Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OKCUlardan Hacı Mıstık

OKCUlardan Hacı Mıstık
@1KomploTeorisyeni
Yapabilecekleriniz hayalgücünüz ve cesaretinizle sınırlı!
Öğrenci, Amele, Elektrikçi, tiyatrocu, palyaço, biraz Okur biraz Yazar vs
Hitit Yünivörsitiy Cereyan ve Türevleri Mühendisliği -bitti-
ÇORUM
16 Mart
232 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
az önce izlediğim filmde 'kimse bana ben olmanın nasıl bir şey olduğunu sormamıştı' diyordu. peki başkalarından beklemek yerine biz soruyor muyuz kendimize 'ben olmak nasıl bir şey, ben kimim?'
Reklam
Şiirseverler gelsiiiiiiiiinn
Gönderi kullanım dışı
Normalde depresif, melankolik, (kendime) karamsar ve huzurdan mutluluktan uzak biriyimdir. Ancak şimdi bir küçük gece lambasıyla balkonda pembe panter müziği eşliğinde kitap okurken, ılık ılık esen rüzgarın yanısıra incecik ve narin yağan yağmuru hissettim. O güzel hava doldu ciğerlerime. Yıldızlar yerine onları örten bulutları izledim gökyüzünden. Belki de buydu huzur, belki de 'yol'du mutluluk, belki de 'yolda olmak'tı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aynadaki Ben
Bir kusur var yüzümde Ya gözlerimde bir perde Ya da çok çirkin yüzüm Bakılmayacak derecede
Kendimizi/birilerini bilgi bombardımanına tutuyoruz ve sonra da unuttukları, yakalayamadıkları için cezalandırıyoruz... Benzetme olarak; uzak bir yerdeki noktayı otomatik tüfekle tarayıp noktayı tutmayan mermileri kusurlu saymak. Örnek olarak da; okuduğumuz kitaplardan, izlediğimiz filmlerden, hayatımızdan aklımızda kalmayanlar, unuttuklarımız veya derslerine çalışmasına rağmen öğrencilerin her şeyi öğrenememesi... İnsanoğlu kendinin bir kapasitesi olduğunu unutup robotlara, bilgisayarlara mı özendi yoksa benim gibilerin mi beyinleri kusurlu da almıyor her şeyi...
Reklam
Şu muhteşem gökyüzünü, gün batımını ciğerlerime çekmek... Bir yanda, siyaha yakın arka plan önünde duran yarı belirgin yıldızlar; diğer yanda, büyük buhar kütlelerinin ve kazık misali çakılmış dehşet yükseklikteki yukarı doğru sivrileşen taşların sansürlediği dev bir el feneri... Çok hızlı hava akımlarıyla dans eden, üzerleri kuşlu çamlar... Önümdeki, çok değerli kişilerin yazdığı çok değerli kelimeler, sayfalar. İçimi kaplayan ve tğm bunları yazmama sebep olan derin mutluluğun kaynağını bilmiyorum ama gitmesini istemiyorum.
İnsanlar bilmeli. Neyi desteklediğini, neye karşı olduğunu... Bilerek bir tarafta durmalı, hem büyük resmi görmeli hem de detayları anlamalı... Lakin "Bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı!"
Şükür mü, Küfür mü
"Dertlerin kalkınca şaha Bir şükür yolla ALLAH'a" bilirim sözün aslı böyle değildi; "Dertlerin kalkınca şaha Bir küfür yolla ALLAH'a" demiş Sebahattin Ali 'Hapishane Şarkıları 5'de, böyle demek benim haddime değil. Ancak sözde ufak bir değişiklik yaparak diyebilirim...
Özendiğiniz, imrendiğiniz, kıskandığınız gelişmiş ülkelerdeki refaha, teknolojiye, ahlaka, toplum birliğine ve saygısına ancak siz kendi kendinizi değiştirseniz ulaşabiliriz. Vicdanınızı, 'doğru'larınızı, sizden olmayanların fikirlerine, sizden olanların şahsiyetlerine olan saygınızı, doğanın ve insanın hak ettiği geleceği tekrardan gözden geçirin. İnsanlar hatalar yapabilir, günahlar işleyebilir... Ancak siz kendinizi iyi biri olarak tanımlayabiliyor musunuz! Değişime ve gelişime kendinizden başlayın, sağınıza solunuza bakmayın 'BEN VARIM!" deyin! Mümkün olmazsa eğer, siz "Elimden geleni yaptım" demenize rağmen, değişmeyen toplum utansın!