Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zeliha Yaşar

Zeliha Yaşar
@zerder
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Lisansüstü
116 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
160 syf.
·
Puan vermedi
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali
8.6/10 · 24,3bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Sabahattin Ali ~ Canım Aliye, Ruhum Filiz~ Türk Edebiyatının “ Sabah Yıldızı” çocukluk yıllarında sabahın erken saatlerinde kalkıp kitap okuduğu için bu isimle anılırmış öğrenmeye , öğretmeye hayatını adamış bir aydın ve canından çok sevdiği kızı Filiz ve sevdiceği Aliye… Nasıl güzel , duygu yüklü mektuplar keşke hiç telefonlar çıkmasaydı yine mektuplarla duygularımızı, isteklerimizi yazsaydık ne kadar samimi ve içten olurdu her şey… Sabahattin Ali’nin eşi Aliye ve kızı Filiz’e yazdığı mektuplar aslında tarihi değer taşıyor; dönemi, siyasi süreçleri, maddi sıkıntıları, aşkı, sabrı, cesareti , insan ilişkilerini, dostluğu belgeler halinde bize sunuyor o yüzden okuduğumuz her cümle gerçek ve yaşanmış. Aşkı Aliye’ye Osmanlıca , kızı Filiz’e Latin alfabesiyle mektuplarını yazmış ne kadar ince bir düşünce ah sen ne kadar içli bir adammışsın Sabahattin Ali… Mahsun ve garipmişsin anlaşılmamışsın belki de tam anlatamamışsın kendini yaşasaydın der miydin:” Keşke hiç ayrılmasaydım Aliyemden, Filizimden hiç uğruna yazık ettiler ömrüme…” Çıkardığı gazete ve dergiler Türk edebiyatının önde gelen yazar ve şairleriyle çalışmalarının ürünü, özellikle “ Markopaşa” çok ses getirmiştir. Birçok eserini yazıp ilk olarak eşi Aliye’ye okutmuş, Aliye hanım da sabırlı ve eşine aşık bir kadınmış yoksa bu ızdıraba kimse kolay katlanamaz. İyi ki yazmışsın, keşke daha çok yaşasaydın…
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
464 syf.
10/10 puan verdi
ÖZGÜRLÜK, EŞiTLİK, KARDEŞLİK YA DA ÖLÜM CUMHURİYETİ… İnsanlık ne kadar kan , ölüm, savaş görmüş “insanı kendinden korumak için” ne kadar acı, kin, hınç, intikam görmüş. Peki “DEVRİM” neydi: değişim, yenilik, anlaşılmak mı yoksa kan dökmek, intikam almak, ya da giyotin mi? Fransız Devrimi; toplumun al tabakasının aydınlanma yaşamasıyla ortaya çıkmış, köylü ve işçi sınıfının birleşmesiyle toplumsal olarak haklarını aramak için bütün şehri kan ve vahşetin içine atarak adeta bir şeytan gibi suçlu suçsuz ayırt etmeden halk herkesi cezalandırmıştır. Eserimiz, Tellson Bankasının temsilcisi Jarvis Lorry’nin 18 sene Bastille hapishanesinde suçsuz olarak yatan Dr. Manette’yi kurtmaya gitmesiyle başlar. Dr. Manette’nin güzeller güzeli Lucise adında bir kızı vardır, baba kız birbirlerinden habersiz yaşamaktadırlar. Lucise’nin kocası Darnay ise Fransa aristokratlarından soylu birisi fakat amcasının ölümüyle Fransa’dan kaçar, ismini değiştirerek İngiltereye yerleşir. Tabiiki en önemli karakter Mr. Carton kendini ve yaşamını sorgulayan ve Lucise’ye aşık akıllara kazınan en önemli karakter. Fransa’da insanları ruhları karanlık, acıları çok büyük ve intikam kaçınılmaz. Muhteşem bir eser kurgu,dil harika karakterler muazzam… Geçmişe dönüp insanlık kendini bulmak için ne fedakarlıklar yapmış kimlerden vazgeçip özgür kalabilmişler okudukça öğrendiğiniz ve hiçbir şeyin değişmediğini hissettiğiniz bir yerlerde yine acımasızca öldürülen masum halklar…
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,5bin okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
Necati Tosuner: ~Bir Tutkunun Dile Geçirilme Biçimi~ “Yaşanılmış güzellikleri yitirmiş olmanın üzüncü değil yalnızca. Yaşanacak daha nice sevinçlere artık uzak kalmış olmak da değil. Yenilmiş olmak da....Onu yitirmiş olmak elbet, -sanki yalnızca bu da değil. Bunu hiç de hak etmedi saymak kendimi, -avuntu değil. Gerçeklerden kaçmak da değil.” … “Bana bir düş gerek,- sonu boşa da çıksa…” sf:31 . Sade ve anlaşılır bir üslupla kaleme aldığı hikayelerinin hepsinde özlem ve tutku ön planda, yazar okuyucuyu geçmişin tozlu yollarında göremediği çiçekleri toplaması için hayal etmesini anılarını tekrar yaşayıp göremediği güzellikleri bulmasını sağlıyor. Özellike : “ Karen, Ayça, Umut” hikayelerinde bende lise yıllarına gittim ve eski defterleri açıp hatıları yoklayıp gülümsedim. Çok güzeldi , “ Haldun Taner Öykü Ödüllü” kitabımızı , hatıralarınızda saklanan güzellikleri bulmak için herkese önerilir.
Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi
Bir Tutkunun Dile Getirilme BiçimiNecati Tosuner · İş Bankası Kültür Yayınları · 201281 okunma
Reklam
…”Giderken kapı aralığından 10 lira sıkıştırdı elime ablam. ‘Vah benim canım kardeşim ‘ dedi keşke almasaydım parayı. O parayla üzüntüsünü, ablalığını savdı.”
” Ölmenin iyisini seçmek de insana yakışır.”
171 syf.
8/10 puan verdi
Aramızdan yeni ayrılam çağdaş Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Füruzan… Kitabımız; yazarımızın Sait Faik Hikaye Armağan Ödülünü kazandığı “Parasız Yatılı” Eser, yöresel ağız özelliğiyle okuyucuyu hem duygulandıran hem de heyecanlandıran 12 hikayeden oluşmaktadır. Kadını, yaşanmışlığı, yoksulluğu, çaresizliği okuyucunun kalbindeki derin yaralara dokunurcasına ince ince işlemiş. Hikayelerin genelinde çocukluktan başlayan bir ayrılık acısı “ Sabahat, servet ve isimleri verilmemiş çocuklar” yazarımızın hayatından kesitler mi yoksa insan çocukluğunda ne yaşıyorsa bütün hayatını etkiliyor düşüncesiyle yazılmış öyküler mi?
Parasız Yatılı
Parasız Yatılı
Füruzan
Füruzan
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,663 okunma
“Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, o artık iyilik değildir; eğer iyiliğin bir sonucu, yani ödülü varsa yine iyilik değildir. Demek ki iyilik neden ve sonuç zincirinin dışındadır.”
Sayfa 1035Kitabı okudu
“Yaşam tarzım, sizin hoşunuza gidebilir ya da gitmeyebilir ama benim için hiç fark etmez, beni tanımak is­tiyorsanız saygı göstermek zorundasınız.”
Reklam
1062 syf.
8/10 puan verdi
/ Anna Karenina / ~Tolstoy ~ “ Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim.” Kitabımız “incilden alıntı” bu cümleyle başlarken romana giriş: “ Bütün mutlu aileler, birbirine benzer her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.” (s3) Bir okur, bir roman karakterine sinirlenebilir, kızabilir yeri gelir acır ama Anna bu duyguların hiçbirini hak etmiyor. Anna’ya acıyamam her şeyi bilerek yaptı. Cesareti hayranlık uyandırabilir, sevgisiz bir kadının gözü kör olurmuş ,aşk karşısına çıkınca engel tanımaz ve her şeyi yakar yıkarmış,bu uğurda Anna; oğlunu, ailesini, aristokrat çevresini anlayacağınız herkesi yok saydı ve sonunu kendi hazırladı. Büyüleyici bir güzellik herkesi kendine hayran bırakan bir kadın Anna Karenina; bir taraftan dürüst, ahlaklı,çalışkan Konstantin Dimitriyeviç Levin… Eserimiz, bu iki kahramanın hayatlarının etrafında gelişiyor. Aslında Levin karakteri daha ön planda , kitabın konusu aşk gibi görünse de daha çok Rusya’nın içinde bulunduğu durum , aristokrasi, tarım ve sınıf ayrımı gibi konular kitabın büyük kısmını kapsıyor. Anna aslında biraz gölge de kalıyor ama okuyucuyu büyülüyor toplumun katı kuralarına karşı çıkarak kendini ön plana çıkarıyor. Levin, Kiti ile evlenerek mutlu bir aileyi simgelerken; Anna kendinden yaşça büyük ahlaki değerleri ön planda tutan kendini beğenmiş sevgisini göstermeyen oğlunu bile sevmeyen Aleksey ile evlenir ve mutsuz bir aileyi simgeler. En can alıcı noktalarından birisi de Levin’in inancını bulması, çıkarsız ve nedensiz iyiliğin, sevginin Allahı buldurması Levin’i huzura kavuşturuyor.
Anna Karenina
Anna Karenina
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939bin okunma
225 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.