Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Duyguların yücelttiğini zihin aşağılayabiliyordu...
hayatın sırrı
Görkemli yaşamlar Gösterişli evler . Yolcu muyduk yoksa Ev sahibi mi? . Çoğaldık, büyüdük Yükseldik ve doyumsuzlaştık
Reklam
Zihin sınırsız onu zorlayamam bunu biliyorum zihin için zor yoktur...
“Zihin iyi veya kötü ayrımı yapmaz ,toprak gibidir ona hangi tohumu verirseniz onu yeşertecektir .”
Zihin açıklığı ve hayırlı başlangıçlar dilerim size!
Sayfa 562 - KoridorKitabı okuyor
Rehin alan kişiyi, karar mercii olarak gördüğü biri ile doğrudan temasa soktuğunuzda herkes köşeye sıkışır ve rehin alan kişinin taleplerine boyun eğmezse­niz, işlerin aceleye gelmesini göze almış olursunuz. Ne kadar uzun konuşmalarını sağlarsanız, o kadar iyi...
Sayfa 110 - Mark OlshakerKitabı okudu
Reklam
İnsanlar bir şeyleri düşündükleri kadar nesnel biçimde görüp duymazlar. Görsel ya da işitsel bilgiler zihne girerken; tecrübeler, düşünceler, şartlar, vahşi fanteziler, önyargılar, tercihler, bilgiler, farkındalık ve zihnin sayısız diğer faaliyeti aracılığıyla bozulur. Pablo Picasso'nun sekiz yaşında yaptığı çıplak adam çizimi olağanüstüydü. On dört yaşında yaptığı Katolik cemaat töreni tablosu çok gerçekçiydi. Ancak sonra en iyi arkadaşının intiharının ardından yaşadığı ve Mavi Dönem olarak bilinen yıllarında tabloları mavinin gölgesine bürünmüştü. Sonrasında yeni bir aşka yelken açmış, Kırmızı Dönem'de parlak ve renkli resimler yapmıştı. Afrika heykellerinden etkilenerek kübizm akımının bir parçası olmuş, ardından neoklasik tarza dönmüş, sürrealizmle devam etmiş ve nihayetinde ünlü Ağlayan Kadın ve Guernica tablolarını yapmıştı. Bu sanat eserleri dünyayı Picasso'nun gözünden aktarıyordu. Her biri Picasso'nun zihin süzgecinden geçenlerin sonucuydu.
Sayfa 175
Derisini soyunamayan yılan yok olur. Düşüncelerini değiştirmesine izin verilmeyen zihinler yok olur: Zihin olmaya son verirler.
Zira zihin bir kez kışkırtılıp sarsıldıktan sonra nereye güdülürse oraya hizmet eder.
Sayfa 33 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap bittikten sonra karamsar bir ruh hali bırakıyor. Eserin Kafka üslubunu çağrıştırdığını belirterek başlamak isterim.Afyon ve içki bağımlısı karakterin bilincinde sürekli bir döngüye şahit olduğumuz -ki bence gerçek cehennem! Düşünsenize unutmak istediğiniz bir hatıra, tahammül edemediğiniz ve sizde karşılığı acı, nefret barındıran simalar harmanlanıyor ve sen kendini tekrar tekrar hayal, gerçek dahi ayırt edemeden aynı döngünün içinde buluyorsun. Korkunç! - imgelerle, gölgelerle dolu bir zihin yolculuğu. Dört duvar arasında, zaman kavramı olmaksızın sürekli bir sanrı halinde karakter. Ve her sanrının sonu aynı cümlelerle son buluyor : "Gel gidelim içelim, Rey şarabından içelim! Şimdi içmezsek onu, Ya ne zaman içelim?" Burada bahsettiği şarap annesinin ona bıraktığı zehir aslında, ölüme arzu duyuyor ama bi' o kadar da korkuyor. Son ana kadar hala fark edilmeyi, kurtarılmayı beklediğini ise şu cümleler açıklıyor :"Ahmaksın sen, daha neden geciktiriyorsun? Ne bekliyorsun, daha ne umuyorsun? Bitişik odada bir şişe şarabın yok mu? İç bir yudum, öl git!..Ahmaksın sen... Ben havaya konuşuyorum!" SH bu dünyaya vedasına kendi karar vermiş bir yazar, bu cümleler bu karakter ne kadarı kendinden bir şeyler taşıyor merak ediyorum doğrusu. Tema olarak ne kadar soyut ve metafizik konulara sahip olsa da araya sıkıştırdığı bazı politik, teolojik ifadeler de bulunuyor. Son olarak yazarın din ve tanrıya karşı ifadelerini sığ buluyor ancak kendi hayatında yaşadığı travmalardan ötürü (kitabın sonunda yakın bir arkadaşının ağzından biyografisi bulunmaktadır) hak veriyorum. Keyifli okumalar :)
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.