Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elisabeth Badinter

Elisabeth BadinterKadınlık mı Annelik mi yazarı
Yazar
7.9/10
16 Kişi
96
Okunma
10
Beğeni
1.944
Görüntülenme

Elisabeth Badinter Gönderileri

Elisabeth Badinter kitaplarını, Elisabeth Badinter sözleri ve alıntılarını, Elisabeth Badinter yazarlarını, Elisabeth Badinter yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
184 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
"Annelik, kadın olmanın bittiği nokta mıdır? Diye soruyor, okura yazar?
Elisabeth Badinter
Elisabeth Badinter
Hepimizin cevabı farklı olsada, annelik derim ben Eğer günümüzün “ideal anne”sinden söz ediyorsak, evet… Beklentiler öylesine ağır ki kadının anneliği “hak etmek” için ekonomik özgürlüğüyle birlikte sosyal ve cinsel hayatından da vazgeçmesi gerek… Hayatından ödün vermeye yanaşmayan “anne-kadın”ın ise sinirleri sağlam olmalı. Çünkü Elisabeth Badinter’in de ortaya koyduğu gibi, “vicdan azabı” ideal annelik Şablonuna uymak istemeyenler üzerinde gerçekten etkili olan bir baskı aracı… Bugün kadınlar, mücadele vererek geldikleri noktadan, tip camiası ve aile kurumunu yücelten kesimler tarafından uzaklaştırılıyor. Üstelik emzirmeyi ve annelik rolünü öven feminist akımların işbirliğiyle!
Kadınlık mı Annelik mi
Kadınlık mı Annelik mi
Kadınları bu modern kölelik düzenine sürükleyen ne? Badinter’e göre, kadının profesyonel hayattaki yeri hâlâ sağlamlaşmış değil" "Sonuçta kadına iki seçenek sunuluyor: Ya “çocuk-egemen” bir yaşama razı gelmeli ya da çocuk yapmaktan bütünüyle vazgeçmeli.. Doğum oranlarındaki düşüş ikinci şıkkın güçlendiğinin ispatı. Badinter Kadınlık mı? Annelik mi? sorusunun kadınlar için nasıl tehditler içerdiğini etkileyici bir biçimde gösteriyor: Bu tercih dayatması, sonuç en olursa olsun, kadınlara mutsuzluktan başka şans tanımıyor..." Güzel huzurlu yarınlara annelerimize
Elisabeth Badinter
Elisabeth Badinter
kalemınden.
Kadınlık mı Annelik mi
Kadınlık mı Annelik mi
yoldasınız olsun istersenız
Kadınlık mı Annelik mi
Kadınlık mı Annelik miElisabeth Badinter · İletişim Yayınları · 202080 okunma
Annelik bugünden yarına kaybedilebilecek düşük ücretli bir işten daha güvenilir ve huzurlu bir kazanç kaynağıdır.
Sayfa 10 - İletişim yayınları haziran 2020Kitabı okudu
Reklam
Acıyı ortadan kaldırarak mutluluğu azaltmaya ne hakları var?
Seçici Sevgi
" Cinsiyetlerine ve ailede işgal ettikleri yere göre çocuklara gösterilen inanılmaz muamele eşitsizliği! Sevgi doğal, dolayısıyla kendiliğindense nasıl oluyor da birine diğerinden daha fazla verilebiliyor? Kendi yakınlarımızı kendimiz seçemiyorsak da neden erkek çocuğu kızdan, büyüğü küçükten daha çok sevelim ? "
Bu son nokta genellikle şöyle yorumlanmaktadır: İlk bir yıl içinde ölme olasılığı oldukça yüksek olan küçücük bir varlığa nasıl ilgi duyulsun? Ana babanın, özellikle de annenin soğukluğu şefkat duyduğu varlığın kaybolmasını görme tehlikesine karşı bilinçsiz bir duygusal korunmaydı. Başka bir deyişle, daha sonra acı çekmemek için en iyisi hiç bağlanmamaktı. Böyle bir tutum, anababanın yaşam içgüdüsünün tamamiyle normal bir ifadesi olurdu. 18. yüzyılın sonuna kadar çocuk ölümlerindeki oranın yüksekliği dikkate alınırsa, görülür ki, bebeklerinin her birine düşüncesizce bağlanan bir anne sonunda mutlaka üzüntüden ölürdü.
Crousaz : Çocuklarınıza , onların kendi bebeklerine davrandıkları gibi davranıyorsunuz. Saf , gülünç oldukları , eğlendirici sözler söyledikleri sürece onlarla ilgileniyorsunuz . Ama yaşları büyüyüp de ciddileştiklerinde , artık sizi ilgilendirmiyorlar. Bebekleri bir köşeye fırlatıp attığınız gibi onları da terk ediyorsunuz. O zaman aşırı samimiyetin yerini aşırı sertlik veya buz gibi bir kayıtsızlık alıyor.
Reklam
Bir kadının eğitim sermayesi, her şeyden önce aile dışından alınacak hizmetlere başvurma imkanı yaratır.
" Toplumun anneliği yüceltmesine veya küçümsemesine göre kadın iyi ya da kötü bir anne olacaktır . "
Soyu devam ettirmeyenlerin egoizmini kınayanlara, aslında onların belki de ebeveynlerinden daha az egoist oldukları yanıtını verir: "Bilinçli olarak doğurmayanlar, çocukları en az çok doğuranlar kadar, hatta onlardan daha fazla seviyorlar. Milet'li Tales'in neden çocuk yapmaktan kaçındığı sorulduğunda 'Tamamen çocuklara duyduğum sevgi nedeniyle' yanıtını verir. Kim oğluna ya da kızına gerçeği, yani ölümün kaçınılmaz olduğunu, insanlar arasındaki ilişkilerin riyakârlığını, dünyanın çıkar dünyası olduğunu, ücretli emeğin zorunluluğunu, bunun hemen her zaman külfetli ve zorunlu olduğunu, aksinin istikrarsızlık ve işsizlik getirdiğini açıklamayı arzular? Hangi nahif, budala ve şaşkın ebeveyn soyuna sunacağı sefaleti, hastalığı, yoksunluğu, yoksulluğu, yaşlılığı, mutsuzluğu sevebilir? Sevgi, bu alçaklıkları biricik yavruna aktarma sanatı mıdır?
İnandırılmak istendiğimizin aksine, sevgi asla kendiliğinden gelmez; bu, annenin çocuklarına duyduğu sevgi için de geçerlidir.
378 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.