Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sinems

Sinems
@0sinems
Aşçı
Anadolu üniversitesi
Eskişehir
35 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Attığımız her kulaç bizi geleceğe taşısa da o kulacın ardından en az bir kez geçmişle büyüyen dalgaların altında kalıp, ciğerlerimize kadar anılarla doluyorduk.
Sayfa 582Kitabı okudu
Reklam
Şimdi öğreniyorum, insanın bildikleri sandıklarından daha güvenli değilmiş, bazen gözünü kapatıp uçurumun önünde dolaşmak, gözlerin açık bir şekilde ateşe yürümekten daha güvenliymiş.
Sayfa 562Kitabı okudu
Kafam karışıktı, ruhum daha da karışıktı; kalbimle ise iletişim yoktu. Olmaması daha iyiydi.
Sayfa 554Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hatırlıyorum. Babam gittikten sonra kimseye yük olmayayım düşüncesiyle birlikte kendi içime gömülür, kendi içimde ufalarak, ufalanarak yok olmaya başladığımda bir çocuktum. Babam gittiğinde, herkesin gidebileceğine inanmıştım.
Sayfa 455Kitabı okudu
Mania: Mantus, canım alevim, kimse sana hissettiklerimi önüne koyup buna sevmek diyemez. Çünkü biliyorsun, hiçbir kalem, aşkı kalp kadar hakiki yazamaz.
Sayfa 425Kitabı okudu
Reklam
“…Sudan çıkmış bir balık gibiyim, önünde çırpınıyorum ama senin beni tutup suyuma geri bırakacağın da yok, benim için bir akvaryum alıp beni içine atacağın da yok! Boğuluyorum, bir şey yap artık!"
Sayfa 398Kitabı okudu
Bir çocuk bir çocuğun babasını kıskanır mıydı?
Bir çocuk bir çocuğun ayakkabısını kıskanabilirdi, elbisesini kıskanabilirdi, oyuncağını kıskanabilirdi; peki bir çocuk bir çocuğun babasını kıskanır mıydı?
Sayfa 386Kitabı okudu
Karanlık bir gecede önünü görmeden atılan adımlar gibiydi, gecenin soğuğu ve ıssızlığı içine doluyordu, ulaşacağın yer neresi bilmiyordun ama yürümeye devam ediyordun, oraya gitmeye ihtiyaç duyuyordun. O, içinde ilerlediğim bilinmezliklerle dolu karanlık bir tüneldi, tünelin sonunda beni içine düştüğüm anda boğmaya başlayacak buz gibi bir nehir bekliyordu ama yine de güneşin altında kavrulan günebakan tarlasını görebileceğime inanarak yürümeye devam ediyordum. Beni boğan nehir orada olsa da olmasa da ve ben günebakan tarlasını görsem de görmesem de tünelin öteki ucunda ikizalevimin olduğunu biliyordum.
Sayfa 273Kitabı okudu
“…Hiç korkmuyor musun? Ya söylemediklerim, söylediklerimden çok daha büyük, kapanması imkansız yaralar açarsa?"
Sayfa 273Kitabı okudu
Sizi kırması umrunda bile olmayan birine, kırılan kalbinizi göstermenizin bir anlamı da olmazdı.
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Bana bakma dan, "Hiç korktun mu?" diye sordu. Korkularımı ona söylemesem de içimde fırtına olan, zeminimi sarsan, yangın gibi büyüyüp derinlerime ilerleyen her şeyden haberi vardı. Bakışlarımı ondan çekmeden, "Seni severken en korkak korkusuzdum," diye fısıldadım.
Sayfa 260Kitabı okudu
Dünya başıma bir anda değil, usul usul yıkılmıştı. Dünyanın altında kalana kadar ezildiğimi fark etmemiştim.
“…Sen o kızı gittiğine inandırdın. Sana kötü bir haberim var dostum, bir insana gelemediğinde de ondan gitmişsin sayılır."
“… yaktığın evden bile yanmadan çıkamayan sen, kırdığın kalpten çıkıp gidebileceğini mi sandın? Sen her zaman bir çocuktun. Yaktığın ateşe de kırdığın kalbe de sadık kaldın.”
“…Yanan ateşten korkma artık, oğlum. Sen ve ben bir gece yandık, küle döndük ve bitti. Kül tekrar yanmaz, Ardik. Hiçbir ateş, senin içinden çıktığın ateşten daha yakıcı olmayacak artık…”
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.