Nurdoğan Taçalan

Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken yazarı
Yazar
9.0/10
6 Kişi
19
Okunma
1
Beğeni
1.006
Görüntülenme

Nurdoğan Taçalan Gönderileri

Nurdoğan Taçalan kitaplarını, Nurdoğan Taçalan sözleri ve alıntılarını, Nurdoğan Taçalan yazarlarını, Nurdoğan Taçalan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
izmirin yunan ordusu tarafından işgali sonrasında,
Sokaklarda Rum çocukları mavi-beyazlı roketler satıyor, alaylı alaylı bağırıyorlardı: "Cankurtaran satıyoruz! Alan yok mu, cankurtaran satıyoruz!.."
Sayfa 192Kitabı okudu
Balkan faciasının tek yararlı yanı bu, yani milli bilinçlenmeye yol aç­mış olmasıydı. Yabancı uluslara körü körüne inanmanın, bağlanmanın çıkar yol olmadığı anlaşılmıştı.
Reklam
yemen = çeşme mezarlığı.
Tanzimat'tan sonra, Balkanlar'da, Mezopotamya'da ve Arap Yarıma­dası'nda çıkan ayaklanmaların bastırılmasında özellikle Ege Bölgesi genç­leri görevlendirilmiştir. Türkler, hayatlarının en hareketli ve verimli dö­nemlerini savaşlarda ya da evlerinden uzaklarda geçirirlerken, geride biıraktıkları topraklar üzerinde Rum göçmenler geniş bir özgürlükten yarar­lanıp bölgeyi iktisaden ele geçiriyorlardı. Savaşa giden Türklerden çoğu geriye dönmüyor, düşman kurşunundan kurtulan pek çok genç de iklimin elverişsizliğinden yad ellerde kalıyordu. Zaman Rum nüfusun lehine çalışı­yordu devamlı olarak. Ege Bölgesi’nde, örneğin Çeşme İlçesi’nin gençleri askerliklerini Yemen'de yapıyorlardı. 1908’ de Çeşme'de 20-30 yaşları arasında bir tek Türk erkeği kalmıştı. O da bir cüceydi. Bu yüzden Çeş­meliler haklı olarak Yemene “Çeşme Mezarlığı” adını takmışlardı.
1. dünya savaşı sırasında izmir hakkında ingilizlerin düşüncesine dair
İngiliz Entelligence Servisinin bir elemanı olan Colonel Wyndham Deeds Vali Rahmi Bey'den İzmir ve çevresine asker çıkarma izni is­tedi. Rahmi Bey'in bu hizmetinin karşılığı da düşünülmüştü. İzmir bir prenslik olacak, başına da Rahmi Bey geçirilecekti. İngilizlerin, Arap Yarımadası’nda oynadıkları bu oyunun, Anadolu'da da
dönemin izmir valisi rahmi bey,
Çanakkale Savaşları sırasında, bir ara İzmir'i bombalayan İtilaf Devletleri donanma­sına karşı, Hıristiyan aileleri Türk mahallelerine yerleştirerek şehri yakı­lıp yıkılmaktan, belki de işgal edilmekten kurtarmıştı.
Mondros Mütarekesi görüşmeleri sırasında Calthorpe’a düşen görev, Londra’ dan telsizle dikte edilen mütareke şartlarını, imzalamaları için Türk Kurulunun önüne sürmek olmuştur. Mütareke kurulumuz fazla di­renmeden İngiltere'nin bütün isteklerini hemen hemen aynen kabul et­miştir. Çünkü İstanbul böyle istiyordu. Rauf Bey ileri sürülen şartları 28 Ekim'de Agamemnon Zırhlısı’ndan Ahmet İzzet Paşaya Fransızca ola­rak şöyle iletmişti: "Şartlar ne olursa olsun, İngiltere'nin dostluğunu kay­betmeyerek kabul ediyorum. Bu dostluk sayesinde, bir zaman sonra şartların hafifletilmesi mümkündür.”
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.