Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sinems

Sinems
@0sinems
Aşçı
Anadolu üniversitesi
Eskişehir
35 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Şefkatim o kadar derindi ki bazen kendimi ona sessiz bir hayranlık duyarken yakalardım.
Reklam
A Murder at the end of the world
R: Bana bir insanı gerçekten değiştirebilecek tek şeyi verdi. D: Umut mu? R: Farklı bir bakış açısı. Hep şöyle derdi: “İnsanları çok ciddiye alıyorsun Rohan.” İnsanlar merkezde değil derdi. Ya dünya yine bir bataklığa dönüşürse? Ondan yemi canlılar doğar. Ölüm yeni bir hayat doğurur.
Sinems tekrar paylaştı.
Dünya başıma bir anda değil, usul usul yıkılmıştı. Dünyanın altında kalana kadar ezildiğimi fark etmemiştim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sinems tekrar paylaştı.
Attığımız her kulaç bizi geleceğe taşısa da o kulacın ardından en az bir kez geçmişle büyüyen dalgaların altında kalıp, ciğerlerimize kadar anılarla doluyorduk.
Sayfa 582Kitabı okudu
Sinems tekrar paylaştı.
NEOSKOLA
Kaybedilenler Bir gün insan “virgül”ü kaybetti, o zaman zor ve uzun cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince, düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise “ünlem” işaretini kaybetti. Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor, ne de bir şeye seviniyordu. Hiçbir şey onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu. Bir süre sonra da “soru işaretini” kaybetti ve artık soru sormaz oldu. Hiçbir şey ama hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu. Ne kâinat, ne dünya ne kendisi umurundaydı. Birkaç sene sonra “iki nokta üst üste” işaretini kaybetti ve davranış nedenlerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti. Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız “tırnak işaretleri” kalmıştı. Kendine has tek düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini tekrarlıyordu. Sıra “nokta”ya geldiğinde düşünmeyi ve okumayı unutmuş vaziyetteydi. A. Kanevsky
Reklam
Sinems tekrar paylaştı.
Zira söz konusu tartışmaksa bize nasıl davranacağımızı söyleyen içgüdülerimiz hatalıdır.
Sayfa 13
Sinems tekrar paylaştı.
Zihnimizden geçen her düşünce, deneyimlediğimiz her duygu, verdiğimiz her kararın beynimizin içinde ateşlenen nöronların birer çıktısı olduğundan yola çıkıyor. Ne Çar ki ensemizin hemen üzerinde yer alan bu biricik organ tamamıyla size ait değildir; mirastır.
Sayfa 2
Sinems tekrar paylaştı.
Bazen insan kendisine öyle kinlidir ve kendisini öyle çok affetmek ister ki, bıçağı kendisine batıran kişi kendisi bile olsa, biri elinden bıçağı aldığı anda suçu bıçağı elinden alıp tutmaya başlayan kişiye atar.
Sinems tekrar paylaştı.
Kızardım çünkü babası tarafından terk edilmiş bir çocuğa, onu hiç terk etmemiş bir babadan canavar gibi bahsetmesi kalbimi ufalandı.
Sinems tekrar paylaştı.
“…Birbirimizi mahvettik ve birbirimizsiz yapamadık. Anladım ki biz birbirimizi mahvetmeyi bile sevdik."
Reklam
Sinems tekrar paylaştı.
“…Yanan ateşten korkma artık, oğlum. Sen ve ben bir gece yandık, küle döndük ve bitti. Kül tekrar yanmaz, Ardik. Hiçbir ateş, senin içinden çıktığın ateşten daha yakıcı olmayacak artık…”
Sinems tekrar paylaştı.
“… yaktığın evden bile yanmadan çıkamayan sen, kırdığın kalpten çıkıp gidebileceğini mi sandın? Sen her zaman bir çocuktun. Yaktığın ateşe de kırdığın kalbe de sadık kaldın.”
Sinems tekrar paylaştı.
“…Sen o kızı gittiğine inandırdın. Sana kötü bir haberim var dostum, bir insana gelemediğinde de ondan gitmişsin sayılır."
Sinems tekrar paylaştı.
“…Sudan çıkmış bir balık gibiyim, önünde çırpınıyorum ama senin beni tutup suyuma geri bırakacağın da yok, benim için bir akvaryum alıp beni içine atacağın da yok! Boğuluyorum, bir şey yap artık!"
Sayfa 398Kitabı okudu
Sinems tekrar paylaştı.
Bir çocuk bir çocuğun babasını kıskanır mıydı?
Bir çocuk bir çocuğun ayakkabısını kıskanabilirdi, elbisesini kıskanabilirdi, oyuncağını kıskanabilirdi; peki bir çocuk bir çocuğun babasını kıskanır mıydı?
Sayfa 386Kitabı okudu
Sinems tekrar paylaştı.
Karanlık bir gecede önünü görmeden atılan adımlar gibiydi, gecenin soğuğu ve ıssızlığı içine doluyordu, ulaşacağın yer neresi bilmiyordun ama yürümeye devam ediyordun, oraya gitmeye ihtiyaç duyuyordun. O, içinde ilerlediğim bilinmezliklerle dolu karanlık bir tüneldi, tünelin sonunda beni içine düştüğüm anda boğmaya başlayacak buz gibi bir nehir bekliyordu ama yine de güneşin altında kavrulan günebakan tarlasını görebileceğime inanarak yürümeye devam ediyordum. Beni boğan nehir orada olsa da olmasa da ve ben günebakan tarlasını görsem de görmesem de tünelin öteki ucunda ikizalevimin olduğunu biliyordum.
Sayfa 273Kitabı okudu
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.