Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ana-baba ve çocuk ilişkileri konusunda yazılanların bir başka sonucu da, bazı yetişkinlerin kendi sorunlarından ana-babalarını sorumlu tutarak onlara karşı düşmanca tutumlar geliştirmeleri biçiminde olmuştur. İnsan yetişkin yaşamında ana-babasının kusurlarının izlerini taşısa bile bundan ötürü onları suçlamak kendisini de suçlu hissetmesine neden olur. Bu, yetişkin bir varlık olarak insanın kendi varoluş sorumluluğunu üstlenememiş olmasının suçluluğudur. Ana-babalarımızdan alacaklı olduğumuz bir gerçek de olsa, geçmiş yeniden yaşanamaz. Bazı insanların daha elverişli koşullarda yetişmiş olmasının yarattığı eşitsizliğe isyan etmek de bizi kendi sorumluluklarımızı görmekten alıkoyabilir. Üstelik ana-babalarına öfkelerini sürdüren insanlar onlara karşı duydukları korkuyu da sürdürürler. Ana-babadan korkmak ise olgunlaşmamış olmanın bir göstergesidir. Unutmamak gerekir ki, onların da ana-babaları vardı ve kuşaktan kuşağa aktarılan sorunlardan kimin sorumlu tutulabileceği sorusunun da yanıtı yoktur. Dolayısıyla, ana-babaların kusurlarını kendi sorumluluğumuzdan kaçınmak için gerekçe olarak kullanmak, vaktiyle bize karşı işlenen kusurları bizden sonraki kuşaklara da yansıtmamıza neden olabilir. Ana-babalar bizleri ayrı birer varlık olarak görememiş olabilir, ama biz de onları kendimizinkinden ayrı dünyaları olan varlıklar olarak göremediğimiz sürece gerçek anlamda yetişkinliğe ulaşmış sayılamayız.
Devleti enine boyuna demokratik ilkeler doğrultusunda düzenleyip mutlak ifade özgürlüğüne ve ciddi ölçüde inanç özgürlüğüne izin vermek şarttır. Hükümetin bütün meselesi özgürlüktür. Hükümetin amacı; insanların zihinlerini ve bedenlerini güven içinde geliştirmeleri ve akıllarını serbestçe kullanmalarına imkan sağlamaktır. Nefret, öfke ve hilebazlıkla işi olmamalı veya insanlara kıskanç ve adaletsiz gözlerle bakmamalıdır. Devlet yetkililerinin dine karışma hakları vardır hatta bunu yapmalıdırlar. Zira din, din adamlarının eline bırakılamıyacak kadar tehlikelidir. Fakat devlet müdahalesi tek bir amaçla yapıldığında meşrudur.
Baruch Spinoza
Baruch Spinoza
Reklam
Bugün müslümanların kültürlerini geliştirmeleri ve dinlerinde derin kavrayış sahibi olmaları için gerekli olan hususlardan biri de, neyin öne, neyin sona alınmasının ve müslümanın kültüründen neyin atılması gerektiğinin bilinmesidir.
Sayfa 112
Batılı psikolojinin insanın inançlarını, tutumlarını ve dışsal davranışlarını şekillendirmede düşüncenin ve bilişsel süreçlerin etkisini kabul etme “sağduyusuna” kavuşması yetmiş yıldan fazla sürdü. Nitekim modern psikolojiyi ancak son zamanlarda etkileyen bilişsel ilkeler, İbn Kayyim el-Cevziyye, el-Belhi, Gazali, Miskeveyh ve diğer birçok bilim insanı tarafından yüzyıllar önce zaten biliniyordu. Bu âlimler, akıldan geçen ve gittikçe gerçek hayatta uygulanan dürtü ve güdülere dönüşebilen ve tekrarlandığında alışkanlıklara dönüşen kavramlar, düşünceler ve fikirlerin önemine değindi. Alimler bu ilkeyi iyi alışkanlıklar geliştirmeleri, sürekli Allahı hatırlayıp yer ve gök üzerine düşünmeleri için insanları teşvik etmek amacıyla kullandılar. Ayrıca, bir dürtü veya güdüyü değiştirmek, o dürtü veya güdü neticesindeki bir eylemi durdurmaktan daha kolay olduğu için ve bir eylemi ortadan kaldırmak, o eylem bir alışkanlığa dönüştükten sonra onu kökten sökmeye çalışmaktan daha kolay olduğu için bir kişinin sabit arzular ve dürtüler hâline gelmeden önce zararlı, olumsuz kavramları değiştirmesi gerektiğini söylediler. Dahası, çağdaş davranış terapistlerinin söylemlerine benzer şekilde, bir alışkanlığın tedavisinin, bireyi onun tersini yapması için eğiterek uygulanması gerektiğini belirttiler.
