Adem ile Havva’nın dünyayı terk edilişlerindeki çaresizlik ve ıssızlık adımlar başıboş insan uyandırılmanın şaşkınlığı ile sen delerken bir yol arıyor karanlıktan aydınlığa yitirilmiş cenneti zamanın gerisinde arıyorken dünyanın tersine bir koşuşturma sonra yoğruluyor say inde diz cokuyor ve medet diye inliyor insan alnı namet secdegahında… Bazı yolların yorgunlugu amansız yolun sonu zamansız gelir dönüşe geçit yok dur durağı yok nefesten çekip soluklanma ya ferman yok. Yol uzun ve meşakkatli kaybedecek zaman değil derdini yasla derdine sura üflemesi an meselesi sen kalk ki ardından gelenler aşka düşmesin ölüm değilse seni seyrinden ayıran solunda istikamet bulmalısın nerede olmak istiyorsan nerede ölmeyi diliyorsan haydi durma koş… Dedim usulca ve adabınca dünyadaki en zor şeydir beklemek bir yanı umut bir yanı nevmit ölmek ile dirilmek bekleyiş ki aslında sabrediş aşkın berzahı cinnet mi cennet mi ….
Hiç tanımadığım insanlar için geceler boyu ağladığım zamanlar oldu Olivia. Bunu anlatmak çok zor ama annesinin gözleri önünde hayatını kaybeden çocuklar gördüm. Ve çocuklarının önünde hayata veda eden insanlar...
Reklam
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Adem ile Havva’nın dünyayı terk edilişlerindeki çaresizlik ve ıssızlık adımlar başıboş insan uyandırılmanın şaşkınlığı ile sen delerken bir yol arıyor karanlıktan aydınlığa yitirilmiş cenneti zamanın gerisinde arıyorken dünyanın tersine bir koşuşturma sonra yoğruluyor say inde diz cokuyor ve medet diye inliyor insan alnı namet secdegahında… Bazı yolların yorgunlugu amansız yolun sonu zamansız gelir dönüşe geçit yok dur durağı yok nefesten çekip soluklanma ya ferman yok. Yol uzun ve meşakkatli kaybedecek zaman değil derdini yasla derdine sura üflemesi an meselesi sen kalk ki ardından gelenler aşka düşmesin ölüm değilse seni seyrinden ayıran solunda istikamet bulmalısın nerede olmak istiyorsan nerede ölmeyi diliyorsan haydi durma koş… Dedim usulca ve adabınca dünyadaki en zor şeydir beklemek bir yanı umut bir yanı nevmit ölmek ile dirilmek bekleyiş ki aslında sabrediş aşkın berzahı cinnet mi cennet mi ….
Kanatlarınızın sizi yukarı taşıması hatırına, Gösterin bize en kısa yol ne tarafta Ulaşan basamaklara; şayet birden fazla geçit varsa, Söyleyin o vakit hangisinin meyli daha azsa; Zira bu benimle gelen kişi, Amade olsa da iradesi, zor tırmanıyor ne yazık ki, Adem'in etinin ağırlığından menkul olduğu için giysisi.
Sayfa 354Kitabı okudu
Sessizlik
Bir manzaranın güzelliği ile birleşen sessizlik insanı kendine götüren bir yoldur. Zamanın durma anıdır; insana yerini bulma, huzur kazanma olanağı veren bir geçit o an açılır. Dünya'nın hay huyuna ve gündelik yaşamın kaygılarına dönmeden önce anlam ve içsel güç biriktirme anı. Yaşamın çeşitli anlarında köye ya da manastıra, çöle ya da ormana, bahçeye, parka başvurarak tadılan sessizlik kent uygarlığına dalışın gerçek ve mecazi anlamdaki gürültüsüyle buluşmadan önceki bir kaynaklara dönüş, bir dinlenme dönemidir. böylelikle sessizlik keskin bir yaşama duygusu verir. Bir durum saptaması yapmayı, kendi yerini belirlemeyi, iç birlik sağlamayı, zor bir kararı uygulamada ilk adımı atmayı sağlayan bir yoksunluk anıdır.
Sayfa 46 - SelKitabı okuyor
Reklam
228 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.