Ş.
@zemherira
Aslan gibi yürekli, insanoğlu kadar korkak.
Hukuk
574 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İnsanın toplum tarafından kendisine sunulan o güven verici nimetleri reddetmek için çok cesur olması gerekir.
Bir insan, bir çok şey olabilir. Belki de her şey olabilir. 
İnsanoğlu bitkilerden ve hayvanlardan uzaklaşıyor. Yavaş yavaş onlarla olan bağını koparıyor. Günün birinde tekrar ilişki kurmak zorunda kalacak. Eğer evren yaşayacaksa, insanoğlu buna mecbur olacak.
Okur Takip Önerileri
Oysa bizim tek bilmek istediğimiz yoksulların neden yoksul oldukları. Sakın onların açlığı bizi doyuruyor ve çıplaklığı bizi giydiriyor olmasın?
Melek yüzü, din iman kisvesi takınıp
Şeytanı bile kafese koyabilir insan.
İnsan alçaklığı öylesineydi ki ancak yine kendisiyle karşılaştırılabilir, zira yeryüzünün tüm mahlukatı içerisinde ancak insanoğlu kendini bu denli alçaltabilir. 
İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır.
Değeri ya da değersizliği, başkalarının gözünde nasıl göründüğüne dayanan bir varoluş da sefil bir varoluş olurdu. 
Acı bürokrasisi, yerini sağlamlaştırmak için kendisine ihtiyaç duyan iktidarın hizmetinde işkence yapar.  İşkenceye maruz kalan birinin itirafının neredeyse hiçbir değeri yoktur. Diğer yandan, o işkence odalarında iktidarın maskesi düşer. İktidar, işkence yaparak çok korktuğunu itiraf etmiş olur. 
Eksiksiz bir sağlıktan ve kusursuz bir bedenden kaynaklanan sakin ve neşeli bir mizaç; duru, canlı, nüfuz edici ve doğru kavrayan bir zekâ; ılımlı, yumuşak bir istenç ve bunlara uygun olarak iyi bir vicdan: bunlar yerini hiçbir rütbenin ya da zenginliğin dolduramayacağı üstünlüklerdir. 
“Yıldızlara bakıp dilek tutanlara.”
“Dinleyen yıldızlara… ve gerçekleşen hayallere.”
Yoksa dile kolaydır her şey. Doğruyu söylemek kolay yapması zordur. Özlü sözleri bir araya getirip yazması kolay ancak gerçek manalarını idrak etmek zordur. Yaşıyorum demek kolay ancak gerçekten yaşamak zordur. Seviyorum demek, yürüyorum demek, haklıyım, güçlüyüm demek kolay ancak gerçekten sevmek, yürümek, haklı ve güçlü olmak zordur. Akla gelen şeylerin dudaklardan dökülmesi kolaydır ancak ağızdan çıkanları icra etmek, işte bu zordur.
Uygarlığın sonuçları çok şaşırtıcıydı: Yaşamımız eskisine oranla çok daha güvenli ama çok daha az özgürdü ve artık daha çok çalışıyorduk.
Öğrenmek bilmek değildir; bilenler ve bilgeler vardır: bilenler hafızalarından, bilgeler felsefeden yararlanır.
