Uşak’ta doğdu. Lisans öğrenimini Kocaeli Üniversitesi, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde, yüksek lisans öğrenimini ise aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo, Televizyon ve Sinema anabilim dalında tamamladı. Hâlen Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sinema bölümünde doktora öğrenimine devam ediyor. Kendisi aynı zamanda Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalışmalarını yürütmektedir. Akademik çalışmalarını sinema, edebiyat ve mitoloji alanlarında yoğunlaştıran Uğur KILINÇ’ın, bu konular üzerine ulusal ve uluslararası yayınları bulunmaktadır. Gece Kitaplığı Yayıncılık tarafından 2015 yılında yayımlanan "Nebel Şatosu ve Diğer Öyküler" adlı gotik türdeki öykü kitabı, yazarın ilk edebi çalışmasıdır. Yazarın ikinci edebi çalışması, "Oegtar’ın Felaketi" isimli fantastik türdeki romanı, 2016 yılında Gece Kitaplığı Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır.
Bir ağaç öldüğünde, onun gövdesine temas eden anılar da ölür.Peki ya insan öldüğünde? insan da ağaçtan farksızdır. Ruh insanın narin bedenini terk ettiğinde anılar tutkular ve öğrenilmiş her türlü şey hiç olur.
Çok ama çok başarılı bir müzikoloji incelemesi.
İskandınav Mitolojisi, tarihi ve kültürünün müziği nasıl etkilediğini Amon Amarth adlı Heavy Metal grubu üzerinden işliyor. Oldukça nitelikli bir kitap çünkü göstergebilimsel çözümlemelerle dolu kitap. Bu kitaba 1k sayesinde denk geldim. ve oldukça mutluyum diyebilirim. Gereğinden fazla bir şekilde dinlediğim, İstanbul'daki konserlerinin genelde kaçırmadığım Amon Amarth incelemesi okumak hayli şaşkınlıkla karışık mutluluk uyandırdı diyebilirim.
Bilindiği üzere vikingler o dönem ki adıyla Konstantinoupolis'i kuşatmış, boğaza zincirlemiş ancak fethedememişti. İşte hem o tarih hem de o mitolojik geleneğin işlenerek bugünlere taşındığı şarkılar ve melodilerin anlam analizlerini okudum diyebilirim. Amon Amarth dinleyen insan zaten bu göstergeleri rahatlıkla okuyabilir tabii.
Örneğin Konstantinoupolis'in kuşatılmasını;
youtu.be/2PUv9gS2paQ
Odin'in yönettiği Asgaard'ın savunmasını;
youtu.be/ARnBgW5XgSo
Thor'u;
youtu.be/MKNMMRI57yU
gibi bir çok şarkıda anlatan ve bunu yaparken bass ve riff etkili melodileri kullanmaları tamamen güç ve savaş odaklı bir kültürü anlatmalarını sağlamaktadır.
Kendimce ufak bir değerlendirme yapacak olursam kesinlikle yapmış oldukları eserler klasik müziğe uyarlanmalı. o kadar yoğun bir anlatım var ki klasik müzikte bu efsaneler arasına girecek kadar iyi olabilir.
Müziksiz bir yaşam gerçekten büyük bir hatadır.
Serideki favori kitabım oldu diyebilirim. Son 3 kitap kaldı. Kitabın içerisindeki trajedi de ayrıca güzeldi. Aleyna ve Kandemir ile günümüzde yaşarken, trajedi ile geçmişe yolculuğu okumak keyifliydi.
Aleyna 22 yaşında Sahne Sanatları yüksek lisans programına iki kez kabul edilmemiştir. Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine yazar olan Kandemir Arman'a referans için mektup yazmaya karar verir. Babasından kalan bir kitap vasıtası ile ona ulaştığını belirttir. Mektubuna cevap gelir ve telefonda uzun sohbetler etmeye başlarlar. Kandemir Arman referans mektubunu yazmayı kabul eder aynı zamanda kitabın kopyasını kendisini kopyalamasını ister. Aleyna hem tanışmak için hem de teşekkür etmek için kitabın orijinalini elden vermek ister ve Samsun'dan İstanbul'a gider. Kandemir Arman ile Taksim'deki San Antuan Kilisesi'nin bahçesinde buluşurlar. Kandemir evine davet eder ve Aleyna'dan kitaptaki trajediyi ( tragedya )'ı okumasını rica eder. Aleyna, Kandemir'in engin bilgisinin nereden geldiğini yakın zamanda öğrenecektir.
İthaki Pangea dizisinin 21. kitabı. Kitap ölüm ve intihar temalı altı öyküden oluşuyor. Bir öyküyü öne çıkaracak olsaydım 'Şelale' diğer öykülere göre hem hikaye hem de anlatım olarak daha güzeldi.
Kitabın kapagı çok güzel (Çürük Ayvalar öyküsünden resmedilmiş) ama ne yazık ki öyküler için aynı hisler oluşmadı bende.