Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu, reklam ve medya metin yazarlığının yanı sıra çocuk edebiyatı alanında eserler de kaleme alan Türk yazar, Sermin Yaşar' a ait bir eserdir.
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu, içerisinde on dokuz adet öykü bulunan bir eserdir. Eser, 2019 yılında kaleme alınmıştır ve toplamda 166 sayfadan oluşmaktadır.
Göçüp Gidenler
Şermin Yaşar'ın en güzel kitaplarından birisi bu bence. Çok samimi, çok güzel hikayeler... Okuyup, beğenmiş olmanıza da ayrıca çok sevindim hocam. Yorumunuza sağlık.✨ Nice güzel eserlere...📚
Her dinlenmek istediğimde Mustafa Kutlu eseri okurum. Çünkü kendimi başka bir yolculuk içerisinde buluyorum. Mustafa Kutlu'nun eserlerini okumak demek kendi medeniyetimizi okumak demek. Bu eseri okurken kendinizi bir köyde buluyorsunuz.
Kitap, amacın nedir? sorusuna karşılık 'bir bahçe kurmak' isteyen ana karakterin yaşantısını bizlere sunuyor. Herkesin görüp imreneceği, şaşıracağı bir bahçe.. işte bu bahçeye biçilen bir ömür..beyhude ömür.
"Ne denilmiş:
Sabır, sebat, murat."
Ana karakter, evlatlarına yadigâr olarak bir bahçe bırakmak, onlarıda toprağa bağlamak ister ama dizilerde, filmlerdede gördüğümüz klasik olan bir tablo burada da karışımızı çıkıyor. Evlatları İstanbul'a gidip iş kurup zengin olmak daha refah bir hayat sürmek ister. Kitap köyden kente göç edenlerin ve köylerin artık yaşlılara kaldığı, gençlerin akın akın şehirlere gitmek için çabalamasına değinmiş. Ayrılıklar, hasretlik, yoksulluk bir de ölüm...
Neticede "Dünya dediğimiz de bir gurbet değil mi?"
Hayat, inişler ve çıkışlardan ibaret ve bu yolculukda yoldaş çok mühim. Seni anlayan, derdinle dertlenip, yükünü hafifleten yoldaş. İnsan yoldaşınıda kaybederse büsbütün yalnızlaşır. Yalnızlaşan insan Allah'a komşu olur.
"Hayatın bize çizdiği çizgi nerede eğilir, nerede bükülür bilemeyiz."
İşte beyhude bir ömür
❝Öldüm ve bir bahçeye gömüldüm❞ cümlesiyle son bulur.
Aşk bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki. Daha şimdiden ne haldeyim. Zamanı saatlerle, dakika larla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçü yorum: 'Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek...'
"Ben seni derin denizlerde terk etmedim
Sen beni kuru toprakta bıraktın
Ben seni parlak altınlara değişmedim
Sense beni bir pula sattın.
Leylim oy,
Oy benim gözüm oy."