-Ne o, Kemal?- dedim. -Bu yaşta cıgara mı içiyorsun?-
Yüzüme şöyle yandan bir baktı, kolunu kurtardı, sonra beni şiddetle bir kenara itip:
-Hastir ulan!- dedi, hızlı hızlı çektiği cıgaranın dumanını sert sert üfledi; gergin, çabuk adımlarla ve çıplak tabanlarının izini kaldırımın çamurlu asfaltında bırakarak, Beyoğlu’nun ışıklı, tenha sokaklarından birine daldı, kayboldu.
|Sabahattin Ali - Cıgara (1945)