Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yazar okur okur yazar

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
ÖZKAN ÖZE'nin Çaylak ve Filozof serisinin 7. Kitabı, Teodise/Kötülük problemi ve özgür irade konusunu işliyor. Bu konu, yetişkinlerin bile anlamakta ve anlatmakta zorlandığı konular. Kitapta sorulardan ve sorgulamaktan kaçmayan, sonuna kadar giden diyaloglar var. Yazar, Gazzede yaşanan "vahşet ve soykırım" üzerinden, neden dünyada kötülük var? Tanrı niye kötülükleri engellemiyor? İnsanı kötülük yapamayacak şekilde yaratmış olsaydı, olmaz mıydı? sorularını açık açık soruyor. Şunu belirtmek isterim: bu seri 1. Kitaptan başlayarak okunmalı. Yazar Özkan öze anaokulu çağı -lise arasında her seviyede kitapları olan bir yazar. Çaylak ile filozof serisi ortaokul çağındaki ve üzeri yaş grubuna hitap ediyor. Dili ve üslubu ona göre, puntoları iri, içinde Çaylak ve filozofun çizimleri var. Bilgi boca etmiyor, sohbet-muhabbet ortamında, hazmede hazmede, arada çay, pasta, kurabiye esleri vererek anlatıyorlar. Söylemek istediğini yaş grubu algısına indirgeyerek iletiyor. Bir yetişkinin de argümanlarını zevkle okuyacağını düşünüyorum ki; ben mutlaka önce kendim okuyorum Özkan Öze kitaplarını. Bugün de kargoyu açar açmaz oturdum ve bir solukta okudum. Yazarı böyle zor bir konudaki titiz emeği için tebrik ediyor ve alkışlıyorum.
Çaylak ile Filozof 7
Çaylak ile Filozof 7
Özkan Öze (Tarık Uslu)
Özkan Öze (Tarık Uslu)
Çaylak ile Filozof 7
Çaylak ile Filozof 7Özkan Öze (Tarık Uslu) · Uğur Böceği Yayınları · 019 okunma
Reklam
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Byung Chul-Han'ın en sevdiğim kitabı bu değil. Ama yine hayata dair bambaşka pencere açarak, daha önce aklıma bile gelmeyen bir konuda ne kadar kafa yorulduğu görmemi sağlayarak yeniden beni şaşırttı. Kitap Batı'da eğlence/ciddi ikilemini konu alıyor. Eğlence ne, amacı nedir, ne olmalıdır, boş zaman işi midir, ihtiyaç mıdır, lüks müdür, akıl ve ahlakla irtibatı nedir... Yazar, bu soruların cevapları için, her bölüm farklı bir sanat/eğlence dalını masaya yatırıyor. Müzik, opera, şiir, resim, edebiyat, Tv,radyo, ... Sonra o dalda sanatına konu olarak haz ve eğlenceyi almış önemli bir sanatçıyla, sanatını ciddiyete, acıya, ahlaka, yüce ve aşkın olana vakfetmeyi kıyaslıyor. Yetmiyor, bir de Uzakdoğunun yaşam, sanat ve din felsefesindeki "bütünleşme, fanilikle barışık olma" halinin o kültürdeki şiir, resim ve oyun tezahürlerinden bahsediyor ki; okuyucu farklı bir varlık kabulünden nasıl farklı bir eğlence, sanat, oyun çıkmış, görsün. Kant, Heidigger, Wagner, Nietzche, Kafka, Cezanne...hepsinin ürettikleri eserleri ne adına/ne amaçla ürettiklerini kendi cümlelerinden alıntılarla öğreniyoruz. Son bölümde de günümüzün eğlence anlayışına kısa ama öz bir eleştirisi var: oyun ve eğlence totaliterleşiyor. Ben de herşeyin oyunlaşması, eğlenceli hâle getirilmesi konusunu abarttığımızı düşünüyorum. Bu anlamda Byung Chul Han'ın işaret ettiği yere bakmalıyız. Kolay bir okuma değil, odaklanma istiyor. Konuya ilgili olanlar mutlaka daha fazla istifade edecektir.
