Umutsuzluğa teslim olma, yoksa yüreğinle konuşmana engel olur
Sayfa 163Kitabı okudu
İnsanların azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olsa bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu. Bir doğru vardı, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.
Sayfa 235Kitabı okudu
İtiraf etmekten söz etmiyorum. İtiraf ihanet değildir. Ne söylediğin ya da ne yaptığın önemli değil; yalnızca duygulardır önemli olan. Beni seni sevmekten caydırırlarsa, işte o zaman gerçekten ihanet etmiş olurum.
Sayfa 182Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Gerçekler, ne yaparsanız yapın, gizlenemezdi. Araştırılıp kovuşturarak ortaya çıkarılabilir, işkence yaparak sizden söküp anılabilirdi. Ama amacımız hayatta kalmak değil de insan kalmaksa, sonuçta ne fark ederdi ki? Duygularınızı değiştirmek olanaksızdı; siz kendiniz bile değiştiremediniz duygularınızı, isteseniz bile. Yaptığınız söylediğiniz ya da düşündüğünüz her şeyi en küçük ayrıntısına kadar açığa çıkabilirlerdi; ama nasıl işlediğini sizin bile bilmediğiniz, yüreğinizin içi, sırrını korurdu.
Sayfa 183Kitabı okudu
Winston, en kötü düşmanın kendi sinir sistemin, diye düşündü.
Sayfa 75Kitabı okudu
''Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem . Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. ''
Sayfa 184Kitabı okudu
İnsanın insana ettiğini kimse kimseye etmiyordu...
Şükür mü şikayet mi bu dil neyi uzatır
Gönül bu hikâyeyi uzattıkça uzatır.
Aklın yolu bir, kalbin zulme isyanı aynıdır.
' Şöyle dedi: 'Çok korkuyorum.' Neden, diye sordum.
"Öyle mutluyum ki, Doktor Resul. Böylesine büyük , müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor." Yine nedenini sordum, şöyle dedi :
" Senin bu kadar mutlu olmana ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler. '
“Harese nedir bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır.
Deve, dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı, dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü kendi tadına doyamaz… Ortadoğu’nun adeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini ödürdüğünü anlamaz. Kendi tadının kanından sarhoş olur...”
Kabil'le Habil arasındaki sadece bir teslimiyet farkı.
Her Şeyin üzerinde Bir Tek Şey var .
O Şey'e birinin kendini bırakışı da diğerinin bırakmayışı.
Sayfa 250Kitabı okudu
Kusursuzluğa ne kadar yaklaşırsanız yaklaşın asla ulaşamazsınız,ama yaklaşmak için hiç durmadan çabalayacağınız sonsuz bir hedefe pekâlâ inanabilirsiniz.
Sayfa 111Kitabı okudu
"Allah gayrı değil ki ona vasıl olasın . Perde olan senin kendi varlığıdır. Sen sensiz Allah'a git , aranızdaki, engel hep senin senliğindir..."
"Söyleyemediğimiz şeyleri sessizliğe emanet etmeliyiz diyordu Viyanalı Ermiş..."
Sevmenin tadı başka , sevilmeninki başka . Hangisi daha tatlı bilmem bilemem
Âlem bir deniz, sen bir gemi,aklın yelkeni ,fikrin dümeni ,kurtar kendini , ha göreyim...
Sayfa 174Kitabı okudu
Anı
"Anılar ister güzel,ister üzücü olsun, insana her zaman acı verir ;hiç değilse benim izlenimim böyle. Ama bu acıda bir de tatlılık var ; yürek hasta, sıkıntılı, ezik olduğunda anılarla diriliyor."
Sayfa 43Kitabı okudu
