler zikredilmesi gereken hususiyetlerdir."
Sayfa 47 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Francis'in İncil'i İslam dünyasında ilk defa bu metodla, yani barışçı ve hoşgörülü yaklaşımla duyurmaya çalıştığı tarihi bir gerçektir. Francis, Suriye ve Arabistan bölgesinde yaşayan Müslümanlar ve inanmayanlar arasına göndereceği misyoner kardeşlerine bazı yaklaşım metodları tavsiye etmiştir. Bu tavsiyelerinden birinde o, İncil'in mesajını bu bölge insanları arasında şu şekilde açıklayabileceklerini söyler: 'Münakaşa ve tartışmalara girmemeliler, sadece Tanrı'nın rızası için, her yaratılana örnek olmamalılar ve Hristiyan olduklarını doğrulamalılar.' Bu ifadelerin 4. Haçlı Seferi sırasında söylendiği bilindiğinden, hedefin özellikle Müslümanlar olduğu Hristiyanlarca da kabul edilmektedir."
Sayfa 32 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Fransisken ruhaniyeti 'İsamerkezci' olarak nitelendirilmiştir. Bu 'İsamerkezcilik', İsa'yı, insan psikolojisi, sosyal hayat, matematik, fizik, müzik ve drama gibi çeşitli alanlarda merkezi bir konuma yerleştirmektedir. Son dönem Fraksisken İlahiyatçısı Eric Doyle da bunun önemi hakkında şu ifadeleri kullanmaktadır: 'Fransisken teolojisi ve ruhaniyetinde adaleti tamamlayacak bir kelime varsa, o da 'İsamerkezci' nitelemesidir. Bu kelime Fransiskenlerin ayırt edici özelliğidir, çünkü Aziz Francis'in inancı ve ilgisi tamamen İsa üzerinde merkezlenmiştir. Bir bütün olarak ve bütün parçalarıyla dünyanın Tanrı için ifade ettiği şey, bize İsa Mesih'de vahiy olarak verilmiştir."
Sayfa 29 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayımları | Damian McElrath(Ed.) "St. Francis of Assisi and the Christocentric Character of Franciscan Life and Doctrine", Franciscan Christology, Franciscan Christology, Franciscan Institute Publications, Kitabı okudu
"Resmi kuruluş iznini sözlü olarak III. Innocent'ten 1210 yılında alan Fransiskenler, aslen gezici vaizler olarak şöhret bulmuşlardır. Belirli sabit mekanlarda yaşamayan bu gezgin keşişlerin en büyük özelliklerinden biri, dilenci rahipler olarak fakir bir hayat sürmeleridir. Fransiskenler belli bir oranda temel eğitimi gerekli görseler de, Aziz Francis'in öğrenime karşı tavrı nedeniyle, formal çalışma kurslarına isteksiz kalmışlardır. Francis yazılı onayı, bazı düzenlemelerden sonra 1223'te Papa III. Honorius'tan almıştır. Papalık, ilk dönemlerden itibaren büyük bir gelişme gösteren bu tarikatı, Kilise reformunun güçlü bir vasıtası olarak görmüş ve kullanmıştır."
Sayfa 27 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Dominiken tarikatı, kısaca söylemek gerekirse, üyeleri bir manastıra bağlı olmayan fakat kilise doktrinini gezerek vaaz eden, toplum içinde fakir hayatı yaşayan ve okur-yazar şehirli halkın manevi ihtiyaçları için eğitilmiş kimselerden oluşan dini bir tarikat olarak göze çarpmaktadır."
Sayfa 24 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"(...)Dominikenlerin Kilise'ye yaptığı en büyük katkı, kutsal doktrinin vaazı konusunda olmuştur."
Sayfa 21 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"Dominikenler olarak tanınan 'Vaiz Keşişler Tarikatı'nın' kurucusu, asıl adı Domingo de Guzman olan İspanyol Aziz Dominik'tir(1170-1221)."
Sayfa 20 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu
"17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyıl, Batı manastır hayat tarzının gerileme zamanıdır. Bu dönemde Aydınlanma filozoflarının, keşiş ve rahibelere bakışı olumsuzdur. Bunun sonuçlarını, Fransız İhtilali sırasında ve manastırların ayinlere kapatıldığı ve bütün Katolik Avrupa'da yok edildiği Napolyon idaresi döneminde görmek mümkündür."
Sayfa 17 - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi YayımlarıKitabı okudu