Sürükleyici ve eğlenceli bir kitap okuyayım da biraz kitap okuma hızım ivmelensin diyorsanız size göre bir kitap. Okuyunca aman Allahım ben ne okudum dedirten bir konusu, dili ya da olay örgüsü yok fakat merak uyandıran sayfaları hızlı hızlı çevirten bir tarafı var ki bu da yolda, tatilde kitap okuma modu için yeterli.
Yazarın Oğuz Atay’a özel ilgisi olduğunu düşünüyorum çünkü tam da onun gibi paranoyaya eğilimli karakter yaratmaya çalışıyor. Tabii Tutunamayanlar veya Korkuyu Beklerken kadar psikolojik arkaplanı yok bu çabanın. Ancak polisiye öğelere sahip olay örgüsü için oldukça uygun olmuş.
Diğer taraftan yazarın hikayenin içine bolca serpiştirdiği 15temmuz anlatılarını hiç anlayamadım. Ne yapmaya çalışıyor tam olarak belli değil, pozisyonunu da belli etmiyor gibi bir hali var. Bir değil onlarca kez aynı konuya nasıl dönüp dolaşıp getirilmiş anlatı, tuhaf doğrusu. Biraz yapay bir tat bıraktı.