Robert Macfarlane

Yeraltı Diyarı yazarı
Yazar
6.3/10
4 Kişi
11
Okunma
1
Beğeni
432
Görüntülenme

Hakkında

İngiliz bir yazar ve Cambridge, Emmanuel Koleji Üyesi. En çok manzara, doğa, yer, insanlar ve dil üzerine olan Eski Yollar, Simgeler, Kayıp Kelimeler ve Yeraltı gibi kitapları ile tanınır. 2017 yılında American Academy of Arts and Letters'dan E.M.Forster Edebiyat Ödülü'nü aldı.
Doğum:
UK, 15 Ağustos 1976

Okurlar

1 okur beğendi.
11 okur okudu.
17 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Oslo'da bir arkeoloğun derin zamana dair söyledikleri geliyor aklıma: "Zaman derin değildir, o zaman her daim bizi çepeçevre sarar. Geçmiş, hayalet gibi ziyaret eder bizi, katmandan çok birer dalga gibi uzanır etrafımızdan." Burada bu sözler doğru geliyor bana. Ama geçmişe musallat olan bizleriz, onun başına üşüşen hayaletler bizleriz.
Sayfa 270
Homo sapiens jeolojik olarak kaşla göz arası bir sürede yeryüzünden silinip gittiği zaman davranışımızın ne önemi kalacak? Bir çölün ya da okyanusun perspektifinden bakıldığında insan ahlakı absürd görünür -bölük pörçük, kifayetsiz bir şeye dönüşür. Kıymet iddiaları beyhude kalır. Düz bir ontolojik yaklaşım aklını çeker insanın: Nihai yıkımın karşısında hayattaki her şey eşit derecede kıymetsizdir. Bir türün ya da bir ekosistemin yok olması gezegenin aşınma ve tamir döngüsü bağlamında düşünüldüğünde pek de önem arz etmez. İşte bu gibi bir düşünce ataletine karşı koymamız gerekir, sahiden, tam tersini dayatmalıyız -bizi duyarsızlığa değil harekete sevk eden radikal bir perspektif olarak derin zaman. Çünkü derin zamanda düşünmek sıkıntıyla dolu bugünümüzden kaçmaktan ziyade onu yeniden düşlemlemeye, ani açgözlülükleriyle kızgınlıklarının yerine daha eski daha aheste oluşturma ve bozma hikayeleri koymaya yarayacak bir rol olabilir. En iyi ihtimalle derin zaman farkındalığı bizden sonra gelecek çağlara ve varlıklara ne bırakacağımızı düşünmemizi sağlayarak kendimizi milyonlarca yıldan fazla geçmiş ve gelecek güne uzanan bir yetenek, veraset ve miras ağının parçası olarak görmemize yardımcı olacaktır. Atıl görünenler de derin zamanda bakıldığında canlanıverir. Yeni sorumluluklar kendini açığa çıkarır. Varlığın neşesi zihnin ve gözün dikkatini çeker. Dünya yeniden acayip biçimde çeşitlenip can bulur. Buz nefes alır. Kayada gelgitler olur. Dağlar alçalıp yükselir. Taş titreşir. Kıpır kıpır bir yeryüzünde yaşıyoruz.
Sayfa 25
Reklam
Reklam