"bana öyle geliyor ki sanki haftalar değil de yıllar önce, ben de herkes gibi bir insandım. Her günün, her saatin, her dakikanın kendine özgü bir anlamı vardı. Genç ve zengindi ruhum, düşlemlerle doluydu. Yaşamın sert ve ince kumaşını bitmek bilmeyen karmaşık motiflerle işleyen ruhum bu düşlemleri, düzensizce ve ara vermeden gözümün önüne sıra sıra sermekten zevk alırdı."