25 Ocak 1962 Hopa doğumlu. Laz. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. 1981 Şubat-1982 Ağustos arasını Hasdal ve Metris askeri cezaevlerinde tutuklu olarak geçirdi. Boğaziçi Üniversitesi’ni yarıda bıraktı. 1985 yılında Nokta Dergisi'nde gazeteciliğe başladı. Sırasıyla Tempo, Cumhuriyet, Milliyet, CNN Türk, NTV, Vatan ve Habertürk’te çalıştı. TESEV'de Demokrasi, Sivil Toplum ve İslam Dünyası Programını yönetti. Açık Toplum Vakfı Danışma Kurulu’nda görev yaptı. 20 Ağustos 2015’te yayına başlayan medyascope.tv’nin kurucu yayın yönetmeni ve yazarı.
Fransızca ve İngilizce bilen Çakır, yurtiçi ve dışında çok sayıda konferansa katıldı. Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümünde "Çağdaş İslami Siyasi Düşünce ve Türkiye", Buffalo New York Devlet Üniversitesi'nde "İslam, Demokrasi ve Sivil Toplum" dersleri verdi.
Galatasaraylılar Derneği ve Galatasaray Kulübü üyesi olan Ruşen Çakır, yazar Müge İplikçi ile evli ve 1998 doğumlu Ali Deniz'in babası.
İslamcıların, iktidara gelirlerse herkesi kör testereyle keseceklerini vehmedenlere, "Ya siz iktidara gelirseniz kimleri keseceksiniz? Kör testere yerine ne kullanacaksınız?" diye sormak gerekiyor.
İslami oluşumlar faaliyetlerini alenileştirdikleri ölçüde toplumsal planda meşruiyet kazandılar. Bu meşruiyetin gerekçelerinden biri kuşkusuz laik basının iddialarının devlet tarafından önemsenmemesi ya da ufak tefek müdahalelerle geçiştirilmesiydi. İhbar edilen faaliyetlerin önemli bir çoğunluğunun adli makamlarca aklanması ve bazı durumlarda iktidar tarafından yasalara aykırı bir durumun olmadığının dile getirilmesi (Örneğin eski ANAP yöneticisi ve Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık'ın "Ben Nakşibendiyim" demeci) İslami hareketlerin önüne hukuki anlamda çok geniş bir meşru alan açtı.
Kadınların çarşafa bürünmesinin, erkeklerin sakal bırakıp şalvar giymesinin temel şart olduğu, bu tarikatta gündelik yaşamın en ince ayrıntıları konusunda neyin, nasıl yapılması gerektiği şeyh tarafından belirlenip müridlere dayatılıyor. Bu dünyadaki varoluşu sadece ve sadece Allah'a ibadet etmeye indirgeyen tarikat, kuşkusuz ilk aşamada, bilinen ibadetler hakkında alabildiğine ayrıntılı, karmaşık ve birbirlerine belirli bir sıra içinde sıkı sıkıya bağlı hükümler geliştiriyor. Böylelikle müridler, örneğin namaz ibadetinin pratiği kadar teorisiyle de meşgul oluyorlar. Ancak bu teori, namazın niçin’inden çok nasıl'ıyla ilgileniyor.
Yorumlar beklediğimin çok üstünde olduğu için bende üç kişi yerine daha fazla kişiye hediye etmem gerektiğini düşündüm.
Kazanan arkadaşlara hayırlı olsun İnşaAllah:))
@nisa_army
Sezai Karakoç'un adını ilk defa felsefe öğretmenimiz
A. Vahap Kaya'nın (aynı zamanda yazar) mükemmel bir ses tonu ile okuduğu Ey Sevgili şiiri ile duymuştum. Vefat ettiği gün 1k'nın 10 yıllık geçmişinde hakkında en çok paylaşım yapılan yazar oldu kendisi. Bu kadar çok sevildiğini bilmiyordum. İslamcı camiayı yakından tanıyan gazeteci
Ruşen Çakır bugün Sezai Karakoç ile ilgili bir podcast yayınladı. Bu podcastte, Sezai Karakoç'un son zamanlarına kadar bile asla lüks ve şatafata meyil etmediğini, fikirleri iktidarda olmasına rağmen bu 'imkanlara' tevessül etmediğini anlatmış. Fikrilerinden bağımsız olarak, tutarlı kişiliği ile çok değerli bir yazarmış.
İlgili podcast: youtube.com/watch?v=78OEZf7...
Aşağıda bir liste vereceğim.
Bu kişiler benim için idoldür, puttur, birlikte ortak koşarım.
2700 küsür okumadan sonra hala bir kitabını gördüğümde heyecanlandığım ve okumak istediğim yazarları listeye koydum. Okumadıklarımı koymadım, bir sıralamaya göre yazmadım.
Aynı zamanda tavsiyelerimdir, buyurun:
KURGU:
Bu çalışmasından sonra arkadaşları Ruşen Çakır hakkında İslamcı olduğuna dair düşüncelere kapılmışlar. Bazı İslamcı kesimlerde ise hidayete ereceği yönünde birtakım beklentiler doğmuş. Elhamdülillah solcuyum demekten imanım gevredi diyor. Bir aydının ait olmadığı kesimler hakkında araştırma yaparken, onların dünyasını keşfe çıkarken böyle bir izlenim bırakması takdire şayan.
Mutlaka kütüphanenizde yer etmesi gereken bu kitapta, genel hatlarıyla Türkiye'deki İslami hareketler incelenmiş. Topluma bıraktığı etkiler üzerine de katkıda bulunduğu söylenebilir. Yazar İslami grupların, cemaatlerin, akımların Türk toplumunda aşama aşama ne şekilde konumlandığı hakkında biraz fikir veriyor.
İslami hareketlerin Türk toplumundaki yeri ve önemi nedir? Bu hareketlerin siyasetle ilişkisi nasıl? Dinin siyasetle ilişki içerisinde olmasının toplum yapısına ne gibi etkileri olmuş? İnsanların İslami gruplara dâhil olmasının ardında ne çeşit fikirler, inançlar yatmakta? İslami gruplardaki siyasi, ideolojik, tasavvufi yönelimlerin içeriği nedir? Fikirlerin oluşum süreçlerinde meydana gelen ayrılıklar ne yönde veya grup liderleri arasındaki farklılıklar nasıl bir planda oluşmuş? Cemaatlerin, İslami çizgide olan partilerin, küçük grupların ve akımların belirleyip esas aldığı ilkeler neler? Daha çok bu tür sorulara cevap arandığını gözlemledim.
Ayet ve SloganRuşen Çakır · Metis Yayınları · 2014101 okunma
Türkiye'de İslami cemaat ve toplulukları en iyi anlatan kitaplardan biri, Ruşen Çakır gazeteci uzmanlığını gösterdiği bu kitap mutlaka düzenli olarak güncellenmeli ve yeni baskıları yapılmalı.
Ayet ve SloganRuşen Çakır · Metis Yayınları · 2014101 okunma
1991'de yazılmış olmasına rağmen bu alanın iyi kitaplarından biri. Keşke imkan olsa da Ruşen Çakır kitabı güncelleyebilse... Sonuç bölümündeki değerlendirme paragrafları özellikle iyi...
Ayet ve SloganRuşen Çakır · Metis Yayınları · 2014101 okunma