“Sanat ve ilim insanoğlunun ölümsüzlüğü yakalayabileceği tek çare.” cümlesi çınlıyordu kulaklarım da eser sona erdiğinde. Bu kitap bir şaheser, sanat eseri. Yazar bu eser ile adını yıllar sonra da duyuracak, kendini hatırlatacak bir ölümsüzlüğü yakalamış gibi.
Fatih’ le birlikte, yeniçerilerin arasında kılıç sallamak, top seslerini Bizans surlarında duymak, süvarilerle yol alıp lağımcılarla sur dibinde tünel açmak, Haliç’in soğuk sularında şövalyelere karşı koymak, Allahu Ekber nidalarıyla Ulubatlı Hasan’la birlikte surlara şanlı sancağı dikmek isteyenler için yazılmış bir kitap.
Yazar dili, üslubu, anlatımı, betimlemeleri o kadar mükemmel kullanıyor ki olayları, zamanda yolculuk edercesine yaşamamak mümkün değil.
Fatih’i, Fethi ve dönemini anlatan, yeniçerilerden bahsedip İtalyan seyyahla yol aldıran eser okura verdiği duygu ve tatla mükemmel.
Tarih-edebiyat severler kesinlikle okumalı...