Eğlencenin İyisi
Eğlencenin İyisi
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
Eğlencenin İyisi
Eğlencenin İyisiByung-Chul Han · Metis Yayınları · 202344 okunma
·
Puan vermedi
Kitap 4 bölümden oluşuyor. 1- Kadim Atalarımız 2-Hücre Düzeyinde Kimliğimiz 3- Atom Düzeyinde Kimliğimiz 4- Evrendeki yerimiz. Ben aslında neyim? sorusuna farklı bilimler (evrimsel biologlar, fizikçiler, genetikçiler) farklı cevaplar verecektir. Yazar her bölümde bir soy ağacı/hayat ağacı/ aile ağacı çıkarmak üzere geriye doğru kökenleri
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?William Braxton Irvine · Metis Kitap · 20242 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Deneme kitabı olduğunu söyleyerek başlayalım. Ben bir Maalouf hayranı olduğum için kitabı dört gözle bekleyip, çıkar çıkmaz aldım, gelir gelmez okudum. Kitabın ana fikri dünya insanlığı ve ülkeleri olarak birbirimizi nerelerde çıkmaza soktuk, bunu 4 ülke üzerinden göstermek, ve bu hataların tekrarlanmamasını hatırlatmak. "Batının Hasımları" alt başlığı ile Batı'nın karşısına konumlandırılarak incelenen 4 ülke: Japonya, Rusya, Çin ve Amerika. Bu ülkelerin siyasi tarihini özet bir gözden geçirdikten sonra özelde son 150 yıl ne yaptıklarını ve yapmadıklarını okuyoruz. Başarılar ve başarısızlıklar domino taşı gibi bütün dünyayı etkiliyor. Kitapta beni tokatlayan da bu oldu. Aslında birbirimizden öğrenebileceğimiz ve ders alacağımız ne çok şey var. Aslında ne kadar birbirimize bağlıyız. İşte bu bağlantı dolayısıyla yazar Amin Maalouf, şu dünyada aklın, sağduyunun ve vicdanın sesi olmaya çalışmış. Yaşı, ünü ve görüp geçirdikleri itibariyle bunu kalemiyle yapmış olması ve bugün bize insanlığın geleceğine dair bir uyarı fişeği çakması çok kıymetli. Yaptığı çıkarımlar dikkat çekici. Her zamanki gibi, kalemi akıcı, dili etkili, konuyu derleyip toplamada mahir. Kitabı tavsiye ediyorum.
Amin Maalouf
Amin Maalouf
Labirent
Labirent
Labirent
LabirentAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202446 okunma
603 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Kitap tarihi romanın ilk örneklerinden biri. İskoç yazar Walter Scott bu romanda ortaçağ İngilteresini, özellikle Norman istilası zamanlarını yansıtıyor bize. Normanlar ve Saksonlar arası düşmanlık, Haçlı Seferine gidip dönemeyen, yolda Almanya'da esir düşmüş Aslan Yürekli Kral Richard ve onun yokluğunda tahtı ele geçirmiş kardeşi Kral John,
Ivanhoe
IvanhoeWalter Scott · İletişim Yayınları · 2021102 okunma
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kitabı zor okudum, ama çok beğendim. Kitap ahlaki sezginin kökenlerini araştırıyor. Yazar konuyu öncelikle nerobiyolojik açıdan inceliyor. Fakat hemen şerh düşüyor; henüz beynin işleyişini tam anlamıyla çözemedik ve hayvanlar üzerinden yapılan deneyler üzerinden bazı çıkarımlar yapsak da, bu deneyleri canlı insanlar üzerinde uygulayamıyoruz. Kitap boyunca bu deneyleri ve çıkarımları okumak ilginç ve zevkliydi. Yani bazen ilmi açıdan yetersiz kalsam da, yazarın konuyu akademiye değil, halka arz çabası ve akıcı diliyle okumayı bırakmadım. Bırakamadım da demeliyim çünkü konu ilgimi ve merakımı cezbetti. Sonrasında yazar işin nörobiyolojik temelini gelmiş geçmiş felsefi argümanlarla karşılaştırmaya başlıyor. Dinler ve ideolojiler, Sokrates, Aristoteles, Hume, Kant... derken vicdan mutlak mı, hiç yanılmaz mı? gibi vicdanlı ve ahlaklı olmaya dair pek çok tartışmaya bir pencere açıyor. Kendi savını açıkça söylüyor. Emin olmadığı ya da şu anki araştırma kapasitesini yeterli bulmadığı noktalarda çekince ve kuşkularını dillendiriyor. Bu kitabı okumak benim açımdan sanki bir seyir terasına çıkmak gibiydi. Kuş bakışı manzaraya hakim olmak ve ezberlenmiş "vicdan" tasavvurumuza bir güncelleme getirmek anlamında benim açımdan çok faydalı ve beni zenginleştiren bir okuma oldu. Tekrar etmem gerek; kolay bir okuma değil. Gerek biyoloji ve nörobiyoloji kısımları, gerekse felsefi, psikolojik, sosyolojik ve antropolojik mülahazaları temel bir altyapı istiyor. Kurgu dışı okurları bunu gözönünde bulundursun. Ama ben çok sevdim.
