İlk-Orta ve Lise tahsilini burada tamamladı. Üniversite tahsilini 1976-1980 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde ikmal etti. Mezuniyetini takiben Süleymaniye Kütüphanesi'nde elyazması uzmanı olarak göreve başladı ve bu kuruluşta Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu (TÜYATOK) bünyesinde çalıştı. Bu arada İstanbul Üniversitesi'nde "Cinani, Hayatı, Eserleri ve Divanı'nın Tenkitli Metni" ünvanlı doktora çalışmasını 1985 yılında tamamladı. 1986 yılında Süleymaniye Kütüphanesi'nden naklen Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yardımcı Doçent olarak akademik hayata başladı. Burada 1990 yılında Doçent, Nisan 1996 tarihinde de Profesörlüğe yükseltildi. 1998 yılında Fatih Üniversitesine geçti ve 2008 yılına kadar Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı görevini yürüttü. 2009 yılından itibaren görevini Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde sürdürüyor.
Fakülte yahut Devlet destekleriyle 1987 yılında Paris Bibliotheque Nationale'de, 1996 yılında Başkırt Devlet Üniversitesinde, 1997- 98 yıllarında Tunus'ta, 2008 yılında Bakü'de dönemlik araştırmalarda bulundu. Ayrıca son yıllarda bir çok yabancı ülkede Mevlana hakkında konferanslar verdi, radyo ve TV'de seri programlar yaptı. Bazıları popüler olmak üzere 20 kadar yayınlanmış kitabı bulunmaktadır. Bunlardan "Göz Gördü Kalem Yazdı" isimli gezi kitabı Türkiye Yazarlar Birliği'nin 2006 yılı en iyi gezi kitabı ödülünü kazanmıştır.
Yabancı dili Fransızcadır. Ayrıca iyi derecede Farsça ile orta derecede Arapça ve İngilizce biliyor. Evli ve beş çocuk babasıdır.
Türk Edebiyatı Dergisi - Sayı 408
editör yazısı
HASBIHAL
Sevgili Türk Edebiyatı okuyucuları,
Bildiğiniz gibi, 2007 yılı UNESCO tarafından bütün dünyada doğumunun 800. yılı dolayısıyla "Mevlânâ Yılı" olarak ilan edildi. Büyük sufi, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede sempozyumlar, sergiler,
İnsanın en uzun yolculuğu, kendi iç yolculuğudur. Mevlânâ ve Mesnevîsi, böyle bir manevî arayışı olan gönüllere sunulmuş ilâhî bir armağandır.
Cihan Okuyucu'nun nezih üslubuyla sunulan bu kitap Mevlana'yı anlama yolunda iyi bir kilometre taşı, özellikle mesneviyi salt metinden okuyarak anlamakta zorlananlara tavsiye edilir.
Rical-i ğaybden olan Nabi hazretlerinin hayat hikayesine ve divanına yarı yarıya pay ayrılmış kitapta. İlk bölümde Nabi hazretlerinin Urfadaki çocukluğu, yirmili yaşlarda İstanbul'a gidişi, orada yeteneğiyle dikkatleri üzerine çekişi, devlet ricali ile yakınlığı, yaptığı işler , hac ziyareti, Halep'e yerleşmesi ve ömrünün son iki yılında tekrar İstanbul'a gelmesi yazılmış. İkinci bölümde ise sol sayfa eski Türkçe sağ sayfa da günümüz Türkçesi açıklamasıyla hazretin divanini içeriyor.
Kitabı okuyunca hazretin de vurguladığı gibi Osmanlı'nın 17.yy döneminde hemen her sahada yozlaşmışligina şahit oluyorsunuz. Zaten manevi tokat da bu yüzden gelmiş ki imparatorluk yıkılmaya yüz tutmuş...
Bu eser,Divan Edebiyatı alında öz ama istifadeli bir içeriğe sahiptir.Eser de Osmanlı Döneminden başlıyor, Tasavvuf Edebiyati alanından, Divan Edebiyatının hakkında öne çıkan bilgileri bizlere sade ve anlaşılır bir üslup ile bir araştırma kitabı mahiyetindedir.
Etkilendiğim alıntılar ise; "Edebiyat tarihi sonuçta medeniyet tarihinin bir parçasıdır.O halde medeniyet tarihin her alt başlığı zaruri olarak bütüne bağlıdır ve o bütün içinde bir anlam taşır."
Ve aynı zaman bazı şiirleride okurken çok zevk aldım.
" Nefsinden müşk ile naber tüte
Budagından il ü şâr yirmişlene"
Yunus Emre
Bu kitap edebiyat alında çok istifadeli bir kitaptır.Ve edebiyata ilgisi olan okuyucularım okumasını tavsiye ederim.