Hiç düşündünüz mü hangisi daha çok acıtıyor. Bir şeyi söyleyip keşke söylemeseydim demek mi, yoksa bir şey söylemeyip keşke söyleyebilseydim demek mi ???
Okuyucuyu yanıltmayın.
Kitabın içinden beğendiğiniz cümleleri karıştırıp kitabın bir paragrafı gibi paylaşmayın.
Cümlenin sonu nokta ile bitiyorsa kendiliğinizden iki nokta daha eklemeyin. Alıntının sonu üç nokta ile bitince daha albenili ya da daha anlamlı olmuyor bilginize.
Yazarın vurgulamadığı kelimeleri siz neden vurguluyorsunuz. Alıntının ortasında ve ya sonunda -aslı hariç- bir kelimeyi büyük yazmak neden? Bir kelime cümlenin önüne mi geçiyor?
İnternetten kopyala+yapıştır alıntı ekliyorsun peki, o zaman bir zahmet alıntının başından ve sonundan ( " ) işaretini sil be kardeşim.
Kitap içerisinde geçmeyen bir cümleyi -kafana göre- neden kitabın alıntısı olarak ekliyorsun?
Tanıtım bülteninde ki yazıyı neden alıntı olarak ekliyorsun? En çok da bunu merak ediyorum?
Daha niceleri, site her geçen gün büyüyor ve okur sayısı artıyor. İnternetten kitap aramalarında bile ilk karşımıza çıkan 'referans niteliğinde' site oldu 1000kitap. Sevindirici ve güzel durumlar. Ama yukarıda saydığım önemli noktalardan bazılarının altı boşalmaya başladı. Alıntı eklerken azami dikkat gerekli olmalı, sizin alıntınız bir kitabın okunup okunmama durumunu ortaya koyabilir. Alıntınız sayesinde yazarın sevilebilirliği ve ya beğenilme katsayısı artıp azalabilir.
Lütfen alıntınızı siteye eklerken dikkat gösteriniz.
Kitabı okumuş bir okuyucunun aklı ile dalga geçmek ve ya o kitabi hiç okumamış bir okuyucuyu yanıltmak hiç hoş bir davranış değildir. Acilen bu davranışınızı terkediniz.
Hassas bir konuyu ele almışsın Celal kardeşim, teşekkür ederim. Alıntılarda özellikle yayınevi ve sayfa bilgisinin eklenmemesini hiç mi hiç anlamıyorum, anlamak istemiyorum.
Her şeye katılıyorum ama sayfa sayısını bu kadar önemli olacağını hiç düşünmemiştim. Ben alıntılarımı okuyan kişinin kitabı okumasını isterim. Hani belki kitabı, aslında o alıntıda ne anlatmak istediğini merak eder okur diye sadece yazar ve kitap ismiyle paylaşıyordum. Ama sizin (kullanıcılar) için bu kadar önemliyse daha fazla dikkat edeceğime emin olabilirsiniz.
Cesare üstad öyle demeyelim de, bulunduğumuz hayatın kötü taraflarını çoğunlukla yaşamak zorunda bırakıldığımız şu zamanlarda daha iyi şeyleri görmeyi seçip öyle davranıyoruz ve yahut bir çukura düştük ve düştüğümüz bu çukurdan çıkmanın yollarını arıyoruz,
çünkü başka bir hayat yaşamak mümkün diyelim mi :)
Sanırım Cesare üstad da bunu anlatmak istemiş. O kadar saçma şeyler yaşıyoruz ki, saçma bile olsa dünyaya gelişimize tutunmaya çalışıyoruz.
Sanırım ona göre tutulabilecek pek iyi bir şey yok ki saçma (dünyaya gelişimiz) bir nedene tutunmaya çalışmış.