Vicdan
Vicdan
Patricia S. Churchland
Patricia S. Churchland
Vicdan
VicdanPatricia S. Churchland · Koç Üniversitesi Yayınları · 202120 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Modern bir bilgeden yaşam kılavuzluğu. Bu yılki okumalarım içinde hayatıma direkt en çok faydası olan kitap bu olabilir. Sağlıklı, uzun ve mutlu yaşamaya etki eden unsurlar nelerdir? Bu soru çerçevesinde yapılmış hemen hemen tüm çalışmaları derlemiş toplamış Acar Baltaş. Veri, istatistik ve araştırmalara dayalı, yaşadığımız kültürü de gözardı etmeyen tespitler var kitapta. Nerede hata yaptığımıza da dikkat çekiyor olması ayrıca önemli. Öğüt almaktan kimsenin hoşlanmadığı bir vasattayız ama ağır bir dili yok, bence gayet akıcı, yalın ve anlaşılır bil dille yazılmış. Nasihat havasında değil, çoğu kişisel gelişim ve pozitif psikoloji kitabına kıyasla ayakları yere sıkı basan, objektif kriterlerle argümanını okuyucuyla buluşturan bir kitap. Her bir bölüm bir sonuç paragrafı ve aklımda kalanlar kutusuyla bitiyor. Bazı yerlerde okuyucuya kendisini ölçebileceği testler verilmiş. Çok beğendim ve kesinlikle tavsiye ediyorum. (Bahsi geçen araştırmaları başkalarıyla paylaşmak her sohbette sizi bir adım öne geçirir)
Hayatın Hakkını Vermek
Hayatın Hakkını Vermek
Prof. Dr. Acar Baltaş
Prof. Dr. Acar Baltaş
Hayatın Hakkını Vermek
Hayatın Hakkını VermekAcar Baltaş · Doğan Kitap Yayınları · 2020229 okunma
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Benim 2023 Favorilerimden
Çok beğenerek okudum. Tarih, siyaset, felsefe, din ve tabi çetrefilli bir kurgu. "Bir Rönesans Romanı" alt başlığının hakkını veren bir kitap. Anne babasından, ölümüne kadar Niccolo Machievelli'yi izliyoruz; dostlarını düşmanlarını, kaygılarını, umutlarını, Floransaya ve cumhuriyete olan sadakatini, aşkını, zekasını... Tabiki İtalyayı, Roma ve Floransa başta olmak üzere şehirlerini, coğrafyasını, iklimini, kurumlarını, kültürünü, mutfağını, sokağın dilini, halkın hal-i pür melalini, zengin ve aristokrat kesimin sefahat düşkünlüğünü, ruhban sınıftaki bozulmayı öğreniyoruz. Machievellinin diplomatlık vasfıyla müzakereye gittiği krallıklarda sarayları ve saraylı eğlence anlayışını sonra hırslarını ve hilelerini görüyoruz. Niccolo'nun katıldığı savaşlarda çağın asker, ordu, silah, taktik ve stratejilerini keşfediyoruz. Arka sokaklara dalışıyla, gettolara girişiyle diğer tarafın sefaletine şaşırıyor ve bunun altında yatan düzenle ve sebepler zinciriyle yüzleşiyoruz. Azınlıkları, sapkınlıkla dışlananları, kimin neyle/niye yaftalandığını görüyoruz. Hapishane, işkence, idam sahneleri, hastalık ve tedavilerin anlatıldığı sayfalar okuyoruz. Çok dolu dolu, oldukça da sürükleyici bir kitap. Kurguya çok güzel yedirmiş rönesans fotoğraflarını. Bir çok tanıdık simayı da çıkarmış karşımıza. Bu kitabı 2023 son haftası okuyup bitirdim ve yılın favorilerin biri olarak kaydediyorum.
