Klasikleşmiş polise roman türünün yazarlarından Gaston Leroux'u üne kavuşturan kitabının konusuna bakarsak;insanlardan uzak,münzevi ve kendilerini bilimsel çalışmalara adayan Profesör Stangerson ve güzeller güzeli kızı Mathilde Stangerson,Garnier Şatosu'nda yaşamaktadır.Bir gece pröfesör bilimsel çalışmalar üzerinde çalışırken ,yazları kızının kaldığı sarıodadan bağırma sesleri duyarlar.Kapı içerden sürgülenmiştir.Bir süre sonra kapıyı açtıklarında kızın saldırıya uğradığını dehşetle görürler.İşin ilginç yanı,saldırgan odada yoktur.Saldırganın kaçacağı ne bir kapı,ne bir geçit ne de bir baca vardır.Pencere de ise hiç bozulmamış demir parmaklıklar vardır.Bu olay ,esrarı ile üne kavuşur ve adını daha önce zor bir adlî vaka ile duyuran gencecik muhabir Roulatabille ve arkadaşı Sinclair olaya dahil olurlar.
Yazıldığı döneme bakarsak ben kitabın başlangıcını,olayların gelişmesini ilgi çekici buldum,Sonu da beni yeterince şaşırttı.Kitabın devamı olan "Siyahlı Kadının Parfümü"nü bu sebeple okumanız gerekecek ancak devam kitabını beğenmediğimi söyleyebilirim.Klasik polisye okumak isterseniz tavsiye ederim.