insanlar arasındaki ayrımları oluşturan şiddetli arzular ve kişilik özellikleri, büyük ölçüde esnektir, kalıba sokulabilirler. Sevgi, yıkıcılık, sadizm, boyun eğme eğilimi, iktidar hırsı, umursamazlık, kendini soyutlama, kendini büyütme isteği, tutumluluk tutkusu, duyusal zevkleri yaşama geçirme ve duygusallıktan korkma, bu özelliklerdendir, insanda bu­lunan bu ve daha birçok şiddetli arzu ve korkular, belli yaşam koşul­larına birer tepki olarak gelişmektedirler. Bunlar özellikle esnek değil­dir, çünkü bir kere bir insanın kişiliğinin bir parçası haline geldiler mi, kolayca yok olmaz, ya da bir başka itkiye dönüşmezler. Ama bireyle­rin, özellikle çocukluklarında, kendilerini içinde buldukları yaşam şekli bütününe uygun olarak şu ya da bu gereksinimi geliştirmeleri an­lamında esnektirler. Bu gereksinimlerin hiçbiri, insan doğasında doğuştan var olan ve bütün koşullar altında gelişip doyurulmak durumunda olan özelliklermişçesine değişmez ve katı değildir.
Sayfa 29 - PayelKitabı okudu
Dini Köktenciler Dini Modernist Şekilde Yorumlamaktadır
Son olarak, köktencilerin din ile ilgili olarak, tevarüs edilmiş yapılara ve geleneklere iman etmek yerine 'dinamik' yorumlamaya daha ağırlık veren bir zeminde, esasen modernist bir görüş geliştirmeleri önemlidir. Parekh'in (1994) dediği gibi, köktencilik 'dinin sınırları içinde modernlikle mücadele ederken, dini modernliğin sınırları içinde yeniden inşa etmektedir'.
Sayfa 331
Reklam
163 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
zabit ve kumandan, zabit ve kumandan ile hasbihal, hasbihal ile hasbihal.
okumuş olduğum
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
kitabı dizin içeriği sıralaması olarak
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün
Nuri Conker
Nuri Conker
'in yazmış olduğu kitaba gerek nazire yaparak gerekse onunla hasbihal (söyleşi) yaparak oluşturduğu metin ve devamında
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün nazire/hasbihal yaptığı kitabın
Zabit ve Kumandan
Zabit ve Kumandan
metninin yer alması şeklinde oluşturulmuş. ben ise adı geçen bu kitap/lar
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı HâlMustafa Kemal Atatürk · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20101,542 okunma
Özgürleştirici bir eğitim çalışması açısından, insanların kendile­ rinin ya da arkadaşlarının ifadelerinde açıkça veya zımnen ortaya konan düşünce ve dünya görüşlerini tartışarak, düşünceleri üzerin­ de egemenlik kurdukları duygusunu geliştirmeleri önemlidir. Bu eğitim görüşü, kendi programını sunamayacağı, bu programı, halk­ la diyalog içinde araması gerektiği inancından yola çıktığı için ezi­ lenlerin pedagojisine giriş işlevi görür ve bu pedagojinin geliştiril­ mesine ezilenlerin katılması şarttır.
·
Puan vermedi
"Zengin Baba, Yoksul Baba" adlı kitap, finansal özgürlük arayışında olanlar için önemli bir kaynaktır ve finansal yönetim konusunda önemli öneriler sunar. Kitap, yazarlar Robert T. Kiyosaki ve Sharon L. Lechter tarafından kaleme alınmıştır ve kişisel mali başarıya ulaşmanın temel prensiplerini ele almaktadır. Kitap, iki karakter olan zengin babayı ve fakir babayı karşılaştırarak, finansal düşünce tarzları arasındaki farkları açıklar. Zengin baba, yatırım yaparak ve pasif gelir kaynakları oluşturarak servetini artırırken, fakir baba, geleneksel bir işte çalışarak ve borçla yaşayarak finansal bağımsızlığını elde edemez. Bu karşılaştırma, okuyuculara finansal bilinçlerini artırma ve daha iyi mali kararlar alma konusunda farkındalık kazandırır. Kitap, finansal eğitim ve yatırım konularında temel bilgiler sunar, ancak aynı zamanda kişisel gelişim ve finansal özgürlüğe ulaşma motivasyonu sağlar. Kiyosaki ve Lechter, finansal başarıya giden yolda risk almanın ve eğitimin önemini vurgularlar. "Zengin Baba, Yoksul Baba" özellikle genç okuyucular için mali özgürlük hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir rehberdir. Kitap, finansal zeka konusundaki temel kavramları açıklayarak ve finansal bilincin geliştirilmesine yardımcı olarak, kişisel mali başarıya ulaşma yolculuğunu destekler. Ancak, kitapta sunulan bazı öneriler herkes için uygun olmayabilir ve her finansal durumda işe yarayacak kadar genelleştirilmiş olabilir, bu nedenle okuyucuların kendi durumlarına uygun yaklaşımlar geliştirmeleri önemlidir.
Zengin Baba Yoksul Baba
Zengin Baba Yoksul BabaRobert T. Kiyosaki · Alfa Yayıncılık · 20176,8bin okunma
"Ebeveynlerin, çocuklarının neler hissettiklerini tam olarak hayal etmesi için öncelikle kendi duygularının farkında olacak kadar kendilerini geliştirmeleri gerekir."
Sayfa 60
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.