Machiavelli
Machiavelli
Joseph Markulin
Joseph Markulin
Machiavelli
MachiavelliJoseph Markulin · Remzi Kitabevi · 201421 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Kitabı beğendim. Çok merak ettiğim ve okumak istediğim bir kitaptı. Machievelli çağının güç savaşlarını ve dengelerini çok iyi gözlemlemiş ve tespitlerini dobraca dile getirmiş. Bu kitabın sipariş üstüne yazıldığını ve direkt Lorenzo de Medici'ye (torun) hitap ederek başladığını düşünürsek, gerçekten bam bam bam yüzüne vurmuş gerçekleri. Ülkesini seven ve bağımsızlığını isteyen bir siyaset insanın, zayıf prenslere, kötü yönetimlere, hikmetsiz kararlara, korkaklığa; bölünmeler, çatışmalar ve düşmanlıklarla dolu bir konjektür içinde gaflet ve basiretsizliğe karşı tahammülü yok gibi, ve "prensi" acı gerçeklerle sert bir şekilde yüzleştiriyor ve net bir dille uyarıyor. Ben öyle anladım; Machievelli, evrenselde olması ideal olandan değil, çağının olanından bahsediyor. Şartlar bu ve bu ânın gereği bunlar. Evet, geçmişten, Romadan ve başka coğrafdan, Türkler, Mısır, İspanya, Yunanistan'dan örnekler vermiş, kıyaslamalar yapmış. Yine de ben, en çok kendi prensini, kendi ülke yönetimini sıkı sıkı tembihliyor olarak okudum. Hiç şüphesiz bu metin dünya siyasetinde bir el kitabına dönüştürülmüş. İçinde çok bilgece tavsiyeler ve erdemli siyaset telkinleri olsa da, insanın ağzını açık bırakacak çıkar, hırs, güç istenci bölümleri de var, sanırım herkese "vahşi" ya da en azından "kurnazca" gelecek yerler. En kötüsü ne biliyor musunuz; ben bugün bu yazılanları yemiş, içmiş, özümsemiş, üstüne and içmiş gibi davranan bir dolu siyasetçi sayarım. Yani, olan olmaya devam ediyor görünüyor, olması gereken, insanî olansa yine olmaktan uzak.
Prens
Prens
Niccolo Machiavelli
Niccolo Machiavelli
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Remzi Kitabevi · 201414,7bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Yılın favorilerinden. #top5 'e girdi
Kitaba bayıldım, bayıldım, bayıldım. Çoğu akademik kitaptan daha akıcı, çoğu kurgu dışı kitaptan çok daha derli toplu ve anlaşılır bir kitap. Derdi olan kitaplardan. O dert ki, başta müslümanlar olmak üzere, tüm insanlık için sorun: Aklın uyanışı; akla, hürriyete ve hoşgörüye davet. Kitap, müslümanların 1000 yıllık MR'ı adeta. Ben bu kadar geniş, bu kadar çetrefilli, bu kadar netameli bir konuyu yazarın çok güzel özetleyip, okuyucusunun meseleyi kavraması için üstün emek harcadığını düşünüyorum. Binlerce parçalık puzzle uğraşmış, yapmış gibi Sayın Mustafa Akyol. En temelde sorun, hangi kaynaklardan beslendiğimiz ve bu kaynaklardan aldığımızı da nasıl yorumladığımızla başlıyor. Siyasetin devreye girmesiyle iş sarpa sarıyor. Bu manzarayı çok net gözler önüne sermiş yazar. Derdi olan kitap demiştim ya... derdi de, dermanı da çok güzel çözümlemiş, zarifçe sunmuş. Kavga eder gibi değil, iğne batırır gibi değil, kalem kırar gibi değil, yerin dibine sokar gibi değil. "Gelin tanış olalım" bilgeliğiyle, bir gönül genişliğiyle, akıl aydınlığıyla. Argümanlarını bir beyefendilik içinde, akıl mantık çerçevesinde, güzelce sunmuş. Kitapta neredeyse dipnotsuz sayfa yok. Kapalı bir havza içinde araştırılıp yazmamış. Müslüman ve gayri müslim, eski ve yeni geniş bir literatür taramasıyla huzura çıkmış eser. Ben gerek geçmiş, gerekse çağdaş düşünürlerden pek çoğuyla bu kitapla haberdar oldum. Benim "iyi ki okudum" dediğim, teoloji, felsefe, sosyoloji, dinler tarihiyle ilgilenen herkese "kesin okumalısın" diye tavsiye edeceğim bir kitap.
