Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bastırmaya çabaladığımız her güdümüz, zihnimizde yuvalanan bir yılan gibi bizi zehirliyor."
Sayfa 32 - KAPRA YAYINCILIKKitabı okudu
"Küçük Prens yine konuşmaya başladı: 'İnsanlar nerede? Çölde biraz yalnızlık duyuyor kişi...' 'İnsanların arasında da yalnızlık duyulur' dedi yılan."
Reklam
“Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi. Sonra kalbini gösterdi: — Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır.”
-Okumuş yazmış adam öğüt vermez, dedi. -Ya ne yapar? dedim. -Adamı anlar, dedi..
- Okumuş yazmış adam öğüt vermez + Ya ne yapar? - Adamı anlar, ne yapacak...
"İşte karşı karşıyasın. Haydi bakalım. Söyle söyleyeceğini. De diyeceğini. Dinler de. Tatlı tatlı dinler. Sevgiden söz aç. Ne çıkar; o seni anlarsa değil, sen onu anlarsan bir şeyler olacak."
Reklam
EĞİTİM MARTAVALI Richard Dawkins, yıllar önce şöyle bir tespitte bulunmuştu: “Dünyadaki bütün Müslümanların aldığı Nobel ödülü sayısı, Cambridge Üniversitesi’nin Trinity Kolej’inden mezun olan öğrencilerin aldığı Nobel ödülü sayısından daha azdır.” Yani koskoca ülke, sadece bir kolej kadar düşünebilen adam çıkaramıyor. Bu olayın sebeplerinden biri bence şudur: Mesela bir grup öğrenciye test verdiğinizi düşünün. Siz, bu testin cevaplarını, çocuklara testle birlikte verirseniz çocuklar, bu testi çözerler mi? Hayır çözmezler! Aynı bunun gibi, çocuklara “Her şeyi Tanrı yarattı,” diyen bir zihniyet, aklı sıra çocuklara evrendeki bütün soruların cevabını veriyor. Dolayısıyla çocuklar, evrene veya yaşama dair hiçbir şeyin üstüne düşünme gereği duymuyorlar. Yani, merak duyguları köreliyor. Ve ortaya hiçbir şey üre- temeyen, sürekli tüketen zihinler çıkıyor. Neticede zekâ dediğiniz şeyin yakıtı merak, yani öğrenme hazzıdır. Hazır cevaplar, merak duygusunu öldürür ve zihni tembelleştirir. Dolayısıyla, bir kafada soru işaretinin oluşmaması, o kafada cevabın oluşmamasından daha kötüdür. Çünkü zihin, o zaman bir kendini tekrarlama ya da durma noktasına gelir. Müslüman toplumlar bu anlamda kötü bir şöhrete de sahiptirler, kendileri soru soramadıkları gibi soru sorabilen zihinleri de sürekli bastırmışlardır ve ortaya böyle, derinliği olmayan yüzeysel zihinler çıkmıştır. Yani demem o ki bu sistem, bu haliyle, kendi kendisini ısıran bir yılan gibidir.Ağzındakini ne yutabilir ne de tükürebilir
Sayfa 12
"Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor."
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Küçük Prens: " Çölde insan çok yalnız hissediyor kendini..." "İnsanların arasında da yalnızdır insan," dedi yılan.
Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan Zehirli bir yılan da olabilir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.