Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kanatlarınızın sizi yukarı taşıması hatırına, Gösterin bize en kısa yol ne tarafta Ulaşan basamaklara; şayet birden fazla geçit varsa, Söyleyin o vakit hangisinin meyli daha azsa; Zira bu benimle gelen kişi, Amade olsa da iradesi, zor tırmanıyor ne yazık ki, Adem'in etinin ağırlığından menkul olduğu için giysisi.
Sessizlik
Bir manzaranın güzelliği ile birleşen sessizlik insanı kendine götüren bir yoldur. Zamanın durma anıdır; insana yerini bulma, huzur kazanma olanağı veren bir geçit o an açılır. Dünya'nın hay huyuna ve gündelik yaşamın kaygılarına dönmeden önce anlam ve içsel güç biriktirme anı. Yaşamın çeşitli anlarında köye ya da manastıra, çöle ya da ormana, bahçeye, parka başvurarak tadılan sessizlik kent uygarlığına dalışın gerçek ve mecazi anlamdaki gürültüsüyle buluşmadan önceki bir kaynaklara dönüş, bir dinlenme dönemidir. böylelikle sessizlik keskin bir yaşama duygusu verir. Bir durum saptaması yapmayı, kendi yerini belirlemeyi, iç birlik sağlamayı, zor bir kararı uygulamada ilk adımı atmayı sağlayan bir yoksunluk anıdır.
Sayfa 46 - SelKitabı okuyor
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
ölü nal sesleri
çatılardan sarkardı gülüşlerimiz eskiden yalnızlığın yol olurdu güneş henüz bu kadar yakmazken zor değildi göğsünde sarı sıcak kalmak ve yürümek toprağında tenim asılmış gecenin duvarına bir kapıya mıhlanmış adım dua dua dua içimdeki atları uyandır kaçamıyorum
Gözlerine, gözbebeklerine derin derin baktım, gökyüzü mavi geceleğini giymesine az vakitler kala, güneş ufukta tüm kızıllığı ile dünyaya elveda derken. Sıkı sıkı tutunduğu o papatyanın gövdesinden düşüp solmamak, hep güçlü ve sağlam kalmak için direnen bir tomurcuk bir yaprak, papatyanın ta kendisidir o. Akıta akıta kuruttuğu gözyaşlarından geriye
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Reklam
Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır. ( Matta Luk.13:24) Beled Suresine dair okurken aklıma Andre Gide'nin şimdilik iki kez okuduğum Dar Kapı isimli kitabı geldi. Daha önce kitaba dair aldığım
EKONOMİK GELİŞMELER
Ekonomi, sıkıntı veren yapı içerisinde görülmeyen alanlardan cayan pozisyonda olmamıştır. Ekonomik gelişmeler buhranları beraberinde getiren faaliyet tarzlarına geçit veren konumsalları bilen kanunu ortaya çıkarmıştır. Hangi ekonomik sistem iç burkan devlet mekanizmalarını kişiliğimize ayak uyduracak deneklere geçişin kolaylığını bizlere anlatacaktır? Seçimlerimizi iyi yapan faktörler teknik anlamda ekonomik sıkıntıdan kurtaracak modellerdir. Buhranlar; içsel ekonomik örgüleri beraberinde getiren zamanla yarışmış klişelerdir. Buhran, iki tekniği anlamsız düzeyde etkilemiştir. İki teknik şu şekildedir; 1- Raporlama alanları 2- Teknik formazlar Formaz; alan dışı faaliyet demekti. Demek o ki kalıcı çözüm için ekonomik sistem değişime uğramalı, anlık devlet mekanizması dönüşmelidir. Karmaşık sistemler, deha boyutunda geçgen maddelere bağlanmayacak seviyede olmalıdır. Geçgenlik; seçenek taktiklerini bir kenara bırakan raporsuz ön başlıktır. Hadi desek de hadilerin varlığını devlet sisteminde görme ihtimalimiz varmıdır? Şu zamanda ekonomik yöntemlerin zorluğu devleti etkilese de, ekonomik yönetim iyi gidişatın göstergesini bilen konumu uygulamaktadır. Ekonomi yönetimi zor olanı başarmış anlık teknikleri bir bir uygulamıştır. Ne var ki ekonomi, devleti kökünden ve derinden etkilerken yapısal ekrortarzsiyanlar rapor düzeylerini değiştirmemiştir. Saygılarımla...
406 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.