Müslüman Aklın Uyanışı
Müslüman Aklın Uyanışı
Mustafa Akyol
Mustafa Akyol
Müslüman Aklın Uyanışı
Müslüman Aklın UyanışıMustafa Akyol · Lejand Kitap · 20236 okunma
Reklam
1874 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Kitabı beğendim ve elbette tavsiye ediyorum. Bu kadar çok karakterli, bu kadar uzun bir kurguyu inanılmaz başarılı yazmış. Yazara hayran olmamak elde değil. Kitap 1805-1820 arası Fransanın Rusyayla savaş yıllarını ve savaş ertesini konu ediniyor. Rusyanın panaromasını sunduğu gibi, insanın olumlu ve olumsuz her hâli, huyu suyu, meyilleri, savaşta ya da barışta, her şartta karşımıza çıkıyor. Çekişmeler, kaygılar, korkular, kibir, kıskançlık, rekabet, sorumluluk ya da sorumsuzluk... insanlığın her hâliyle, hayatın farklı sahnesinde tekraren yüzleşiyoruz. Bu anlamıyla gerçekten öğretici de bir kitaptı. 940 +934 sayfalık 2 cilt. Ama elinize alınca okutuyor kendini, bir sürü olay, bir sürü iç hesaplaşma, bir sürü insan manzarası derken akıp gidiyor. Sabretmeye ve okumaya değer. Ben "iyi ki okudum" diyorum, siz de keşkelerden iyi ki'lere doğru adımınızı atın. ( NOT: Ben kitabı Can yayınlarından, Zeki Baştımar-Nazım Hikmet Ran çevirisinden okudum. Can yayınları Fransızca kısımları direkt Fransızca almış ve dipnotta tercümeleri vermiş. Bu okumayı zorlaştırıyor, yayınevi tercihini bunu bilerek yaparsanız iyi olur.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Can Yayınları · 202321bin okunma
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kitap bir çeşit tutunamayanlar hikayesi. Fas'lı bir genç, Lakhdar'ın arayışları, yolculukları, kayıpları, kayboluşları arasında gidip geliyorsunuz. Buldukları, tutundukları da var tabi. Hayatın hem maddi hem manevi her bir yüzü için bir isabet, bir karar, bir tutunma mücadelesi veriyor gencimiz. Zor şartlar, zor dönemeçler atlatıyor. Kitap Fas/ Tanca, Tunus, İspanya/ Algericas limanı ve Barcelona şehirlerinde geçiyor. Ortadoğuda yükselen Arap baharının siyasi, ideolojik ve dini rüzgarınından bahsettiği kadar, Avrupa'nın ekonomik, iktisadi ve sosyal krizlerinden, göç olgusundan da bahsediyor. Yani salt bir kurgu değil, derinliği olan bir kitap. Ben sevdim. Ağır yaşamları okumaktan çekinmeyenlere tavsiye ediyorum.
Hırsızlar Sokağı
Hırsızlar Sokağı
Mathias Enard
Mathias Enard
Hırsızlar Sokağı
Hırsızlar SokağıMathias Enard · Can Yayınları · 2013234 okunma
116 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Kitabı herkese değil, okuma alışkanlığında belli bir seviye, ciddiyet ve rutin geliştirmiş, görece ileri düzey okura tavsiye ederim. Alberto Manguel, bu kitabında okur ile kitaplar arasındaki ilişkiyi üç metaforla gözler önüne seriyor: Gezgin, Kule ve Kitapkurdu. Bu üç anahtar kelimeyi, edebiyatın başyapıtlarından örneklerle açılımlıyor. Aslında kitabın ana fikri çok basit ve açık. Gezgin olarak okur, fildişi kuledeki okur ve kitapları yalayıp yutan okur tiplerinden bahsediliyor ama Manguel'in bu okuma deneyimlerine dair örnekleri hep büyük eselerden alınma. Bilmediğiniz eserler ve karakterlerle karşılaşınca kitabın hakkını veremiyor gibi hissedebilirsiniz. Ben kitabı beğendim, belki herkes aynı ölçüde istifade edemeyecektir, ama
Alberto Manguel
Alberto Manguel
'in hakkını da teslim edecektir. Kendini iyi bir okur ve kitap sever olarak adleden kişiler için bu kitap, "okuma" işini nasıl bir saikle, nasıl bir tatla, nasıl bir maksat ve kazançla yürütmekte olduklarına dair bir öz sorguya ve özdenetime vesile olabilir.
