Benzerlerime iletecek hiçbir önemli mesajım yok. Bir vahşi gibi yaşadım, herhangi bir gibi acı çektim. Hayatımda hiçbir fevkalade olay yok: önemsiz hayal kırıklıkları, gerçekleşmemiş rüyalar, yerine getirilmemiş projeler… İşte 38 yılımın iyice sıkıcı ve hiç de ilginç olmayan hikayesi.
Neyin doğru neyin yanlış olduğu çok mühimdir ancak en az bunun kadar mühim olan şey, neyin doğru neyin yanlış olarak gösterildiğidir. Çünkü kitlelere hitap ederken hakikat, beyanın ardında kalır. Doğru beyan hakikati parlatır, yanlış beyan hakikati gölgeler.
İnsanı yalnız hissettiren şey yalnız olması değildir. Yalnızlık başkaları, toplum ve çevre etrafında olmasına rağmen, onlardan ayrı olduğuna dair derin bir hisse kapılmaktır.
İnsanların tutumlarını izle, davranışlarına yön veren nedenlere bak, nelerden zevk aldıklarını, neleri doyurucu bulduklarını gözle. İnsanoğlu hemcinslerinden tümüyle saklayabilir mi kendisini? Başarabilir mi bunu hiç?
İnsan, varoluşu bir ödüller ve cezalar sistemi gibi görecek kadar yüzeysel olsa bile, zaferlerimizin karşılığını daha yenilgimizin karşılığı gibi pahalıya ödediğimizi er geç anlar.