Seni ilk gördüğümde
Herhangi biriydin benim için
Hiç kimseydin
O gözlerin, gülüşün herkes gibiydi
Ama ne hikmetse rüyalarıma girerdin hep
Nedendir anlamazdım
Düşünmezdim de pek seni
Bazen aklın anlamadığını kalp hissedermiş ya,
Öyleydi benimki de işte
Sen hiçbir zaman benim için doğru değildin
Ama yine de sevdim seni
İstemedim sevmeyi
Kaç kere vazgeçmeye çalıştım bir bilsen
Ama olmadı işte yapamadım
Bir şey vardı aramızda
Anlamadığım bir şey
Hiç kimseyken bir anda her şeyim oldun
Gecem, gündüzüm oldun
Bir anda gözlerin bana o kadar farklı gelmeye başladı ki
Onlara her baktığımda kalbim yerinden çıkacak gibiydi
Anlamadım, bulamadım neden sevdiğimi
Ama yine de çok sevdim seni
"Evrenin ruhu, bir düşü gerçekleştirmeden önce yol boyunca öğrenilen her şeye değer biçer. Bize karşı kötü duygular beslediği için böyle davranmaz. Düşümüzü gerçekleştirmemizin yanı sıra, ona doğru ilerlerken aldığımız dersleri de iyice öğrenmemizi ister. Ama insanların çoğunluğu, işte bu anda vazgeçerler. Çölün dilinde bu durumu şöyle tanımlarız: vahanın palmiyeleri ufukta görünmüşken susuzluktan ölmek. "
" En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır."
"Artık ne mutlu ne de mutsuzum.
Her şey geçip gidiyor.
Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde" insan" dünyasında tek gerçek şey bu.
Her şey geçip gidiyor. "