1961 yılında Ankara'da doğdu. 1978 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdarî Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne girdi. "Halid Fahri Ozansoy'un Eski Harfli Türkçe Şiir Kitapları Etrafında" başlıklı lisans tezini tamamlayıp 1982'de mezun oldu. Aynı üniversitenin yeni kurulan Türkçe Derslerini Düzenleme Başkanlığı'nda 1983 yılında okutman olarak çalışmağa başladı. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı'nda yüksek lisans öğrencisi oldu ve Sami Paşa-zade Sezayi'nin Küçük Şeyler'inde Fiktif Yapı konulu çalışmasıyla 'bilim uzmanı' ünvanı verildi (1984). Aynı yıl aynı enstitüde doktora öğrencisi oldu; Hacettepe Üniversitesi'nde de okutmanlıktan ayrılıp lisans eğitimini tamamladığı bölüme araştırma görevlisi olarak girdi. 1988'de "XIX. Asrın Özel Bir Edebiyat Mahfeli Olarak Encümen-i Şuarâ" başlıklı doktora tezini vererek doktor oldu. Ertesi yıl, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü'ne yardımcı doçent tayin olundu (1989) ve halen bu görevini sürdürmektedir.
Ruşdi lebinin teşnesi bi-çare dururken
Ağyare sunar lutf ile peyman hele bak bak
Ruşdi
Ruşdi dudakları kurumuş halde bir çare dururken
Başkasına sunar lutf ile aşk şerbetini hele bak bak
Gördüğüm şevkı hesab etsem Aziz alemde
Yılda bir iki olursa o da bayrama düşer
Alemde gördüğüm gün yüzünü hesaplasam
Yılda bir ikidir o da bayrama denk gelir.
''Bizim edebiyatımız olanca bekâretiyle duruyor. Henüz adını bile duymadığımız edipler, yüzünü açmadığımız yazma ve basma eserler, yakınından bile geçmediğimiz kocaman meseleler, aydınlatılmayı bekleyen karanlık dehlizler var. Hâl böyle iken, ilmini, mesâisini, kalemini sadece popüler isimlere, eserlere tahsis etmek fikri bana sıcak gelmiyor. Bir yanda onca bilinmez durup dururken Oğuz Atay için 565. yazıyı kaleme almak, üstelik yeni bir şey söylemeyi de beceremeden, yazarın 'yıldız tozundan' kendi üzerine de bir şeyler bulaşmasını ummak neden?''
M. Kayahan Özgül
Not: Ahlaka mugayir olmamak için iktibas yaptığımız yeri de belirtmeliyiz, diye düşünüyorum. Bu kıymetli düşünceler, Özgül'ün feysbuk hesabından iktibas edilmiştir.
eskilerden kim kaldı dedirten bizlere eski üslubu unutturmayan ama kendisi unutulmuş bir şairin bir yazarın hayatını eserleri ve cümleleri ile pekiştiren güzel bir eser.
Herkese merhaba! İki kitaptan oluşan bu güzel setin ilk kitabını bitirmiş olmanın mutluluğuyla bu satırları yazıyorum. Metin Kayahan hoca, bilen bilir, edebiyatın ana caddelerinde yürümek yerine edebiyatın dar, keşfedilmemiş, karanlıkta kalmış sokaklarında yürümeyi seviyor. Bu nedenle de hangi kitabına, hangi çalışmasına baksak genel kabullerin
kültür (özellikle de edebiyat) tarihi meraklıları için bu seri zaaaten başlı başına bir hazine iken, serinin beşinci cildi çok daha tenkit ve şahsi polemik içeriyor. bir solukta okunur, yıllar yılı dönüp dönüp bakılır. hoca ne yazsa leziz.