Gezgin, Kule ve Kitapkurdu
Gezgin, Kule ve Kitapkurdu
Not: "Kitabın arka kapak yazısı çok başarılı; kitapta ne bulacağınıza dair isabetli bir şekilde yön gösteriyor."
Gezgin, Kule ve Kitapkurdu
Gezgin, Kule ve KitapkurduAlberto Manguel · Yapı Kredi Yayınları · 2018187 okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Sıradan bir kişisel gelişim kitabı değil, alanında itibarlı bir ilim insanının ortaya attığı Akış teorisini anlatıyor kitap. Ben kitabı zor bulmadım, ama anlaşılması çok kolay da değil. Bir kere okuyucunun hevesli, tam konsantre ve kararlı olmasını gerektiren bir kitap. Ama içeriği çok beğendim. İnsanı gerçekten mutlu eden şey, AKIŞ deneyimi yaşatan hâldir, iştir, oluştur. Mutluluk ve akış arasındaki orantıyı ve ilişkiyi açıklarken Prof Dr Mihaly Csikszentmihayli bir çok deney çalışmasından örnekler veriyor kitapta. Evet sevgili mutsuzlar! Hayata kahretmeden önce kendinizle yüzleşmeye var mısınız? Neleri yaptınız, neleri yapmadınız? En olumsuz dış etmenlerle çevrili insanlar ve en trajik olayların kurbanları arasında bile, sizi şaşırtacak sayıda Akış deneyimi hikayesi var. Yani, belki kara baht, kör talih diye ağlamadan önce yapılabilecekler vardır. "Onlar yaptıysa ben de yaparım" demen umuduyla, bu kitabı okumanı tavsiye ediyorum.
Akış: Mutluluk Bilimi
Akış: Mutluluk Bilimi
Mihaly Csikszentmihalyi
Mihaly Csikszentmihalyi
Akış: Mutluluk Bilimi
Akış: Mutluluk BilimiMihaly Csikszentmihalyi · Buzdağı Yayınevi · 2017923 okunma
649 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitaba beklentimin çok üstünde çıktığı için 10 verdim. Uzun süredir bu kadar elimden bırakamadan okuduğum bir kitap olmamıştı. Kütüphanede raflar arasında gördüm, ayaküstü internetten araştırdım. Kapak resmi beni sarmamıştı, ama arka kapak tanıtımı ve orada Charles Dickinson'ın kitaba övgülerini okudum (hatta kitaba Kuzey ve Güney ismini de o önermiş.) Bir ingiliz klasiğiymiş diye, hadi alıp okuyayım dedim. Yani itiraf ediyorum çok bilinçli bir tercih ânı değildi, bu yüzden de beklentim yoktu. Sanayi dönemi İngiltere'sinde bir kurgusu var. Margeret Hale diye bir esas kızımız, John Thornton adlı bir esas oğlanımız var. Kitapta bariz "kötü" karakterler yok. Herkesin zaafları, ön yargıları, korkuları, çelişkileri, yanlış seçimleri vs var. Ülkenin kuzeyi ve güneyi, şehir hayatıyla kırsal kesim; patron sınıfıyla işçi sınıfının çatışmalarını güzel işliyor. Romantizm geri planda, toplum manzaraları ön planda. Adalet arayışı ile merhamet kol kola seyrediyor kitabın sonuna kadar. Yorumlardan birinde: "Jane Austen'ın Gurur ve Önyargıyı (Aşk ve Gurur) severseniz, bu kitabı da seversiniz" yazmışlar. Onaylıyorum, evet benim için de öyle oldu. Çok severek okudum, "İyi ki okudum" listeme girdi.
Kuzey ve Güney
Kuzey ve Güney
Elizabeth Gaskell
Elizabeth Gaskell
Kuzey ve Güney
Kuzey ve GüneyElizabeth Gaskell · Altın Bilek Yayınları · 2014343 okunma
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.