Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmed Uzun

9.1/10
8,6bin Kişi
47bin
Okunma
5,4bin
Beğeni
253bin
Görüntülenme

Mehmed Uzun Gönderileri

Mehmed Uzun kitaplarını, Mehmed Uzun sözleri ve alıntılarını, Mehmed Uzun yazarlarını, Mehmed Uzun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ela gözler seni öldürdü Ağla ve kan ağla Ulaşmak hayale benzer."
"Hayatın, bir başarısızlığın sürekli yinelenmesi olduğunu, evet sürekli tekrarlanan bir başarısızlık olduğunu, "yeni yeni anlıyordu.
Reklam
Kürtçe kelimelerin ölümü öteki dillerdeki kelimelerin ölümüne benzemiyordu.Onlar öldürülüyordu.Birçoğu öldürülmüştü zaten.Birçoğu'da yaralıydı.Kürtçe yaralıydı, yaraları derindi.
“Sonra kesif bir sidik kokusu yükselen tuvalete yöneldi. Pijamasını ve donunu dizlerine kadar indirdi ve kasıklarında sallanıp duran ve "gururum" diye adlandırdığı şeye baktı. Güldü”
Sayfa 87
464 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Unutulmuşların sesi, ikinci bölümde sürgünlerin, kaybedenlerin, bin yıllık topraklarından koparılıp atılan bütün kavimlerin hikayesine dönüşüyor. Herkesin barış içinde yaşadığı Mezopotamya toprakları kanla sulanıyor. Bedirhaniler yeniliyor, isyancılar her biri dünyanın başka bir kıyısına sürgün ediliyor ya da öldürülüyor. Mir, önce İstanbul’a, sonra Girit’e ve Şam’a sürgün edilimiştir ve orada yoksulluk içinde hayat mücadelesi vermektedir. Dengbêj Biro ve Esther de ardı sıra. Büyük umutlar sürgünle, göçle yeniden tarihin sayfalarına gömülüyor..
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin SürgünleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20141,904 okunma
Reklam
Herkes göçmendi, kimsenin özgün özelliklerinin, deneyimlerinin, bilgi ve görgüsünün bir anlamı yoktu, herkes pazara göre ayarlanmış bir çarkın göçmen dişlisiydi.
“Günaydın," dedi Baz, aynadaki adama, "Günaydın teğmen... günaydın yeni subay, yeni komutan..." Gülerek, "Günaydın dünya, günaydın dışarıdaki hayat, bekleyin beni geliyorum.”
Sayfa 84
“Ve kızlar ve kadınlar, hele onlar, yalnızlık dolu gecelerde okul yatakhanelerinde, nice yorganların altında sağ eliyle kasıklarını ovarken düşlediği kızlar ve kadınlar.”
Sayfa 85
“Baz'ın hikayesi, o asla öğrenemese de, böyle başlıyor. Ölüm ve kan, korku ve ürperti, soğuk ve zemheriyle.”
Sayfa 69
Reklam
Yüreğimin ağrısı, sancısı ey tren, boynu büküklüğüm, perişanlığım ey tren, söyle hadi, merhametine sığındığım, söyle..
Yaşamak istiyorlar sadece, fazlasını değil. Kendi topraklarında, eskisi gibi. Ama hayat için, yaşamak için kaçmak lazım şimdi, toprağı terk edip gitmek lazım..
Esaret de yıkılmışlıktır, esir insanın dili kilitli, elleri zincirlidir, ne anlatabilir, ne de ahvalini yazabilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.